20. Bölüm

8.9K 343 11
                                    

Yeni Bölümm <3

Yorumlarınız beni çok mutlu etti, atmaya devam ederseniz bölümler daha hızlı gelir <3 

Çok çok seviliyorsunuz, iyi okumalar..


HATIRLATMA..

"Neden bugün gelmedin? Bir sorun yok değil mi?". Buruk bir şekilde gülümsedim.

"Hayır yok.". Gülümseyerek kahveyi uzattıktan sonra kendiminkinden bir yudum aldım. 

"Emin misin?". 

"Evet,sanırım.". 

"O halde okuldaki ufak çaplı tartışmada payın yoktur?". 

....



20. BÖLÜM

"Hangi tartışma!?". Kahveyi fışkırtmamak için ağzımı elimle kapattığımda kahve nefes borum kaçtı ve öksürmeme neden oldu. Şaşkın bir şekilde beni izlerken kalktım ve su içtim. Öksürmem geçtiğinde gülerek yerime geri oturdum.Kahvesinden aldığı yudumdan sonra anlatmaya başladı.

"Sabah Yiğit Ege'ye seninle ilgili birkaç şey söyledi.". 

"Ne gibi?". Biraz anlamlı anlamlı yüzüme baktı.

"Okuldakiler Ege ile çıktığınızı hatta yattığınızı düşünüyor.". Şaşkınlığımı saklamak imkansızdı. 

"N-nasıl?". 

"Yiğit Ege'ye senin neden gelmediğini sorunca Ege de Yiğit'e "Sana da dediğim gibi o benim. Ona sahip çıkıyorum." Dedi. Yiğit sesli bir şekilde "Onunla yattın!" Diye bağırarak Ege'ye yumruk attı. Ege de bir şey söylemeden karşılık verdiğinde biraz kavgaya dönüştü. Biz ayırmasaydık şuan disiplinde olacaklardı. Sonra da zaten Ege okuldan gitti. Bir daha görmedim.". Yiğit neden bu kadar umursamıştı ki?

"Saat kaç gibi?". 

"Sanırım öğlen civarları.". 

"Ege sabah evde kalmamın daha güvenli olacağını söyledi.". 

"Ege biraz haklıymış. Bence onları bir şekilde ayırmamız gerekiyor.". Kahvesinden bir yudum daha aldı.

"Onların aynı sınıfta olmasında seni suçluyorum.". Ona doğru bakış attığımda gülümsedi. Ayrılmış bile olsak hiçbir şey olmamış gibi davranmasını seviyordum. İyi bir dosttu. 

"Bu arada sırası gelmişken, kampa gidilecek. Bütün 11 ve 12ler. Haftaya kayıtlar alınacak. 2 hafta kamp olacak. Ardından otelde 3 gün kalınarak geri dönülecek. İzmir diye düşünülmüştü. Soğuk olduğundan hazırlığını iyi yapmalısın.". Göz kırptığında yüzümü biraz buruşturdum. 

"Gelmeyeceğim sanırım.". Şaşkınlıktan gözlerini açtığında ona 'Ne?' Manasında başımı salladım.

"Tabiki geleceksin!". 

"Ege'nin cevabına bağlı.". Sinirle arkasına yaslandı ve kalan kahvesini dikti. Kendim bile neden yönetimi ona bıraktığımı bilmiyordum doğrusu!

"Eg'ye neden bu kadar bağlısın? Kendi kararlarını verebilirsin!". Sinirlenmesi belki de normal olabilirdi. Çıktığımız günlerdeki gibiydi hala, kıskançlığı yüzünden her şeyi yapabilecek birisi. Hâlâ kıskandığı gayet de ortadaydı. 

"Çıkmıyorsunuz da zaten.". 

"Yalnızca Yiğit'ten-". 

"Seni Yiğit'ten ben de korurum! Bana vermediğin şansı neden Ege'ye veriyorsun?!". Yüksek sesle konuşmasına rağmen sesimi oldukça alçalttım.

DEĞİŞİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin