4. Bölüm

25K 1K 13
                                    

Merhaba arkadaşlar :)

Şu ana kadar beni destekleyen, yorumlarını eksik etmeyen arkadaşlarıma çok teşekkür ederim <3 Hepinizi çok seviyorum <3 Yeni bölümü siz unutmadan atayım dedim, artık vote sınırı koymayacağım, isteğe göre yeni bölüm atarım :)

Yorumlarınızı eksik etmeyin, Seviliyorsunuz <3

İyi okumalar..


Sağıma döndüğümde bu kişinin Ege olduğunu gördüm. Batu bu hareketime içerlemiş olabilirdi ama sarhoşluğumdan faydalanamazdı.


Yüzüne baktım ve kocaman masum bir şekilde güldüm.

"Selamm.". 'M' harfini uzatarak söylemiştim ve sesim yüksek çıkmıştı. Yalpaladığımda beni tuttu. İç geçirerek önüne döndü.

"Sana da selam.". Sesi kısık çıkmıştı ama duymuştum.
Beni dışarı çıkarttı. Dışarıda, barın etrafını süsleyen çimenler ve çimenlerin arasında açık mavi ,gece olduğundan ışıklandırılmış havuz vardı. Ayrıca çimenlerin bittiği yerde oturulabilecek yükseklikte, barın etrafını saran taşlar vardı.
Ege beni tutmaya devam ediyordu. Taşlara doğru yürüdük ve oturduk. Cebimden bir sigara çıkarttım ve ağzıma götürürken Ege çekip aldı.

"Yeterince içtin.".

"Aah! Karışmaa!". Bu lafıma gülmüştü. Sigarayı ağzına koydu. Yakıp içine çekti. Hayal edilebileceğinden daha çekiciydi. Çekici ve havalı. Bu haliyle kim olursa olsun kendine aşık edebilirdi. Ama bir sorun var. Ben aşık olamam ki.
Batu bize doğru koşar adım geliyordu. Ege'yi başıyla selamladı. Tabi Ege karşılık verdi. Batu yanıma oturdu ve elini belime koyup beni kendine yasladı. Kokusu daha önce duymadığım bir kokuydu. Hoşuma da gitmişti. Barın içinden gelen birkaç kişi gördüm. Kız oldukları kısa eteklerinden anlaşılıyordu. Yanımıza geldiklerinde okuldaki 4 sürtük olduğunu fark ettim. Konuşmayacak kadar halsizdim ve şu durumda Batu'nun omzunda uyuyabilirdim.

"Bu sürtüğün burada işi ne? Doğru burası bunun gibiler için çok uygun. Zengin züppe!". Onları takmayarak kendi kendime şarkı söylemeye başladım. Gökyüzüne falan bakıyordum. Klasik sarhoş hareketleri. Burak bize doğru geldi ve elindeki suyu bana uzattı. Aldım ve yere döke döke içtim.
Kızlar kıskanç tavırlarla beni izliyordu.

"Onu izlemeye devam mı edeceksiniz yoksa kovulmak mı istersiniz bayanlar?". Batu'nun gösterdiği tepki üzerine ayağa kalktım ve kızlardan birisinin üzerine yürüdüm. Yalpalamam onu korkutmuş olabilir ki geri geri çıkıyordu.

"Hey! Dur, n'apıyorsun??". Suya düşmeden önceki son bağırışları olmuştu. Kahkaha atmaya başladım. Kızın sudan çıktığındaki hali oldukça komikti.
Bizim çocuklar gülmeye başladılar. Batu yanıma geldi ve havuza yeterince yaklaştığımı görünce beni belimden tutup kendine çekti. Dudakları yukarı kıvrılmıştı.

"Hadi seni eve bırakalım.". Nazlandım. Dudaklarımı büktüm ve Batu'ya baktım. Burak ve Ege ise suya düşürdüğüm kızı toparlıyordu. Ne yazık. Rezil olmuştu.

"Gitmek istemiyorum.". Çenemi tuttu ve ufacık bir öpücük kondurdu. Karşılık vermek istemedim ve itmedim de. Belimde olan eliyle beni yönlendirdi. Düşmemeye çalışarak arabaya bindim. Başımı yasladığım koltuk sanki beni dönen başımda kurtarmak istercesine içine çekiyordu.

...



Arabadan içeri giren bir el beni nazikçe dışarı çıkarttı. Kucağına almıştı ve elleri sıcaktı. Ya da ben üşümüştüm. Beni nazikçe odam olduğunu düşündüğüm yere çıkarttı. Batu olduğunu düşünüyordum. Gözlerimi açmadığım için kokusuyla yetiniyordum. Gözlerimi hafif araladığımda kuşkularım yine beni yüzüstü bırakmamıştı.

"Çok derin uyuyorsun.". Yüzüme bakıp gülümsemişti bunu söylerken. Tek parmağımla dudağına nazikçe dokunuyordum. Ve bunu sürekli yapıyordum. Güldü.

"Hey dudağımı rahat bırak.". Bende güldüm. Odama çıktığımızda beni yatağıma bıraktı. Üstümü çıkartmanın yanlış anlaşılacağını düşünmüş olacak ki ve üzerimi pikemle örtmekle yetindi. Yanağıma küçük bir öpücük kondurdu. Geri çekildiğinde yüzümde muzip bir gülüş vardı. O da gülümsedi ve odamdan çıkmadan önce ışığımı kapattı.

"Kapatma!". Sesim oldukça yüksek çıkmıştı. Geri döndü ve ışığı açtı.

"Sorun ne?".


"Sorun yok yalnızca kapatma.". Sessizce bir süre bekledikten sonra biraz hareketlendi.

DEĞİŞİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin