58. Bölüm

1.7K 101 5
                                    

YENİ BÖLÜM İÇİN SİZLERİ BİRAZ BEKLETTİĞİM İÇİN ÖZÜR DİLERİM. KEYİFLİ OKUMALAR UMARIM BEĞENİRSİNİZ. LÜTFEN OY VERİP, YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN....



Ateş, Yekta ile konuştuktan sonra telefonu kapattı. Yüzünde yine o koca öfke vardı. Kaşları çatık ve düşünceli bir haldeydi. Elimi omzuna attım.

"Ateş" dedim endişeli bir ses tonu ile

Kafasını hafif çevirerek baktı.

"Ne oldu? Ne dedi Yekta?"

Derin bir nefes aldı. Öfke vardı soluduğu nefeste

"Ateş söylesene kimmiş bu Kaan denilen adam?"

Elleri ile yüzünü ovuşturdu.

"Dur Eylül dur yoksa kafayı yiyeceğim. Biri bitmeden biri başlıyor." Dedi ve çıkışa doğru yürümeye başladı.

Arkasından koşar adımlar ile yetiştim. Kolundan tutup bana bakmasını sağladım.

"Ateş bana da anlat. Ne oluyor?"

Kolunu tutan elimi tuttu.

"Benim şimdi çıkmam gerek tamam mı? Geldiğim de konuşuruz."

"Hayır. Şimdi söyleyeceksin." Dedim sert bir biçimde.

Tek kaşı havaya kalktı

"Sonra dedim Eylül." Dedi ve beni görmezden gelerek bahçeye çıktı.

Ardından baka kaldım. Şansımı tekrar denemek için tekrar arkasından gittiğim de arabasının önünde telefon ile konuşmasını duydum. Telefonda ki kimdi bilmiyorum ama duyduklarım tam olarak şunlardı.

"Kesin bu da o şerefsizin işi. Kızını benden almak için, yine kardeşime yönelik oyun oynuyor."

"..."

"Şimdi gidiyorum yanına. Bunun hesabını verecek."

"..."

"Babası olması umurumda değil. Kızını çok düşünüyordu da bunca yıldır neredeydi?" dedi ve arabasına binip bahçeden çıkış yaptı.

Kafamda dönen konuşmalar beni anlık şoka uğratırken, algılama mekanizmam bozulmuş gibiydi. Hızlı bir karar verip, işe geçen hafta başladığını bildiğim yeni korumanın yanına gittim.

"Hey sen!"

Hızla dönüp bana baktı

"Buyurun efendim?"

Bahçenin diğer ucunda duran arabayı işaret ederek

"Bana şu arabanın anahtarını getir hemen"

Önce bir afalladı.

"Ateş beyin bilgisi var mı efendim?"

"Sana benim kim olduğumu söylemediler herhalde. Ateş'in eşiyim ben. Derhal dediğimi yap yoksa Ateş'e hesap verirken, büyük bir zevk ile izlerim"

Yeni koruma bir anda yutkundu ve koşup hemen anahtarları getirdi. Hızla arabayı çalıştırıp çıktım. Biraz vakit kaybım olsa da, tam gaz basıyordum. Evimizin yolu uzun bir yoldu ve bu bir avantajdı benim için. Ateş'in arabası ileride gözüme göründüğünde gülümsedim.

 Ona görünmeden takip etmeye çalıştım. Yol boyu aklımda o telefon konuşması dönüp durdu. Ateş benden bir şeyler saklıyordu. Sanki aklım bana oyun oynuyordu. Kızı dedi, babası dedi, Merve dedi. Bir bulmacanın tam ortasındaydım sanki ve çözmek karmaşık bir hal almıştı. Babaları yaşıyor muydu yani? Bunu neden Merve'den saklıyordu ki? Bu hiç adil değildi.

Dedim ya, Eylül'düHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin