75. Bölüm

1.3K 74 60
                                    


♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️

MERHABA ARKADAŞLAR BİRAZ RAHATSIZDIM. BÖLÜM GECİKMESİNDEN DOLAYI KUSURA BAKMAYIN🤗 KEYİFLİ OKUMALAR DİLİYORUM. OY VE YORUM YAPMAYI ES GEÇMEYİN LÜTFEN🥰

♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️

EYLÜL'DEN

Biliyor musunuz? Hayatın gerçekten benimle bir alıp veremediği olduğuna kanaat getirmiş durumdayım.

Düne kadar ne kadarda mutlu ve özgür hissediyorum dum. Ekran görüntüsü tadında olacağını düşünmemiştim.

Biri ya da birileri hâlâ bizimle uğraşmaya devam ediyordu. Avustralya, bir kurtuluş sandığım fakat sonrasında yanıldığım farklı bir yerdi sadece. Kaosun merkezine kendi ayaklarım ile gelmiştim.

Bu kez kendimden çok daha önce düşünmem gereken bir canım daha vardı. Herşey onun içindi. Katlanmak zorunda kalacağım şeylerde buna dahildi.

Güzel bir sabaha uyanıp, kahvaltımızı ağız tadıyla yapmaya çalıştığımız bir günde. Aslında Ateş'in beni geren sorularıyla bir sorunun geleceği önceden belli gibiydi. Fırtına öncesi sessizliğin habercisiydi sanki.

Kötü düşünme kötüyü çağırsın sözü gerçekten doğru. Biri gidip benim eski evimi karıştırmış ve Mete'nin bana doğum günümde aldığı o küpeleri bulmuş. Sonrada getirip masama bıraktı.

Bunun anlamı ne olabilirdi? Bu işin arkasında ki kimdi? Abisinin olmadığı kesindi. Mete'nin intikamını almak isteyen bir başka kişi daha mı?

Bu olaydan Ateş'e bahsedip, bahsetmeme arasında gidip geliyorum. Saklamanın kendimce doğru olduğunu düşündüm.

Gerginliğimi üzerimden atamıyorumdum. Eve dönmek için ayak direttim. Ateş kendisi yüzünden dönmek istediğimi düşünüp üzülmüş ve kendine çok kızmıştı. Bunu dile getirmedi fakat ben yüzünden ve hareketlerinden anlamıştım.

Şuan telefonla konuşuyordu balkonda. Onu görebiliyordum fakat ne konuştuğunu duymuyordum. Suratından olumsuz bir konuşma olduğu belliydi.

Telefonu kapatıp yanıma geldi.

"Üzgünüm. Bugün için hiç bir uçakta yer yok."

"Araba ile gideriz o halde" dedim direkt olarak.

Ateş kaşlarını çattı kısa süreliğine sonra normale döndü. Bu kadar inatla eve gitmek istememi sorguluyor gibi bakıyordu.

"Araba ile saatler süreceğinin farkında mısın?"

"Evet sorun değil."

Ya sabır çektiğini duydum ağzının kenarından. Yanıma yaklaşıp oturdu.

"Eylül bir gün daha burada kalabiliriz. Yarın akşama biletimiz var zaten. Hayır anlamıyorum bu inadını."

Doğru anlayamaz. Birileri bizi takip ediyor ve bundan onun haberi yok. Kötü şeyler olacak hissiyatı tüm bedenimi sarmış iken burada daha fazla kalamam.

"Ateş kalmak istemiyorum. Şimdi hemen gitmek istiyorum."

"Aşağıdaki tartışmamız yüzünden bunu yaptığını biliyorum. Sen neden gerildin bu kadar? Benden ne saklıyorsun Eylül?"

Göz göze geldik o an. Dilimin ucuna kadar geldi söylemek. Fakat yapmadım.

"Bir şey sakladığım falan yok" dedim. Yüzüme düşün bir tutam saçımı kulağının arkasına sıkıştırıp ayağa kalktım.

Dedim ya, Eylül'düHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin