84. Bölüm

687 69 61
                                    

❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️

MERHABA ARKADAŞLAR...

LÜTFEN OY VERMEYİ UNUTMAYIN.
OKUMA ORANINA GÖRE VOTELER ÇOK AZ.

KEYİFLİ OKUMALAR DİLİYORUM...

❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️

"Ateş ne oluyor? Ne malı? Siz ne taşıyorsunuz o gemiler ile?"

Bir şeyler dönüyordu ve benden gizliyorlardı. Ateş sinir küpüne dönmüştü. Yekta da farksız sayılmazdı.

"Sana diyorum Ateş. Cevap ver bana!"

"Eylül sen Asel'i de al oda ya çık hadi. Bizi biraz yalnız bırak."

"Hayır efendim. Hiç bir yere gitmiyorum. Ne oluyor bana da anlatacaksınız."

Öfke ile döndü bana.

"Sana odaya çık dedim Eylül. İlgilenmem gereken bir sorun var şuan. Sana laf anlatamam."

"Ne demek sana laf anlatamam ya? Baskın diyor. Mallar diyor. Ve sen bana hiç bir açıklama yapmadan odana mı çık diyorsun."

"EYLÜL CANIMI SIKMA BENİM. BİLMEN GEREKEN BİR ŞEY OLSAYDI ZATEN BİLİRDİN. ŞİMDİ ÇIK ODANA. HEMEN!!"

Öyle bir bağırdı ki bana anında gözlerim doldu. Kendimi çok kötü hissettim. Asel bile korkudan ağlamaya başladı.

Asel ağlayınca Ateş bir anda döndü. Pişman bir surat ifadesi ile bakıp bize doğru yaklaşacağı sırada hızla arkamı dönüp oda ya doğru çıktım.

Kendimi tutamamıştım. Kızımla birlikte benimde gözümden yaşlar süzülüyordu. Bir süre sonra aşağıdan kapı sesi geldi. Ardından araba sesi duydum.

Pencereden baktığımda ise ikisi de bir yere gidiyordu. Bana bir açıklama dahi yapmamıştı. Üstüne bir de bağırmıştı. Bu oldukça canımı sıkmıştı.

***

Asel'i uyutmuştum. Saat gece yarısını geçmişti. Ateş'i defalarca aradım fakat açmadı. Endişelenmeye başlamıştım. Camın kenarında oturmuş, Ateş'in eve dönmesini bekliyordum. Sabaha doğru arabasının sesini duydum.

Bebek telsizini elime alıp aşağı salona indim. Ateş'te eve giriş yapmıştı.

"Kaç kere aradım seni niye açmıyorsun telefonunu?"

"Meşgul olduğumdan olabilir mi?"

Ceketini çıkarıp koltuğun üzerine attı. Ardından içkilerin olduğu rafa yönelip kendine bir viski doldurdu.

"Ateş neler oluyor? Hiç bir şey demeden çıkıp gidiyorsun. Sabaha doğru geliyorsun. Üstelik bizi evde kızımla beraber yalnız bırakıyorsun."

"Lütfen soru sorma artık. Ayrıca kapıda bir ton adam var Eylül. Yalnız değildiniz."

Kaşlarımı çatıp bana bu şekilde soğuk cevaplar veren adama baka kaldım. O ise koltuğa yayılmış viskisini yudumluyordu.

"Ne bu tavırlar Ateş? Ne oluyoruz? İşlerin yolunda gitmedi diye acısını bende mi çıkarıyorsun?"

"Senden bir şey çıkardığım yok. Sadece çok konuşuyorsun. Çok soru soruyorsun. Evet işlerim yolunda gitmedi. Çünkü sizinle ilgilenmekten işlerim ile yeterince ilgilenemedim."

"Çok konuşuyorum öyle mi? Çok soru soruyorum. Senin evde mi durduğun var ki bizimle ilgilenesin. Ayrıca karın olarak neler olduğunu bilmeye hakkım yok mu sence?"

Dedim ya, Eylül'düHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin