16. Bölüm

3K 178 25
                                    

" Ben.. şey.."

Konuşamadım bile. Selim sözümü kesip

" Sizin ne işiniz var burada?"

" ben tıkırtılar duydum. Merak ettim. Hırsız falan sandım"

ne saçmaladım ama hırsız nasıl girsin bu eve ben çıkmazken.

" hırsız" diye beni tekrar etti.

" burada değil hırsız izinsiz kuş bile uçamaz."

" merak ettim sadece."

Hala elleri belimdeydi bu arada. Kafasını biraz yaklaştırdı.

" fazla merak iyi değildir." dedi.

Nefesi suratıma değdi. Nefesim hala düzene girmemişken aklıma. insanın başına ne gelirse ya meraktan ya yaraktan gelirmiş. Sözü geldi. Sonra bana biraz daha yaklaşınca korku dolu gözlerle gözlerine bakıyordum.

Elini kaldırıp duvara koyacağını düşünürken. Arkamdaki sanırım yamulmuş olan silahı düzeltti. Hâlâ gözlerime bakarken ellerini çekip geri adım attı. Rahat bir nefes alıp.

" Bunların burada ne iş var? Siz ne ayaksınız?" diye sordum.

Dudağı hafif yukarı kıvrıldı.

" lütfen odanıza gidin Eylül hanım. Buraya hiç girmemeniz gerekirdi."

Eliyle kapıyı açıp çıkmam için yol gösterdi. Etrafıma tekrar bakındım. Dudaklarımı bir birine bastırıp gülümsedim. Kapıdan çıkınca oda peşimden çıktı. Kapıyı ard arda kilitledi.

Ben önde o arkada merdivenlere doğru yürüdük. Tam salona çıkacakken. Ateş'in bakışlarıyla karşılaştım. Önce şaşkındı. Sonra birden kaşlarını çattı. Arkamdan çıkan Selim'i gördüğünde sanırım yanlış anladı.

Selim'in de Ateş'i görünce tedirgin olduğunu gördüm. Ateş bize doğru yaklaştı. Gözleri Selim'de kitlenmiş bir şekilde konuştu.

" Hayırdır ne oluyor burada?"

Neden korkuyordum ki şuan acaba silahları gördüğümü söylemeli miydim? Tam ağzımı açacakken Selim konuştu

" Abi Eylül hanım aşağıdan sesler geldiğini söyleyince bende inip baktım." dedi.

Anı kurtarmak için yalan söyledi. Ateş ters ters bana baktı

" Ne olduğunu bulabildiniz mi bari?" deyince. Selim ile ben aynı anda cevap verdik.

"Kedi"

"Fare"

Hayda. Ben kedi derken Selim'in fare demesi. Şimdi sıçtık. Ateş'in kaşları tekrar çatıldı. Yalan söylediğimizi anladı kesin bittik biz şimdi farklı bir şey düşünecek derken Selim yine söze girdi.

" abi yani kedinin biri kırık camadan içeri girmiş. Fareyi görünce de peşine düşmüş. Ses kediden dolayı gelmiş fakat fare yüzünden"

nasıl bir toparlamaydı bu. Ateş ikna olmuşsa benzemiyordu. Bir süre sessizce bize baktı. Yüzüme gelen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım. O sırada Ateş

" sen çık Selim " dedi

" peki abi" deyip çıktı.

Ateş ile baş başa kaldık. Tedirgin olmuştum ve belli etmemeye çalışıyordum. Dibime kadar yaklaştı. Kafamı önüme eğdim. Kalbimin ritmi yine değişmişti.

" Bir daha ne duyarsan duy aşağı sakın inme" dedi.

Sesi sakin gelmişti. Sanırım inandı. Yüzüne bakıp başımla onayladım.
Yanından sıyrılıp gidecekken kolumdan tuttu. Ne oldu diye bakış attıktan sonra

Dedim ya, Eylül'düHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin