13. Bölüm

3.6K 194 12
                                    

Banyoda bulduğum bornozu üzerime geçirdim. Saçlarımı da bir havluya sarıp çıktım.
Şarkı mırıldanırken birden odanın kapısı açıldı.

" Katinanın elinde makası
Biçemez ah biçemez
Biçmesini bilmez yavrum gülüm katinamm ANAMM ya ne oluyor ödüm koptu"

Korktum bir anda sinirlendim de.

"Bir kadının odasına böyle dalınır mı?"

Ateş beni baştan aşağı süzerken, üzerimde bornoz olduğunu unutmuştum. Hemen bağrımı elimle kapatıp kaşlarımı çattım.

" Ne işin var senin burada. Çık hemen dışarı."

"Konuşmak için gelmiştim ben"

"Kapı çalma huyun yok mu senin. Yaa döner misin arkanı. Hala bakıyor"

Bir anda bağırmamla şaşırıp arkasını döndü.

" lan tamam ne bağırıyorsun? Sanki hiç görmediğim bir şey"

"A aa ne diyorsun sen be? terbiyesiz. Çık dışarı çabuk"

" yani görünmüyor zaten bir şey bornoz var üzerinde ne Carladın be"

Hala arkası dönük konuşuyordu. Öyle söyleyince adamı haklı buldum. Zaten bornoz var üstümde anasını satayım neyin tribine girdiysem.

" Olabilir çık sen dışarı"
Ofladı.

" tamam çıkıyorum. Sende giyin aşağı gel"

Tam giderken seslendim

"Ateş dur" dememle durup bana döndü

"İkizler burcu falan mısın sen?"

" ne alaka ya. Aslan benim burcum"

Dudaklarını birbirine bastırıp gülümsedi.

" Anladım. Ne oldu niye durdurdun?"

" ee bana kıyafet lazım" dedim utana sıkıla.

Biraz düşündü.

" bekle burada" dedi odadan çıktı.

Beş dakika sonra falan odanın kapısı tıklandı. En azından kapı tıklatmayı öğrendi.

"Gel" dediğimde Ateş elinde kıyafetlerle geldi.

" aferin öğreniyorsun"

Anlamayan bakışlar atarak

"Neyi?" Dedi. Sırıttım.

" neyse" deyip elindeki kıyafetlere uzandım

" bunlar mı?"

" evet al"

" Tamam Çıka bilirsin"

" Rica ederim" dedi. Kapıyı kapatıp çıktı.

Getirdiği kıyafetler kendisine aitti.

" bunlar ne ya" diye söylendim.

Siyah bir tişört vardı giydiğimde boyu dizimin üzerinde kadar geldi. Emanet gibi durmuş terimi bu olsa gerek. Getirdiği alt eşofman hiç olmadı zaten.

Tişört de elbise gibi olduğundan eşofmanı giymedim. Saçlarımı kurutup odadan çıktım. Aşağı indiğimde her yer temizlenmişti. Bu arada o sinirle adamın bilmem kaç ekran televizyonunu da kırmıştım.

Onunda hemen yenisini almışlar. Zengin adam tabi koymaz ona. Etrafa bakındığımda Ateş'i göremedim. Bahçeye açılan sürgülü camın açık olduğunu fark edince bahçede olduğunu düşünüp, bende çıktım. On tane takım elbiseli adamı karşısına ip gibi dizmişti.

Dedim ya, Eylül'düHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin