3. Bölüm

7.1K 314 22
                                    

Sabah alarmın sesiyle yataktan fırladım. Elimi yüzümü yıkayıp hızlıca hazırlandım. Dalgalı kumral saçlarımı açık bıraktım.

Beyaz dar bir pantolonun üzerine buz mavisi bir tişört giydim. Askılı yine buz mavisi tonlarında küçük çantamı da omuzuma takıp evden çıktım.

Yoldan bir taksi çevirip ders verdiğim öğrencimin evine geldim. Lise 1'e giden  genç bir delikanlıydı. Fakat matematikte biraz gerideydi. Bende elimden geldikce yardımcı olmaya çalışıyordum..

"Anladın dimi Yusuf. A burada tabandır. Peki biz A üzerinden kastımız neydi?"

"Bu üssüne ne yazılıyorsa, o kadar aşağıdaki sayıyla çarp demek."

"Yani toplama değil"

"Evet"

"Ama bazen toplamayla alakalı sorularda geliyor bu yüzden dikkat etmek lazım"

"Tamamdır anladım" dedi.

kalemin arkasını ağzına almış kafasını sallıyordu. Aslında zeki çocuktu. Çabuk kavrıyordu. Sadece odaklanmıyordu pek. Gülümsedim ardından

"Aferin Yusuf. Haftaya sınavın var benden sonrada ara ara tekrar et olur mu?" dedim.

"Bence gerek yok anladım zaten. Bir şey soracağım." Dedi

"Tabii sor bakalım"

"Sevgilin var mı?" dediğinde böyle bir soru beklemiyordum açıkçası ve şaşırdım.

"Ee Yusuf'cuğum şimdi bunlar özel sorular ama merak ettiysen söyleyeyim. Hayır yok. Sen neden sordun?"

"Şey... Eylül abla bir kız var adı Buse. Sevgilim sayılır ama o Burak denilen çocukla da iyi anlaşıyor yani bu benim canımı çok sıkıyor. Geçen kalbini çok kırdım. Konuşmuyor benimle. Ne yapmalıyım bilemiyorum. O yüzden sordum sana belki bana bir fikir verirsin" dedi.
kıyamam ya ne desem ki ben şimdi.

"Ee bak Yusuf'cuğum kalbini kırdığının farkında olman ve hatanı anlayıp düzeltmeye çalışman çok güzel. Bence önce Buse'yi karşına alıp konuşmalısın. Özrünü dilemelisin. Belki bir çiçek yada küçük bir hediyeyle gönlünü ala bilirsin" dediğimde gülümsedi.

"Kolye alayım o zaman sever o"

"Olabilir evet. Ama en önemlisi konuşman tamam mı?"

"Tamam Eylül abla çok sağ ol."

***

Dersim bittikten sonra Merve'yi aradım. biraz çaldıktan sonra açtı

" Alo ne haber canım ne yapıyorsun?"

" Adliyedeyim canım bir duruşma var ona gireceğim şimdi. Sen ne yapıyorsun?"

" Anladım. Bende şimdi çıktım dersten. Müsaitsen kahve içelim diyecektim."

" Valla çok isterdim ama dediğim gibi duruşmaaaa" diye uzattı bıkkınlıkla çıkan sesi ile

" Tamam o hâlde eve geldiğinde uğrarsın öyle içeriz kahveleri öptüm"

" Tamam canım öptüm bende görüşürüz"

" Görüşürüz" dedim.

Telefonu kapatıp çantama koydum.
Merve ile aynı apartmanda oturuyorduk. Kendisi alt komşum olur.

Bir gün yüksek sesle müzik dinliyorum diye kapıma dayanmıştı. Bu vesile ile tanışmıştık. Kendisi yeni mezun avukattı. Çok mütevazı kırılgan bir yapıya sahipti.

Siyah saçları koyu kahve gözleri ve minnak bir burnu vardı. Biraz kapalı kutudur. Kendinden çok bahsetmeyi sevmez fakat çok sıcakkanlı birisidir.

Dedim ya, Eylül'düHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin