88. Bölüm

630 61 70
                                    

❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️

LÜTFEN OY VE YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN...

...KEYİFLİ OKUMALAR DİLİYORUM....

❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️

Sabahın erken saatlerinde minik Asel'in ağlamaları eşliğinde Eylül gözlerini açmıştı. Kızını şevkat ile kucaklayarak onu besledi. Karnı doyduğunda ise boncuk gibi bakan gözleriyle sanki annesine teşekkür ediyordu.

Eylül Asel'i yatağa bırakarak mutfağa geçti. Canı öylesine kahve istiyordu ki sanki bir dilek hakkı olsa bunu kahveden yana kullana bilirdi. Fakat Asel'i emzirdiğinden dolayı kafeinli şeylerden uzak duruyordu. Durması gerekiyordu...

Buz dolabının açıp eline bir âdet kefir aldı. Dün akşam Ateş, Hakan'ı tekrar alışveriş yapıp göndermişti. O yüzden şuan canı ne isterse vardı. İştahı biraz olsun yerine gelmişti.

Kefir'ini yudumlarken bir yandan da salona geçip perdeyi araladı. Baktığında Ateş'in arabası hâlâ orada duruyordu.

"Yok artık! Arabada mı sabahladın?"

Kendi kendine konuşmaya başladı.

"Amacın bana vicdan yaptırmak ise eğer işe yaramadı Ateş bey. Aksine bu hoşuma bile gitti" deyip tebessüm etti.

Ateş'in onu hâlâ sevdiğini hissetmesi, Eylül'ün yüreğini rahatlamıştı. Pencerenin önünde dalıp gitmiş iken Asel'in mızmızlanmasını duydu. Hemen perdeyi kapatıp oda ya doğru koşar adımlarla ile gitti.

"Geldim kızım geldim"

***

Ateş, arabanın içinde uyuyor iken birden arabanın camı hızla bir iki kez tıklatıldı. Bu onun bir anlık irkilmesine ve hemen silahına davranmasına sebep oldu.

"Ne oluyor lan?"

Baktığında bu kişinin Yekta olduğunu gördü. Ona bakıyor ve sırıtıyordu.

"Günaydın abi. Yenge eve almadı mı?"

"Oğlum seni var ya vururum bak." Deyip sinirle silahını geri yerine bıraktı.

Yekta arabanın kapısını açıp koltuğa oturdu. Elinde ki poşette kahve vardı. Birini çıkarıp Ateş'e uzattı.

"İyilikte yaramıyor arkadaş ya. Al içte biraz kendine gel."

Ateş çatık kaşları ile Yekta'ya dönüp elinde ki kahveyi alıp içmeye başladı.

"Rica ederim abi. Afiyet olsun."

"Ne yaptın gönderdin mi bizimkileri?"

"Zor oldu ama evet. Uydurdum bir şeyler. Bir de amcan şey dedi"

Ateş'in tek kaşı havaya kalktı bu kez

"Ne dedi?"

"Yaptığı büyük ayıptır. Aşiretin tüm önde gelenleri sırf onun için buraya kadar geldi. Zahmet edipte yanımıza uğramadı falan filan işte"

"Boş yapmış yani."

"Sanki biraz haklı gibiler be abi. Onca adam senin için gelmişler sonuçta."

"Banane oğlum. Ben mi dedim gelin diye. Siktir et sen şimdi onları. Benim içeriden çıkma mı sağlayan kim miş? Öğrene bildin mi?"

"Evet abi öğrendim. Şahmaran diye biriymiş." Dedikten sonra Ateş'e taraf dönüp

Dedim ya, Eylül'düHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin