49. Bölüm

2.3K 147 13
                                    

Hemen hızlıca siyah dar bir pantolon üzerine, beyaz boğazlı bir kazak giydim. Saçlarımı at kuyruğu yapıp aşağı indim. Ateş salonda yoktu. Bahçede arabanın yanında korumalarla konuştuğunu gördüm. Onların yanına gittim hemen

" Tamam abi dediğin gibi hallederiz biz"

" Tamam koçum. Hadi gözünü dört açın" dedi Ateş, korumanın sırtına elini vurarak. Sonra arabaya bindi bende hemen yanına bindim. Bana bakıp göz kırptı bende gülümsedim.

" Kemerini tak" dedi arabayı çalıştırırken. Başımla onaylayıp takmaya çalıştım ama bir türlü takamıyordum. Çekiyorum çekiyorum gelmiyordu. Sıkışmış herhalde

"Ateş olmuyor bu" dedim hala çekmeye uğraşırken. Oda bana bakıp önüme eğildi yüzü yüzüme denk şekilde

" Beceriksiz seni" dedi sırıtarak. Bende dudağımı büzdüm. Kemerimi takıp yola çıktık.

" Nereye gidiyoruz?" dedim. Ateş'e bakarken.

" Bir toplantı var oraya katılacağız"

" Toplantı mı?" Suratım düşmüştü. Ateş'te bana bakıp yola tekrar döndü

" Evet ne oldu?"

" Hiç sıkıcı geldi"

" Gelmeyi sen istedin. İstersen geri bıraka bilirim seni" dedi tekrar bana bakarak

" Yoo hayır gelmek istiyorum"

Çok fazla konuşmadan bir holdingin önüne geldik. Vale olduğunu düşündüğüm adam önce Ateş'in, sonrada benim kapımı açtı.

" Hoş geldiniz Ateş bey" dedi. Ateş kafasıyla onayladı. KARAHAN holding yazıyordu. Burası Ateş'in miydi? 'Vayy bee amma da büyükmüş' diye düşünürken, Ateş'in elimden tutmasıyla içeriye doğru girdik. İnsanların bakışları üzerimizdeydi. Herkes Ateş'e selam verirken o yine kafasıyla cevap vermeden selam veriyordu. Asansöre doğru ilerlerken yanımıza takım elbiseli bir adam geldi elinde bir telsiz birde dosya tutuyordu.

" Hoş geldiniz Ateş bey"

" Hoş bulduk Akın geldiler mi?"

" Evet Ateş bey toplantı odasındalar sizi bekliyorlar" dedi elindeki dosyayı uzattı.

Ateş, Akın denilen kişinin elinden dosyayı alırken

Akın devam etti

" İhaleyle ilgili tüm detaylar bu dosyada efendim."

Ateş dosyayı açıp bir göz gezdirdi. Asansöre hep birlikte bindik. Ateş dosyayı incelerken Akın ile göz göze geldik. Bana başıyla tebessüm edip selem verdi. Bende karşılık verdim. 21. Kata geldiğimizde indik. Burası en üst kattı. Ateş, Akın'a başıyla işaret vererek ilerlemesini istedi. Sonra bana dönüp

" Sen benim odamda bekle. Toplantı bitince yanına gelirim" dedi

" Bende gelsem seninle olmaz mı?" Dedim Ateş ise

" Olmaz sıkılırsın" dedi.

Odada beklemek inan daha sıkıcı olur. İkna etmek istiyordum. Hem merakta ediyordum işlerini

" Senin yanında sıkılmam" dedim biraz cilveli şekilde.

Ateş'in kaşları havaya kalktı. Benden böyle bir şey ilk defa duyuyordu. Biraz şaşırmış gibiydi

" Tamam gel bakalım" dedi.

Bende gülüp elinden tuttum. Ateş, önce elime sonra da yüzüme baktı. Oda gülümsedi. Ardından toplantı salonuna doğru ilerledik. Kapıya gelince Akın da bizi kapının önünde bekliyordu. Ateş elimi bırakıp, kravatını düzeltti. Akın'ın kapıyı açmasıyla içeri geçtik. Uzun bir masa vardı odanın ortasında. Bayağı büyük bir odaydı. Oldukça da sıkıcı görünüyordu.

Dedim ya, Eylül'düHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin