89. Bölüm

518 58 56
                                    

❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️

MERHABA ARKADAŞLAR.
LÜTFEN OY VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.

KEYİFLİ OKUMALAR DİLİYORUM...

❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️

Minik Asel kuvöze alınmıştı. Eylül kızı için çok korkuyordu. Ateş’e hala ulaşamamıştı. Ona kızgındı ama bir yandan da onun için fazlaca endişeleniyordu.

Hakan ve birkaç adamı Eylül ve kızını korumak için hastanede yerlerini almışlardı. Hakan elinde bir şişe su ile Eylül’ün yanına yaklaştı.

“Eylül hanım buyurun.”

Eylül yere eğilmiş, düşüncelerle dolu başını kaldırıp Hakan’ın elinde uzattığı suya baktı. Uzanıp aldığında ise bir yudum bile içmeden yan tarafına bıraktı.

“Teşekkür ederim Hakan. Ateş’ten bir haber var mı?”

Hakan olumsuz anlamda başını salladı.

“Hayır efendim. Henüz bir haber yok.”

Eylül’ün gözleri boşluğa çevrildi. Nerede olabilirdi? Ya da ona ne olmuştu? Bu bilinmezlik onu ümisizliğe sürükler iken temiz hava almak istedi.

Dışarıda rüzgar hafif hafif esiyor ve pencereden gelen soğuk hava, Eylül'ün sırtını ürpertiyordu. Geri çekilmedi. Neden bilinmez ama canı yandığında veyahut çaresiz hissettiğinde soğuk ona hep iyi gelmiştir.

***

"Yemin ederim ecel terleri döktüm abi. Sen nasıl bir adamsın ya?"

Yekta, korkusunu ve gerginliğini üzerinden henüz atamamıştı. Arabaya bindikleri zaman Ateş'e ters ters bakmayı da ihmal etmiyordu.

Ateş, tek kaşı havada Yekta'yı süzüp cevap vermeden arabayı çalıştırdı. Yekta ise devam etti sözlerine

"Orada aslanlara yem olabilirdik biliyorsun değil mi? Adama gider yapıp durdun. İki kişiydik iki. Bir ton adama karşı iki kişiydik. Hayır yani adam..."

Ateş, dayanamayıp sinirle soludu. Yekta'nın bu dur durak bilmeden konuşması canını sıkmıştı.

"Lan oğlum bir sus. Ne dırdır ettin." Deyip bir yandan da cebinden telefonunu çıkartıyordu.

Telefonuna baktığında ise bir sürü bildirim tek tek ekrana düşmeye başladı. Ateş'in kaşları çatıldı bu kez de.

"Ne oluyor lan?" Dedi ağzının içinden.

Yekta ise hâlâ Ateş'e laf yetiştirmeye devam ediyordu.

"Sen nasıl bu kadar rahatsın ya? Ramak kalmıştı ama haberin olsun..."

"Lan bi sus amına koyayım. Telefon çekmemiş orada. Eylül aramış bir ton." Dediğinde Yekta da kendi telefonunu çıkarttı.

"Biliyorum abi. Oraya girdiğimizde fark ettim. Sinyal kesicilerin devreye girdiğini. Adam nasıl bir psikopatsa artık."

Ateş, ters ters Yekta'ya bakarken bir yandan da Eylül'ü arıyordu. Fakat telefonu cevap vermiyordu. Ateş, daha bir endişelendi. Ardından Hakan'ı aradı.

***

"Kaan bak valla küserim. Gel şuraya hadiiii"

Kaan ve Merve arasında ise küçük ve tatlı sürtüşmeler devam ediyordu. Merve salonda televizyon başında otururken, Kaan ise yatak odasında uzanıyordu.

Dedim ya, Eylül'düHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin