64.Bölüm

1.4K 101 18
                                    


MERHABA ARKDAŞLAR ÖNCELİKLE HEPİNİZİN YENİ YILINI KUTLUYORUM. HERKESİN GÖNLÜNCE YAŞAYACAĞI BİR YIL OLMASI DİLEĞİ İLE.

UMARIM BU BÖLÜMÜ MÜ BEĞENEREK OKURSUNUZ. LÜTFEN OY VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN. KEYİFLİ OKUMALAR DİLİYORUM 😊


Hani Sezen Aksu'nun bir sözü var; "Ben bu dünyayı anlayamadım. Niyetlendim de altından kalkamadım." İşte benim hayatımın özetiydi...

Bildiğim her şeyin yalan olması, daha doğrusu bilmediğim her şeyin yüzüme sertçe vurması mı demeliydim bilemiyorum.

İçinden hep ağlamak mı gelir insanın? Biraz mutsuz, biraz güvensiz ve birazda kimsesizim bugün.

Selim ile birlikte teyzemin evinin önüne gelmiştik. Bir zamanlar bende bu evde yaşıyordum. Hayatımın en kötü günleriydi belki de. Bir süre arabanın içinden öylece baktım. Aklım geçmişi bir ziyaret etti haliyle.

Evet bugün sorulacak bir hesabım vardı benim. Peki duyduklarım beni mutlu mu edecekti? Hayır!!!

Ne umuyordum? Ne bulacaktım? Derin bir nefes aldım. Boynumda ki şalı çıkarıp arka koltuğa bıraktım.

"Selim beni burada bekle olur mu?"

"Eylül neler oluyor? Sen kimden neyin hesabını soracaksın?"

Gözlerimi kapatıp açtım.

"Selim benim hayatımın üzerine oyunlar oynanmış. Hak etmediğim onca şey yaşadım ben. Onca acılar çektim. Şimdi önce teyzemden başlayacağım hesap sormaya. Sonra sırasıyla herkesten."

"Eylül orada ne oldu? Yani babanlarda biri sana bir şey mi dedi? Sen ne öğrendin?"

"Çok soru soruyorsun Selim. Sen sadece burada bekle ve bu olanlar aramızda kalsın. Sana güvenebilirim değil mi?"

"Tabii ki bana güvenebilirsin Eylül."

Selim'in elinin üzerine elimi koyup

"Teşekkür ederim." Dedim.

Arabadan inip teyzemin evine doğru yavaş adımlar ile yürüdüm. Hava soğuktu. Kabanımın önünü kapattım. Kapıyı bir iki kez çaldıktan sonra teyzem açtı.

"Eylül kızım hoş geldin."

Kafamı hafif sallayıp içeri girdim.

***

"Kızım emin misin bir şey istemediğine? Bir çay suyu falan koysaydım."

"Canım bir şey istemiyor teyze geç otur şöyle. Seninle konuşmam gereken şeyler var. Daha doğrusu senin bana anlatacak çok şeyin var."

Teyzemin surat ifadesi anında değişmişti. Sanki ne soracağımı biliyor ya da anlamış gibiydi.

"T-Tabii kızım konuşalım. Konuşalım elbette ama sen üşümüşsündür ben önce şu sobaya bir iki odun atayım hele"

"İyi böyle teyze geç otur lütfen"

Teyzem geçip karşıma oturdu. O kadar soracak ve konuşacak şey düşünmüştüm yol boyunca. Şimdi hepsi birden uçtu aklımdan. Yutkundum önce gözlerim istemsiz dolmaya başlamıştı bile.

"Babam..." dediğimde burnumun direği sızladı.

"Teyze babam benim varlığımdan hep haberdarmış. Fotoğraflarımı gördüm. Her yaştan bir fotoğraf. He birde birkaç mektup. Annem yazmış o mektupları. Okumadım ama daha cebimde bak buradalar"

Dedim ya, Eylül'düHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin