"Çifte kumrular da buradaymış... Ha yani sen benim damadım oluyorsun öyle mi?" Annemin karşımda sergilediği iğrenç tiyatro oyununa şaşkınlık içerisinde izlerken Yiğit beni çekiştirdi ve arkasına aldı.
"Siz kimdiniz, ben tanıyamadım ama?" dediğinde annemin arkadan bana baktı ve neşeyle bir kahkaha attı. Gözlerindeki sahte ışıltılardan o kadar rahatsız oluyordum ki damarımda kabaran öfkeden haberi yoktu henüz.
"Bak sen, damat bey de zeki çıktı iyi mi? Ben annesiyim. Hani geçen hafta beni boğmaya kalktı da siz durdurdunuz. Size de düzgünce bir teşekkür edemedim doğrusu. İsterseniz kafede bir şeyler ısmarlayabilirim. Ne dersiniz? Hem kızımla aramda düzelir belki bu vesile ile."
Gözlerimi kapatıp Yiğit'in elinde hapsolan bileğimi çektiğimde öfkeme hakim olabilmek için yüzümü sıvazlamaya başladım. Bu kadın gerçekten bunları söylüyor muydu bana? Ciddi miydi bu konuda. Onunla aynı masaya oturma fikri bile avuç içlerimi kaşındırıyordu. Dudaklarım öfkeden tir tir titremeye başladığında olay çıkarmama fikrine tutunup kayalara doğru yürümeye başladım. Yiğit ne söyledi ne yaptı bilmiyorum ama yine beni durdurduğunda sert esen bir poyraz gibi yüzüne baktım ve işaret parmağımı doğrulttum yüzüne doğru.
"Bak sakın onunla aynı masaya falan oturayım deme, bir daha ölsem de yüzüne bakmam senin! Ya da en iyi ihtimalle bu kadını herkesin içinde öldürürüm Yiğit! Hapse girip girmemek umurumda değil!" dedim dişlerimin arasından. Yiğit önce kaşlarını çattı daha sonra parmağımı görünce bir gülme tuttu. Belki omuzları sarsıla sarsıla gülmüyordu ama baya baya gözümün içine baka baka sırıtıyordu. Bu durumun beni daha da öfkelendirmesi gerekirken kalp atışlarımın yavaşladığını hissediyordum. Sakinleşmemek için elimden geleni yapardım şu an çünkü gardımı indirmişim gibi olurdu bu seferde.
"Kafayı yemiş olmam gerek bu hallerine bayılmam için ama Allah kahretmesin ben bayılıyorum. Kafayı yedim yani. O yüzden biraz daha kafayı yiyerek evet, annenle oturacağız. Sen de geleceksin çünkü onun gözünde zayıf noktalarını o kadar çok belli ediyorsun ki kadın seninle çok kolay oynuyor," deyince gözlerimi belerttim iyice. Kafayı yememiş kafasını bedeniyle ayırmıştı herhalde.
"Çıkar aklından onu! İçeriye girdiğimiz an bıçakla boğazını yararım Yiğit!" diye çıkıştığımda Yiğit yüzünü buruşturdu iyice.
"İçinde azılı bir katil yatıyor güzelim ama şimdi onu uyut ve az önceki mini mini kızı çıkar ortaya. Hani kek poşetini sallaya sallaya koşarak bana gelmiştin ya. Ondan bahsediyorum. Hadi gidiyoruz. Sinirlerine hakim misin?" diye sorarak koluma girince kendimi çocuk gibi geri çektim.
"Hakim falan değilim Yiğit. Kes şunu. Bırak kolumu!" Yiğit annemden tarafa dönüp sahte bir gülümseme ile bir dakika yaptı ve tekrar bana döndü. İki elimi de ellerini arasına hapsedip boştaki eliyle saçlarımı okşamaya başladı çocuk sever gibi ve yüzüme yaklaştı. Kendimi ne kadar geriye çekersem çekeyim mesafeyi uzatamıyordum sanki.
"Lilacım annenle oturup onu izlemem gerekiyor ve bu süreçte onun suyuna gitmelisin. Onun gözü önünde öfke krizleri yaşarsan annen daha çok üstüne gelecek ve bu seni her bakımdan olumsuz etkileyecek. Sabırlı olduğunu göster ona." Yüzümü çevirip nefesimi sakince dışarı verdim ve burnumdan nefes aldım ama bir işe yaramadı ve tekrar Yiğit'e döndüm. Beklentiyle yüzüme bakıyordu ama onun beklentisini karşılamak niyetinde değildim.
"Sabırlı olsam da üstüme gelecek sabırsız olsam da üstüme gelecek. Beni o kadınla oturtamazsın ve sen de oturamazsın anladın mı beni? O kadın benim sevdiklerimle, ailemle oturamaz Yiğit! O kadın elini kolunu sallayarak böyle dan diye de karşıma çıkamaz anlıyor musun? İstemiyorum! Ve ben hayatımda ilk defa istemediğim bir şeyi yapmak istemiyorum, sen de hayatımdaki diğer herkes gibi beni zorlama istersen. Yoksa o hikayeyi de yırtıp atarım ortada hiçbir şey kalmaz. Gözümü kırpmam yaparım. Zayıf noktalarımı ezbere biliyor, unutma o kadın küçüklüğümden beri hayatı bana zehrediyor zaten," diyerek kollarımı yumuşayan parmaklarının arasından çektim ve incinmiş, paramparça olmuş, üstünden tırlar defalarca girmiş, parçaları yollara savrulmuş kalbimle alakasız bir istikamete doğru yürüdüm.
![](https://img.wattpad.com/cover/289580023-288-k972347.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öfke Kelebeği ✨️ Aile Serisi 1 (TAMAMLANDI)
Fiksi RemajaHayatsızlar, hayatın adaletsizliğiyle bir akşam yemeğine çıkmışlar. Yollar engebeli ve kumluymuş. Şık kıyafetlerle, bedenlerindeki yara izlerini ve ruhlarındaki iyileşmeyen acıları gizlemek istemişler. Maskeli şeflerin yaptığı, iki yüzlü garsonları...