30.BÖLÜM: MUTLU SONSUZ

53 3 0
                                    

Yıldızlar geceyi boylu boyuna süslemişti bu gece. Işıltılı ışıltılı bize göz kırparken soğuk hava ciğerlerime ciğerlerime işliyordu. Sanki bütün acısını bizden çıkarmak istiyordu dünya. Öyle bir soğuktu ki yeryüzü, iki sıcak nefese muhtaçtık. Bu soğukta çatırdayan dudaklarımı birbirine bastırıp endişeyle farkında olmadan yemeye başlamıştım. Burnumdan aldığım nefesi dudaklarımdan verirken bembeyaz nefesimin gökyüzüne çıkıp yok oluşunu seyrediyordum. Sadece birkaç dakikadır buradaydım ama o birkaç saniyede kemiklerim bile kaskatı kesilmişti.

"Burası buz gibi hayatım, ne yapıyorsun burada tek başına?"

Arkamdan gelip beni saran kollarla bir nebze de olsa sıcaklığa kavuştuğumda burnumu çekerek gülümsedim.

"Hayatın mıyım gerçekten?" dediğimde çenesini başıma yerleştiren Yiğit sesli güldü.

"Elbette. Hayatımın geri kalanısın sen. Söyle bakalım hayatımın geri kalanı, ne yapıyorsun burada tek başına?" deyince hiç dercesine omuz silkip karnımda birleştirdiği ellerini tuttum.

"Cansu Kanada'ya okumaya gitmiş," dediğimde Yiğit anladım der gibi başını sallayıp yanağımdan öptü.

"Zeynep yengem söyledi değil mi?" deyince kaşlarım havalandı merakla.

"Ne yani, sen de mi biliyordun Cansu'nun Kanada'ya gittiğini? Neden bana söylemedin ki?"

"Canını sıkmak istemedim bununla. Cansu gerçekten tek başına kalmak istiyordu Lila. Ben onun bir gün gideceğini de biliyordum aslında, öyle hissettiriyordu bana. Doruk yardımcı olmuş gitmesi için. Burslu bir okul önermiş, yarışmalara girip kazanmış. Her şey birkaç gün içinde gerçekleşmiş. Doruk sana karşı mahcup ama Cansu canını sıkmasın diye yapmış sanırım," diye açıkladığında omuz silktim küskün bir edayla.

"Yiğit bir gün gelir mi evine yoksa hep böyle mi olur?" dediğimde Yiğit derin bir nefes alıp bedenimi kendine çevirdi.

"Sevgilim bak Cansu henüz on yedi yaşında. Oraya okumaya gitti. Dünyasını değiştirdi ama insan özünden kopamaz. Sen onun annesisin biliyorsun bunu. Onu sen büyüttün. Baban ve sen. Cansu sadece bir şokta ve bu şoku uzaklaşarak, dünyasını tamamen değiştirerek atlatmak istiyorsa ona yardımcı olacağız. Merak etme ondan haber alıyor Asu. Asu'yla yakın arkadaşlar," dediğinde nefesimi bıkkınca dışarı verip başımı Yiğit'in göğsüne yasladım yorgunca.

"Hayat sadece tek başınaysan zordur derdim hep ama sanırım hayat her şart altında zor!"

Yiğit elini çeneme götürüp sıkarken başımı kaldırıp yüzüne baktım gülümseyerek. İç çekmemek elimde değildi ona bakarken. Bu adam benim en büyük şansımdı.

"Seni çok sevdiğimi söylemiş miydim?" dediğimde Yiğit sersem bir gülüşle başını salladı.

"Asla! Sevgilim bana sevdiğini söylemez. Gösterir," diyerek yanağımı okşadığında kollarımı beline doladım yeniden ve sarıldım sıcacık bedenine.

"Lila ne zaman evlenmek istersin?" diye sorduğunda anlamayarak kafamı kaldırdım.

"Ney?"

Şaşkın yüzüme bakıp burnumdan öptü beni ve ayrıldı.

"Sence yazın evlensek nasıl olur? Ailemle de resmi olarak tanıştın zaten. Seni ve Cansu'yu çok seviyorlar."

"Evlenirsek bizim evde mi sizin evde mi yaşarız?" dedim başımı eğerek. Yiğit bir an bocalayarak kekeledi.

"Na-nasıl yani?"

"Yani evlendik diyelim, ben bir ordunun içinde yaşayamam özel hayat denen bir şey var Yiğit. Ben yapamam. Tek yaşamaya çok alışığım," dediğimde Yiğit başını salladı anladığını belli edercesine.

Öfke Kelebeği ✨️ Aile Serisi 1 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin