KİTAP ARASI MEKTUBU

30 5 1
                                    

Keyifli okumalar ☁️

Takibinizi de alırım

|↓|

liashn0

...

8 Mart 2024, Ankara.

"Kor nerede? Korkuyorum! Çok korkuyorum, kocamı istiyorum!" Deva kocaman bir çığlık bastı.

Elim ayağım birbirine girmişti. Şu anda ambulanstaydık. Ben ve Deva yan yanaydık, Ezgi ile Gülpembe arkadan arabayla geliyordu. "Sakin olun hanimefendi," dedi Hemşire. "Eşinize haber verdi arkadaşınız."

"Evet, derin derin nefes al Deva! Bebeğine odaklan! Kor hastaneye gelecek!"

"Derin derin nefes al, Deva!" Diye kendini telkin ettiğinde başımı hızla olumlu anlamda salladım. "Sakin."

Stresten karnıma ağrı girdiğinde ofladım. "Karnım," diye inledim. "Bende mi doğum yapacağım ya bu nasıl ağrı?"

Ambulanstaki hemşireler bana şaşkınca bakarken Deva, "Olmaz!" Diye bağırdı. "Eda, elimi tut ve yanımda kal! Ne olursun aynı anda doğuramayız!"

"Deva sakin ol, mübalağa yaptım!"

"Akıl mı kaldı ya sence bende şu anda? Ah! İmdatt!" Karnına baktı. "Annecim çok canım yanıyor!"

"Geldik." Ön taraftan ses geldiğinde arabada durdu. Kapıların açılmasıyla Kor'u gördüm. Endişeli gözlerle Deva'ya bakıyordu.

"Bebeğim," onun elini tuttu ve sedye ile birlikte ilerlemeye devam etti. "İyi misin?"

Onlar uzaklaşırken Ayas ambulans'a gelip bana baktı. "İyi misin? Yüzün niye böyle, bir yerin mi acıyor?"

"Karnım ağrıyor." Dediğimde endişeyle karnıma baktı. Beni ambulanstan indirdi. Bir tekerlekli sandalye alıp oturttu. Acilde kontrollerimi yaptılar. Deva bu sırada doğumdaydı. Onu merak ediyordum.

Doktor ufak bir serum takmıştı. Stresten uzak durmalısınız diyerek beni tembihlediğinde Ayas sıkıntıyla yüzünü sıvazladı. Suçlu çocuk bakışlarımı attığımda bu sefer işe yaramamıştı. Doktor gittiğinde başımı sol omzuma yatırdım. "Küstün mü benimle?"

"Olur olmadık şeylere stres olup nasıl her defasında şu ağrıya sebep oluyorsun anlamıyorum!" Diye beni azarladığında gözlerim doldu. "Sakın Eda, ağlayarak üste çıkmaya çalışma."

"Ama Deva doğuracaktı!"

"Bu normal bir şey Eda, hepimiz bunu bekliyorduk sevgilim. Madem bu kadar stres olacaksın binme o ambulansa! Ya sana bir şey olsaydı, ne yapardım o zaman ben?"

Dudaklarım daha da büzüldü. "Özür dilerim." Gözümden yaş aktığında gözleri gözlerime takıldı. Dudakları arasından ufak bir küfür savruldu. Uzanıp gözyaşlarımı sildi.

"Tamam, özür dilerim. Öyle bağırmamam gerekirdi. Bak bana bakayım, gülümse hadi yoksa şimdi kendimi burada çok fena döveceğim."

"Küstüm sana ben." Derken başımı önüme eğdim. "Ne diye bağırıyorsun sanki?"

"Özür diledim ya." Dedi yanağımı öperken. "Bebeklere de sana da bir şey olacak diye korktum sevgilim, özür dilerim."

"Bir daha bağırma ama bana."

Gülümsedi. "Bağırmam." Onu tam on gündür görmemiştim. Şimdi görünce de bana böyle bağırması çok üzmüştü beni. "Serumun bitince bakarız Deva'nın durumuna, olur mu?"

KÜL KOKAN HAYALLER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin