-Nasıl izin verirsin buna? Hayır ben dedim mi sana böyle bir şey. Bir de telefonu açmıyorsun İpek. Bak çok sinirliyim.
Murat'ın ağzının içine aft kremi sürüyordum. Bir yandan da Feride'nin peş peşe attığı sesleri dinliyordum.
-Sen kadına gıcık oldun diye beni niye yok sayıyorsun ya. Sen bunu hep yapıyorsun.
Kısa bir an durup ne saçmaladığını düşündüm. Sanki her seferinde o salak çocuk için beni yok sayan kendi değilmiş gibi konuşuyordu.
Murat başını iki yana salladı ne oldu der gibi.
"Caner'in annesi aradı bugün beni. Kız isteme mi kalmış? Neden böyle bir şey yapıyorlarmış. Hayır bizim kimsemiz de yokmuş, ne sanıyormuşuz kendimizi!"
Şaşırdı. Krem sürmeyi bitirdikten sonra eldiveni çıkardım elimden.
"Bende tamam dedim izin verdim, ne yapıyorsanız yapın. Onu duymuştur Feride. Ona köpürüyor. Şimdi biraz krem ağzının içinde kalsın. Yutkunmamaya çalış, çok yutkunasın gelince yutkun."
Malzemeleri toplayıp komodinin üstüne koydum. Az evvel duş almıştım alt katta, Öznur'un odasında. Murat bandajlı kolumu tuttu.
" Önemli bir şey değil. Dün olay çıktı hastanede. Biri bıçak salladı, o da koluma denk geldi. Derin değil ama iki dikiş var sadece. Merak ediyorsan pansuman yapabilirsin."
Başını salladı. Ona pansuman malzemelerini verip kolumu da verdim. Yorgunluktan canım çıkacaktı az kaldı. Yeni iş, yeni düzen, yeni insanlar, Murat derken zihnim, bedenim ayrı ayrı yorgundu.
Bandajı açtı usulca.
" İpek, yemek koydum ablam. "Hatice abla girdi odaya." Ha pansuman mı yapayi benum ciğerum. "
" Hiç yiyesim yok Hatice abla, uyuyacağım biraz. "
Tentirdiyot döktüğü pamukla yaramı temizledi hafif hafif.
" Anam kızayi İpek."
" Şey o zaman sana zahmet olmazsa buraya getirir misin? Hem Murat da yer, katı yemeye başlasın yavaş yavaş. "
" Geturmez olur miyum? Hemen geleceğum."
Gazlı bezle kolumu sardı. Sonra ufak bir bantla yapıştırdı.
"Şimdi ben sana pansuman yapacağım. Yemek gelene kadar kremi yutkunma. On dakika kalsa yetiyor zaten. "
Örtüyü aşağıya çekip tişörtünü kalırdım göğsüne kadar. Dikkatle açtım bandajı.
" Gelebilir miyim" dedi dışarıdan sesinden tanıdığım Nihal.
"Gelebilirsin."
Yeni bandaj yaparak yarayı kapattım. Nihal odaya girdi.
"Ay ay benim yakışıklı arkadaşım" diyerek yanına geldi. "Çok geçmiş olsun." Canını yakmadan sarıldı. "Kusura bakma canım haberi aldığımda Ankara'daydım. Anca geldim. Nasılsın?"
Murat başını salladı eh işte der gibi.
"İyisin iyi. Ödüm koptu oğlum."
Hatice abla tepsiyle geldiğinde onu alıp kucağıma koydum. Peçeteyi alıp açtıktan sonra Murat'ın yakasına taktım.
" Kız hemşire, sen ne yapıyorsun? "
" Ne yapayım Nihal. İş güç."
"Alıştın mı buralara?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREĞİNE MESKEN
ChickLitİpek yetim ve öksüz bir asker kızıdır. Ailesinin kaybı onda büyük bir travma yaratır. Bir gece kız arkadaşıyla dışarıya çıktığında genç ve yakışıklı bir adamla tanışır. Bütün geceyi onunla geçirir ve sabahında onun asker olduğunu öğrenir. Ondan kork...