22. Kendine İyi Bak

825 129 8
                                    







12. Eylül - Salı





İşten çıkıp bir iki işimi halletmiş, eve gidip iki saat uyumuştum. Herkes Hopa'ya çıkmıştı, ben kalkıp yola çıktığımda az da olsa kendime gelmiştim. Kulaklık takmaya üşenip sonunda teypin düğmesine bastım. Anında şöyle bir ses yükseldi.

"İnsan yalnız kalamaz, yapamaz aah. Döner durur yatağında uyuyamaz aaah."

Sese iyice kulak verdiğimde onun Murat'ın sesi olduğunu anladım.

"Ben seni kaybettim, anladım vah."

Bir gülme geldi içimden. Sinirlerim bozuldu katıla katıla güldüm. Hiç üşenmeden şarkıyı kayda almış, gelmiş buraya yerleştirmiş manyak. Yemin ediyorum deli ya.

Şarkıya onun sesiyle eşlik ettim. Yol boyu onun sesinden defalarca dinledim. Evin önünde çektim arabayı. Müziği kapayıp, çantamı alarak indim arabadan. Evden çıktı neredeyse uçarak. Yine güldüm.

Bana doğru gelirken kollarımı açtım ve biraz sonra sımsıkı sarıldık. Ona sarıldım ve dünya o kadar güzel bir yer oldu ki gözlerimin önünde anlatsam inanmazlar.

"Sarıldık" dedi çepeçevre sarılırken.

"Sen delisin biliyorsun değil mi?"

"Ne yaptım?"

"Arabayı senden aldığımda beri ilk defa teypi açtım."

"Oha" dedi kızarak. Katıldım. "Manyak mısın sen ya?"

"Sen yaptığın çok normal, manyak olan benim yani. Çekil" diyerek yanından geçtim.

"Tamam tamam kızma, gel sarılayım."

Kolumu tutup beni kendine çevirdi, yine sarıldık. Yorgunluğum uyuşuk bir hal aldığında kendimi ona yasladım. Sanırım hayatımın aşkı tek bir insandı, o da bu insandı. Olmayacak duaya amin denmez ama.

"Hadi bırak beni."

"Seninle işim var kızım benim."

"Beni başına niye iş diye aldın sende. Deli mi ne?"

Ayaklarımı çıkarıp eve girdim.

"Selamünaleyküm" diyerek salona girdim. Yüzler gülüyordu, ve sanki hiçbir şey olmamış pozu veriyorlardı. Bizi sarılırken görmediniz, aynen!

Selamıma karşılık aldığımda yere çöküp çantamdan Hamza ve Murat için aldığım okul hediyelerini çıkardı.

"Hamza bu senin."

"Benim mi?" diyerek bana geldi ve hediyesini aldı.

"İbo, bu da senin."

"Ha bana da" dedi hoplayarak kalkıp bana koştu. Hamza 5'e başlıyordu, İbo 2'ye.

"Çok güzel, çok teşekkür ederim" dedi Hamza. Ona üzerine adını yazdırdığım uçlu kalem aldım. İbo'ya minik arabalardan aldım. Çok da emin olamadım kalem konusunda. Malum küçükler pek bi okulla sorunlu oluyor.

"Çok güzel İpek abla teşekkür ederim."

"Rica ederim canlarım. Okullar açılıyor ya, size de hediye almak istedim. Güle güle kullanın."

Sırayla sarıldıktan sonra kalkıp koltuğa geçtim.

"Benimkiler yok mu?"

"Mete geziye çıkardı onları" dedi Hatice abla. "Çok zarifsin İpek. Okul alışverişine daha girişmedik listeyi bekliyoruz."

YÜREĞİNE MESKEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin