11. Eylül - Pazartesi
Nuray boş gününde köye çıkmıştı. Kocasına da haber vermişti oysa. Birinci sınıflar için okullar açıldı, haftaya resmen bütün okullar açılıyordu. Bu sırada Hatice'nin evinin tadilatına başlamışlardı. Okullar açılmadan o iş hallolmalıydı.
Afife Hanım'a yemek yaparken yardım etmişti Nuray. Buradan kendi ailesine gidecekti. Duruma göre de kalacaktı. Darhan bunun bozuğunu atıyordu ama Nuray sallamıyordu onu. Yıllardır aman kavga çıkmasın, aman delirmesin diye diken üstündeydi. Şimdi öyle değildi.
"Nuray!"
"He anam."
"Yavrum araniz nasi?"
"İyi çok şükür."
"Bir yaramazluk yok demi? Ha ben oğlanun kulağuni çekerum de bağa."
"Yok annem yok valla. İyiyiz. Bugün anama gideceğim diye bozuldu. Git ama kalma diyo."
"Uy yildum bu uşaktan. Garusunun peşine gitmeyi bilmeyi beceriksuz. Git kizum sen bakma oğa. Turşu götür burdan. Ettum bolca, hepimuze yeter."
"Götürürüm. Anam bu sene salça yapmayacakmış, geçen seneden kalmış bayağı."
"Uy ha o iş de geldi. Etmesun, ben yollarum buradan."
"Ne zaman ederuk ana?"
"Haftaya bir pazara çıkar aluruk biberi. Nuray, İpek'e de öğretelum he?"
"Öğretelum valla."
"Bağa bak" giderek sandalyeyi çekip oturdu. "Ha biliymisun kiz, bizim oğlani seveyi mi? "
"Ben tam bilmiyrım ama yengem bilur. Bağa sorarsan seveyi ama bu kız he demeyecek sanki ana."
"Korkardur yavrucak ne etsun. Nasi da yakişayiler gördün mü?"
Nuray daha da yakıştıklarına o gece şahit olmuştu zaten.
"Senun içune sindi mi ana?"
"Ya ne? Oğlumun başuni yakacadum az daha ya. Bağa öyle geleyi ki İpek, benum oğlana eyi bakar. E benum oğlumun gözümden akayi sevdaluk. Birbirlerine bakmişlar, içleruni görmuşler anladun mi? Ben oğlumdan şüphe etsem yetimun hakkuna girmem ama benum oğlum oğa yar olur, yuva olur. Gözlerum kapanmadan uşaklarumu tamam etsem daha ne isterum. "
" Ana daha dur nereye gideyisun ya hu? Torunlarunu sevecesun ya. Mete'nun uşağuni da görecek gözlerun ne kapanmasi."
"Eh yaş gideyi kizum. Öyle dedum, sen bağa bakma. Ama sen et bir kız. Hatice'den beri gız uşağuna hasret kaldum."
Nuray utanarak eğdi başını.
"Ah Darhan akluni başuna alaydi ya, şimdiye kocaman olduydu uşağunuz. Nasip annem nasip. O baba olunca da uslanmaz ya neyse."
Afife Hanım kalkıp yemeğine bakarken Nuray gün sayıyordu. O kadar çok istiyordu ki on gün sonra test yapacaktı. On beş gün olunca testlerde çıkıyordu. Bunu İpek'le uzun uzun konuşmuştu. Gitti beş gün, kaldı on gün.
" Yenge bırakayım mı seni? "dedi Murat telefona bakarak gelirken.
" Ana, gideyim mi? "
" Git kizum git. Ben hallederum, bağ bahçe işim yok. "
" Hazırlanayım madem. "
Nuray götüreceklerini hazırlamaya giderken Murat İpek'e mesaj yazıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREĞİNE MESKEN
ChickLitİpek yetim ve öksüz bir asker kızıdır. Ailesinin kaybı onda büyük bir travma yaratır. Bir gece kız arkadaşıyla dışarıya çıktığında genç ve yakışıklı bir adamla tanışır. Bütün geceyi onunla geçirir ve sabahında onun asker olduğunu öğrenir. Ondan kork...