Yorum yapmayı unutmayın lütfen...
Ben masayı hazırladım. Güzel bir salata da yaptım üstelik. Çayı bile demledim. Neyim ben? Evin kızı mı? Duygu evi süpürüyordu. Bende sağı solu toparlamaya başladım. Bahçeden çıkıp geldiklerini haber veren sesler evi önünden geliyordu.
"İpek!" dedi Egemen abi.
"Efendim" diyerek kapıya çıktım.
"Çay yaptun mi?"
"Yaptım."
"Heh, ver."
Mutfağa gidip bir tepsi çıkardım. Herkes için çıkardığım bardaklara demini alan çayı koyup tepsiyi alarak çıktım evden. Çayı görünce ne sevindiler arkadaş. Karadenizliler işte.
"Allah sevdiğine kavuştursun" dedi Öznur. Hiçbir şey demedim. O sakıncalı.
"Amin desene" dedi Gönül abla.
"Bir sevdiğim yok benim ya." Oysa o birine aşık olduğumu ama onun Murat olduğunu bilmiyordu.
Bana gözlerini kısarak baktığında Murat çayını alıyordu. O şekersiz içiyordu. Geldi gerginlik hattı. Darhan abi evin önüne çekti arabayı, Mete de yanındaydı. Harbiden onu bahçede görmemiştim.
"Kaçma lan" dediğinde Mete koşarak eve gitti. "Sanki ben seni yakalayamam."
"Ne oldu?" diye sordu Murat.
"Kumar başından aldım adamı."
"Oynamadım ben" dedi geri çıkarken. Evde Duygu vardı çünkü.
"Bir de yalan konuşma lan?"
"Vallahi billahi oynamadım ya."
"Lan oğlum" dedi Murat. "Sen niye sürekli salak salak işler yapıyorsun?"
Mete harmana çıktı babasının yanına. Dursun amca da yakaladığı gibi kulağına yapıştı. Kimden kaçırken kime yakalandı.
"Ya baba! Oynamadım."
"Mete sen adam olacak misun oğlum? Bu kaç etti Ian it. Katiştur finduğu."
Mete eline tırmık alıp paşa paşa fındığı karıştırmaya başladı. Az buz da değil maşallah. Adam fındık ağası bence. Dursun amca oturup çayını içmeye koyuldu.
"Bitti çok şükür" dedi Afife Hanım. "Küçüğü bir günde toplaruz."
"Biz senle baş başa toplaruz yarum."
"Oooo" diye sesler yükseliyordu.
"Uşaklarun yanunda etma şuni adam. Ayip da!"
"Bana çay" diye bağırdı Darhan abi. Sıçradım yemin ederim.
"Geldum" diyerek çıktı Duygu elinde bir bardak çayla.
"Sağ ol" diyen Darhan abi şekere gelirken yine bana kızdı. "Sen niye geturmeyisun?" diye sordu kısık tonda.
"Dalmışım abi sende ya. Bağırmana gerek var mı?"
"Yengem yok, o şimdi iki kat daha gergin hemşire."
"Murat" dedi kızarak.
"Ha harbiden Nuray yenge nerde?" Bana da bakın, yenge demeler falan.
"Anasına gitmiş. Bana da kendi demedi. Bu gece de kalacakmış bak bak! Gidip alacağım ki."
"Neden?" dedim kaşlarımı çatarak.
"Ne demek neden? Evli kadının ne işi var babasının evinde!" demesin mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREĞİNE MESKEN
ChickLitİpek yetim ve öksüz bir asker kızıdır. Ailesinin kaybı onda büyük bir travma yaratır. Bir gece kız arkadaşıyla dışarıya çıktığında genç ve yakışıklı bir adamla tanışır. Bütün geceyi onunla geçirir ve sabahında onun asker olduğunu öğrenir. Ondan kork...