Temmuz
Gökhan bir kafe restoran açmış, bütün eşi dostu davet etmişti. Nihal geldi gittiği yerden. Bir önceki lise buluşmasına katılamadığı için herkesi bir araya toplamıştı. Hazır kimse bir yere dağılmamıştı. Gökhan bir masayı kendi yerinde hazırladı ve bir önce ki tayfayı orada topladı.
Murat da oradaydı, çünkü İpek hiç sorun etmedi Selin'i. Çünkü o kavga netlik kazanınca kendine güvenmeye devam etti. Murat gözü yolda karısını bekliyordu. Hem iki gün sonra göreve gidiyordu. Günlerdir bunun hazırlığını yapıyordu İpek'le. Baş başa daha fazla zaman geçiriyorlardı.
Gökhan misafirleriyle ilgileniyordu. Hoş, büyük ve gençlerin rahat edeceği bir mekandı orası. Ömrüm yollarda mı geçecek deyip, yaptığı işi bırakıp, birikimiyle burayı açtı. Anne ve babası destek verdi, yardımcı da oluyorlardı.
Öznur gelmişti Mete'yi zorla evden çıkararak. Babasının gözünden düşmüş, babasını kendine küstürmüştü Mete. Bunun acısını çekiyordu. Babası yüzüne bakmıyordu. Yaptığının ne büyük bir ayıp olduğunu biliyordu. Üstelik Darhan her fırsatta hatırlatıyor ikisine, bu cezayı çektiriyordu. Darhan böyleydi. Ters bir adamdı o. Darhan ailede kimseye benzemezdi. Onun için yanlış yanlıştır ve sürekli hatırlatır kendi içi soğuyana kadar. Mete'nin yaptığı Öznur'u da kötü gösterdi. Yapacak bir şey yoktu. Kurunun yanında yaş da yanar.
Duygu gelmişti Ceyhun'la. Araları iyiydi yine. Barışmış, çıkan sorunu aralarında çözmüşlerdi. Ceyhun yine Duygu'ya arka çıkmaya devam edecekti. Aynı köylüler ne de olsa. Duygu, Murat'ı gördü ama yanında İpek'i görmedi.
"Sen otur, ben geliyorum" deyip Murat'ın yanına doğru gitti. "İyi akşamlar. İpek nerde?" dedi masada göz gezdirerek. Selin'i görüyordu, maziyi az çok o da biliyordu.
"Çıkıp gelemedi hastaneden."
"Sen niye karından ayrı geziyorsun Murat?"
"Ben seni beklerim dedim, o bekleme dedi. Git İpek'i darla Duygu."
"Canım seni darlamak istiyor belki" diyerek telefonunu çıkardı. İpek'i aradı hızla. Selin'e ters ters bakıyordu.
"Heh! Efendim" dedi İpek.
"Nerdesin sen?"
"Hastanedeyim, çıkamadım. Ne oldu?"
"Gökhan'ın yerindeyiz bizde. Ceyhun'la geldik. Kocan da burada, seni göremedim onun için aradım."
"Ah evet, işim uzadı benim ama birazdan çıkıyorum."
"Yunus gelecek birazdan."
"Abimden haberim var cicim."
"Hah kıskanç, benim o!"
"He he aynen. Duygu döverim seni bak!"
Kahkaha attı Duygu. "Şaka yaptım be, bu da. Hadi gel hadi."
"Tamaaam. Yirmi dakikaya oradayım."
"Güzel. Yerini tutuyorum" diyerek dönüp Ceyhun'un oturdu masaya gitti.
Nihal - "Duygu'yla Yunus ne ayak?" diye sordu Murat'a.
"Sevgililer canım."
"Hadi be!" dedi elini dizine vurarak. "Tüh kaçırdım görüyor musun" yaptı yine şakayla karışık.
"Tüh bak, Allah'ın işi işte."
"Neyse sağlık olsun artık... Şaka bir yana, Feride!"
"Ee?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREĞİNE MESKEN
ChickLitİpek yetim ve öksüz bir asker kızıdır. Ailesinin kaybı onda büyük bir travma yaratır. Bir gece kız arkadaşıyla dışarıya çıktığında genç ve yakışıklı bir adamla tanışır. Bütün geceyi onunla geçirir ve sabahında onun asker olduğunu öğrenir. Ondan kork...