40. Davetsiz Misafir

663 88 46
                                    




Çok uzun olacağı için bölümü böldüm. Final bölümleri bunlar... Sırayla gelecekler.

Yorumlarınızı bekliyorum.




9.Nisan - Salı - Bursa

Sanki zaman geriye aktı. Biz ilk defa karşılaştığımız o yerdeydik. Bursa benim en özel diye nitelendireceğim bir şehirdi. İçinde annemi ve babamı saklıyordu toprağı. Bütün bir ömrümün geçtiği bu yerde sevdiğim adamla el ele yürüyorduk. Aynı sokakta, aynı gece saatlerinde.

Yeni geldi buraya ve gelir gelmez soluğu bu sokakta aldık. O geceyi hatırlıyordum, öyle güzel hissettiriyordu ki. Hafıza derin bir kuyuydu. Bütün kötü anları saklar, mutlulukları hep siler götürürdü. Sanırım korumayı başardığım en güzel anı buydu. Çok uzun zamandır yalnızdım, şimdi kalabalıklar içindeydim. Mutluydum. Yalnız ölmeyeceğimi biliyordum.

"Hâlâ aynı his" deyip döndüğüm esnada gördüğüm şeyle küçük dilimi yutacak gibi oldum. Murat tek dizinin üstüne çökmüş, elinde bir yüzük kutusuyla bana bakıyordu.

"Prova yaparken ne kadar saçmaladığımı görsen muhtemelen arkana bile bakmadan kaçıp giderdin."

Ellerimi yüzüme koydum. Histerik bir kıkırtı döküldü ağzımdan.

"Günlerdir heyecandan uyku uyumadım. Bu yüzüğü yengemle aldık. Teklifi abimle beyin fırtınası yaparken bulduk ama tabi ki bunun gerekli olduğunu annem söyledi. Yani demek istiyorum ki sevgilim ben bazen hiçbir şeyi tek başıma yapamıyorum. Hep ailemin yardıma ihtiyaç duyuyorum. Bir tek seni severken yardıma ihtiyaç duymuyorum. Bundan sonra her şeyi seninle yapmak istiyorum. Bir karar vermem gerektiğinde sana sormak istiyorum. Bir şey yaparken senin yardımını istiyorum. Bir yerden bir yere giderken yanımda sen ol istiyorum. Ve en önemlisi her an yanımda olmanı istiyorum. Uyurken bile. Uyanınca ilk gördüğüm olur musun hemşire? Uyumadan önce son gördüğüm olur musun sevgilim? Benimle evlenir misin? "

Cırlamak istedim o an. O kadar çok kaptırdım ki kendimi bunu hayal etmedim. Her şeyin başladığı bu yerde iki kişilik olacağımız bir teklif yapmıştı ve benim gözüm açılalı oldu biraz.

" Aşkım evet. "

Dolu dolu gözlerimizle yüzüğü parmağıma takıp ayağa kalktığında sımsıkı sarıldık.

"Aslında gidecektim ama içimden bir ses dur dedi."

"İyi ki durdun sevgilim. İyi ki o gece karşıma sen çıktın. Seni çok seviyorum Muraaat."

"İyi ki o gece seni beğendi gözlerim. İyi ki o gece elimi tuttun, iyi ki sarıldık ve iyi ki" deyip dudaklarıma küçücük bir öpücük kondurdu. "Öptüm seni. Seni çok seviyorum İpeeek."

Elim ayağım titriyordu heyecandan. Öyle muazzam bir andı bu, hemde burada. Murat unutulmazımdı. İyi ki yaşandı her şey, iyi ki bulduk birbirimizi.

Ben kimsesiz bir küçük kızdım. Onunla büyüdüğümü düşünüyorum. Çünkü insan sevgisi kadar büyürdü. Kocaman olmuşum meğer.

Ben büyüdüm baba, tıpkı annem gibi...

10.Nisan - Çarşamba

Geç gelmiştik dün. O yüzden mezar ziyaretini bayram sabahı yaptık. Murat namazdan gelir gelmez kabristana geldik. Mezarların üstünü temizledik birlikte. Gül dalları kısaltıp, çöpleri poşete topladık. Ağlamaklı halim ağzımı açmama engel olsa da bu bayramda ilk bayramlaştığım onlardı.

YÜREĞİNE MESKEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin