46. Gençlik Çağları

197 37 10
                                    





İki gün sonra...

"Rahat mısın abiciğim?"

"İyiyim canım."

Yunus'u alıp gelmişlerdi. Ufak bir yarası vardı omuzunda.

"Yemek koy kizum" dedi Afife Hanım.

"Koyayım anne."

Gözünden yaşlar henüz kurumamıştı. Gidip onu görene kadar yüreği ağzındaydı, şimdi ise duygusal bir boşanma yaşıyordu.

"Oğlum" dedi Gönül. "İyi misin?"

"İyiyim Gönül ablacığım. Ağlamayın ya, turp gibiyim ben."

Öznur kedi gibi koltuğun önüne oturup abisine sokuldu.

"Çok korktuk ama." Yüzünü sevdi. Yunus'a göre abartacak hiçbir şey yoktu, zaten yıllarca aldığı yaraları hep kendi kendine iyileştirdi. Yanında bir ailesi olmadı ki endişeyi bilmiyordu.

"Siz asker ailesisiniz, kendinize gelin. Komutanım bir şey söyle."

"Doğru söylüyor" dedi Darhan. "Sinek ısırığı gibi bir yara, abartacak bir şey yok. Yemek yesin uşak, İpek!" diye bağırdı.

"Geliyorum."

Hatice ve Nuray da ona yardım ediyordu. Murat ve Mete salona misafir gelince koyulan masayı çekti.

"Yenge otursana sen."

"Doktor gez dedi İpek."

"Neden?"

"Doğuma az kaldı ya, kolay olsun diye."

"Anladım. Ağır taşıma ama."

"Sen beni merak etme çiçeğim. Sen iyi misin?"

"Ben" dedi elini alnına koyarak. "İyiyim, iyiyim. Başım ağrıyor sadece."

"Ben hazırlarım ablam, git abinin yanına."

"Yaparım abla, kafam açılsın biraz."

Masayı hazırladılar dört bir koldan. Birazdan haber yayılır gelen giden olurdu. İpek abisinin yanına oturdu. Sağ omuzundan yaralı bordo bereli. İpek yedirecekti yemeğini. Yakasına bir peçete taktı.

"Şuna bak Allah aşkına "dedi çalan telefonu İpek'e verirken." Uyuyor de. "

" Abi! "

" Hiç uğraşamam şimdi. " Ters ters bakarak telefonu açtı.

" Efendim Kudret amca. "

" İpek, kızım sen misin? "

" Benim. Abim uyuyor şu an."

" Üç gündür telefona bakmıyor merak ettim, iyi değil mi? "

" İyi iyi, anca geldi yanıma. Uyansın aradığını söylerim."

" Tamam kızım. Allah'a emanet olun. "

" Sizde." Telefonu kapatıp geri verdi. Çorbasını içirmeye durdu.

" Oho, bende İpeğim bir tek beni elleriyle besledi sanıyorum. Bütün havam söndü. "Gülüşmeler olduğunda karamsar hava dağılmaya başlamıştı.

" Sen benim kocamsın, senin havan sönmez. "

Duygu dedi İpek'in telefonu. Yunus'un yanına gelmek için bu anda fırsat kollaması gerekiyordu. Hoş olmayacağını düşünüyordu ama buna kimse takılmazdı. Murat telefonu uzattı. İpek telefonu açıp kulağıyla omzu arasında sıkıştırdı.

YÜREĞİNE MESKEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin