FOREVER WİTH YOU /SOPE

F. W. Y. 8 🖤

Restoranı bir haftadır boşladığı için bugün sıcak yatağını bırakıp gitmek zorunda kalsada Hoseok'un keyfi yerindeydi. Gerekli anlaşmalar yapıldığı için bir süre restoran kapalı olacaktı ve çalışanlara bir süre izin verecekti.
Restorana geldiğinde Jimin gelen adamlara yapılacak yerleri gösteriyordu.
" Kolay gelsin. "" Oh Hoseokaa hoşgeldin."" Hoşbuldum, bir sorun yok değil mi? "" Herşey kusursuz gidiyor bay Jung , bir kaç güne biter. "" Süper, bir süre kapalı kalacak zaten işinizi rahatça yaparsınız. Jimin tüm çalışanları toplayıp odama gelin. "
Odasına gidip ofis sandalyesine oturdu.
Çalışanlar ve Jimin odaya geldiğinde Hoseok sandalyesinden kalkıp içten gülümseme ile baktı.
" Öğrenci olan nerede? "" Üç saat sonra başlıyor onun mesaisi. "" Oh, arayıp bir sonraki haber mesajına kadar izinli olduğunu söyleyelim. Bir sonraki habere kadar sizlerde izinlisiniz, emeğiniz için teşekkür ederiz, güzelce dinelenin. Gelemediğiniz günler gelmiş gibi maaşınıza ekleme yapılacak. Öğlene kadar işlerinizi hallettikten sonrada izinlisiniz. "
Çalışanlar saygıyla eğildiklerinde Hoseokta saygıyla eğildi.
" Teşekkür ederiz efendim, gerçekten tuaf ama şanslı günümdeyim. Bende sizden hastane için izin almak isteyecektim. " Hoseok her ne kadar otoriter bir patron olsada çalışanlarına değer verirdi.
Merakla adama baktı.
" Hastaneye neden gideceksiniz? "
" Bizim ufaklığın kontrolleri vardı, eşim bu dönemlerde yanında olmamı rica etmişti. "
Jimin ve bir kaç çalışan adama döndüğünde adam gergince Hoseok'a baktı. Hoseok gözlerini kaçırdı.
" Yanlış birşey mi dedim? " Hoseok başını olumsuzca salladı. " Ufaklıkla ilgili durumlarda mutlaka haber ver, yalnız bırakma. " Boğazını temizleyip tekrar gülümseyerek çalışanlarına baktı.
" Söylemek istediğiniz birşey yoksa işinizin başına dönebilirsiniz. "
Çalışanlar çıktığında geriye sadece Jimin kalmıştı.
Hoseok iç çekip pencereye döndü.
Jimin birden durgunlaşan arkadaşına sarıldı.
" Hoseokaa iyi misin? "" İyiyim. "" Emin misin? "" Gerçekten iyiyim. " Jimin inanmamış bakışlar atarken Hoseok başını eğdi.
" Gerçekten iyiyim, hâlâ biraz canım yanmaya devam etsede eskisi kadar kendimi berbat, yolumu kaybetmiş ölmek isteyecek kadar kötü hissetmiyorum. İyileşmek için elimden geleni yapıyorum . "
" Peki bu süre zarfında Yoongiyle aranda birşeyler oldu mu? En son bizi kovmuştunuz ya? " " Ben Geun Raeyıda kovdum. " Jimin küfür savurup masaya vurduğunda Hoseok şaşkınca irkildi.
" Saçlarından tutup sürükleyerek köpeklerin önüne atmalıydın. " Jimin'in sesini yükseltmesi Hoseok'u daha fazla şaşırtmıştı.
" Jimin sakin ol. "" Sakin mi? O kadını parçalarına ayırsamda rahatlayamam. "
" Ne yaptı da bu kadar öfkelisin? "
" Nasıl kovdun anlatsana? "
" Keşke sende şu anlatmadığın meseleyi anlatsan Jimin. "" Önemli değil, ee anlatsana be, ne yaptınız?"" Olmadık zamanda geldi, dosya imzalatma bahanesiyle Yoongiyle birlikte sohbet edip içmeyi planlıyormuş hanımefendi. Beni görünce bozuldu birde senin burada ne işin var? diyor. Burası benim benim evim senin ne işin var dedim . Ayıptır söylemesi biraz uygunsuz yakalandık ama çokta önemli değil. "
" Devam ettik de. "
Hoseok sadece başını salladı.
" Keyfim yerine geldi. Ama sözüm olsun Hoseok o kadını kendi ellerimle öldüreceğim. " Gülüp Hoseok'un saçlarını dağıttıktan sonra odadan çıktı.
Jimin'nin bu tuaf hâli Hoseok'u ürkütüyordu. Telefonunun sesiyle irkildi.
" Oh Yoongiaa, birşey mi oldu ? "" Sesin niye tuaf? "" Tuaf mı? Farkında değilim.Her neyse sen niye aradın? "
" Haber vermeden çıkıp gitmişsin o yüzden aradım. " " Restorandayım, ne zamandır gidemiyordum ne var ne yok kontrol etmek istedim. Sen kahvaltı yaptın mı? "" Yeni uyandım, uyanır uyanmaz seni aradım. " " İşe gittim, işim bitince sıcak yuvama geri döneceğim merak etme. Oh yada şey yapalım, annenler müsaitse onlara gidelim. Çiçeği ben alacağım. " " Gidelim çıkacağın zaman haber ver seni almaya geleyim. "
" Tamam. " " Hoseok. "" Efendim ? "" Seni seviyorum. "" Bende seni seviyorum Yoongi kapatmam gerek . "" Tamam. "
" Görüşürüz ekmek surat . "" Görüşürüz gözümün bebeği. "