F. W. Y. 28🖤

31 4 1
                                    

Yoongi üç gecedir  uyuyamadığı zamanlarda kendini rahatsız etmemek için  hep salonda uyuyan Hoseok'un başında elinin altına buz torbası koyarken ve kontrol ederken buluyordu daha sonrasında rahat bir uyku çekiyordu.
Bu hallerine fazlasıyla sinir oluyordu.
Bu seferde onu salona yollamamış, evin yardımcısından  Hoseok için yatak açmasını ve buz torbası getirmesini istemişti.
Umrunda değilmiş gibi  davranıyordu sözde ama beceremiyordu.
Hoseok ise herşeyden haberdar bir şekilde  sorunsuz ve mutlu uyuyordu.
Üzerini değiştirmek için odaya geldiğinde oda boştu. Serili yatağı gördüğünde yüzünde bir gülümseme oluştu.
Zorlansada kendi imkanlarıyla tsörtünü çıkarıp üst pijamasını  giydi, daha sonra alt  pijamasını giydi. Pijama üstünün  düğmelerini ise tek elle kapatmakta zorlanmıştı.
" Off kapansana ya. "
Kapı sesiyle döndüğünde Yoongiyi görünce çekingence baktı.
" Üzerimi değiştirip çıkacağım, merak etme. "
Yoongi yanına gelip gözlerine bakmadan düğmeleri ilikledi.
" Uğraşmak yerine bir tşörtte giyebilirdin, ne kadar çok seviyorsun kendine uğraştırmayı. "" Sen sevmezsin pijama dışında kıyafetle yatağa yatılmasını. " Yoongi kaşlarını çattığında Hoseok Yoongiden uzaklaştı.
" Hayır hayır öyle demek istemedim,  yani alışkanlık olduğu için tşört giymek aklıma gelmedi. İyi geceler Yoongi. "
Kaçarcasına kapıya yürürken Yoongi alçıda olmayan kolunu tuttu.
" Sabahları çalışanlara zorluk çıkarma, geç yat şuraya. "
Hoseok yeni fark etmiş gibi  serili yatağa baktı.
" Gerek yoktu, Jungkook'un odasındada yatabilirdim oda senin yanına gelirdi. "
Yoongi göz devirip dolaptan pijamalarını aldı ve banyoya girdi.
" Eşinim ben senin aptal, sanki seni hiç çıplak görmedim.  Ne diyorum ben off aptal Hoseok uçtun yine. "
Hoseok serili yatağa yatıp  rahat olacak şekilde yatağa yatıp gözlerini kapattı.
" Odam odam güzel odam. "
" Benim odam. "" Odanı benimle paylaştığın için benimde odam sayılır. "
" Seninle uğraşamam yat uyu. "" Tamam, iyi geceler Yoongiaa. "
Yoongiden bir cevap gelmediğinde Hoseok göz devirdi.
" Bunlar sana fatura olarak geri dönecek Min Yoongi. "
" Ne geveleyip duruyorsun yine? "" Hiiiç."

Sabah Yoongi'nin habersiz bir şekilde gitmesi Hoseok'u sinirlendirmesi yetmezmiş gibi birde giyinemiyor olmasıda sinirini bozmuştu.
" Hyung. "" Jungkook yardım et lütfen. "
" Yoongi hyungla gittin sandım. Bir saat sonra toplantı var  "" Toplantı var ve benim şimdi haberim oluyor. Bu hyungun  iyice sinirimi bozmaya başladı."" Ağrı kesici içmeyi reddettiğin için oralarda zorlanmanı istemedi. Seni hatırlamasada sana ayrı bir sempati duyuyor. "" Bir git ya sabah sabah romantiklik çekemem, yeterince battık zaten herif işime mâni oluyor.  "

Kahvaltı yapamadan gelmeside sinirine sinir eklemişti.
Yoongiye ters ters bakmadan duramıyordu. Yoongi ise her defasında önüne dönmesini işaret ediyordu.
Jungkook ise  pimi açılmış iki bomba arasında kalmış gibi bir Yoongiye bir Hoseoka bakıyordu.
Patron olarak söz Yoongiye geldiğinde
yeni ortak olmaya çalıştıkları şirketin genç  kadın müdürünün hayranlıkla Yoongiye bakması  gözünü Yoongiden çekip ona bakmaya başlamıştı.
Farkında olmadan kırık elini yumruk yaparken giren ani acıyla inledi.
" Pardon. " " Bay Jung, iyi misiniz? "
Hoseok Yoongiye odaklanmaktan daha yeni fark ettiği yüzle irkilirken eline tutmaya çalışan  genç adama bakarken elini kendine çekti.
" İyiyim, yok birşey devam edebilsiniz bay Min. "

" Yarım saat soluklanma molası verelim. Bay Jung  sizinle biraz odamda konuşalım. "
Hoseok ayaklanırken kadına ters ters bakmayıda ihmal etmedi.
" Geliyorum Yoongiaa. "
Kadın ikisinede şaşkınca bakınırken  Jungkook bu ortamı eğlenceye çevirmeden edemedi.
" Şirkette bari uslu durun, gidin evinize."" Pardon? "" Ohh, sesli mi düşündüm. "" İlişkileri mi var? "" Evliler."" Anladım. "
Jungkook muzipçe sırıtıp toplantı odasından çıktı.

Hoseok Yoongi'nin arkasından odaya girdiğinde Yoongi sert yüz ifadesi ile Hoseok'a döndü, ama sonra ne diyeceğini bilemediği için sustu.
" Neden geldin? " Bu kesinlikle ideal bir soruydu ama bir o kadarda saçmaydı.
" Burada çalıştığımı ve iç mimar olduğumu söylemiştim, sen neden beni uyandırmadın, bu önemli toplantıdan neden son dakika haberim oldu? Evet benden rahatsızsın ama batmış durumda olduğumuzu unutma Yoongi, şirket için bana katlanmak zorundasın çünkü bana ihtiyacınız var. İşle duyguların karışılmasını kesin bir dille yasaklayan bu kuralı koyan sensin. Seninle arkadaş olmaya çalışıyorum işimizi zorlaştırma."
" Farkında değilsin ama ağrıdan duramıyorsun işimizi dahada zorlaştırıyorsun. Aptallık edip ilaç içmeyi reddediyorsun. "
Hoseok  bağırmak için ağzını açmıştı ama geri kapatıp yüzünü sıvazladı. Sıkıntıyla nefes verdi.
" Yoongi, senin hayalin için bırak ağrı kesiciyi ilaç içmeyi ben hiç bir ilacı kullanmıyorum, alkolü bile bıraktım. Lütfen sadece kendi sağlığını düşün. Ben fazlasıyla kendimi ve seni düşünüyorum zaten lütfen yorma beni. "
İkiside sus pus olmuştu.
Hoseok yorgunlukla koltuğa oturdu.
" O ortakları nereden buldun? "
"  Çizimlerini görmüşler. Ortak olmak istediler, üstelik sundukları miktarda şirketi kurtaracak miktarda. "
Hoseok sinirle kahkaha attığında Yoongi anlamsızca baktı.
" Hangi kafayla çizimlerimi gösterttiysem Geunumuz bitti, başka biri musallat olmaya başladı sana . Gözleriyle yedi resmen  seni " Yoongi yüzünü buruştup göz devirdi.
" Sakın kıskançlık yaptığını söyleme bana. "  Hoseok sabır dilercesine saçlarını dağıttı.
"  Ne münasebet seni kıskanmak ne haddime. "
Kapıyı çarpıp çıkmayı da  ihmal etmedi.
"  Hyung. "" Sonra Jungkook."" Kavga mı ettiniz? "" Hayır. "" Kıskançlıktan yani? "
" Kıskanmıyorum . "   Yoongi ilerde kadın müdürün heyecanlı konuşmasını dinlerken Hoseok'un konuşmasını duyunca tüm odak noktası oraya gitmişti.
Jungkook sessizce kulağına eğildi.
" Merak etme  kadın sizin evli olduğunuzu biliyor. Şuan odada başka bir şey yaptığınızı sanıyor.  Bir yüzü değişti görmen lazım. "
"  Kıskanmıyorum dedim Jungkook. "
" Bay Min beni dinliyor musunuz? "
"Efendim. "" Beni dinlemediniz sanırım. "
" Üzgünüm başım çok ağrıyor sanırım dinlenmeye ihtiyacım var. "" Bir kahveye ne dersiniz. "" Toplantıya az kaldı. "" O zamana kadar içer gideriz. Size aklımda olan bir projeden bahsetmek istiyorum, şirketiniz için faydalı olabilir. "
Yoongi bunaltan kravatını gevşetirken ilerde dik dik bakan Hoseok'u görünce  göz devirdi aynı şekilde dik dik baktı.
" Projenizi dinlemek  isterim, ama kararı iç mimarımızlada paylaşmam gerek. "
" Süper. "
Hoseok sinirle Jungkook 'un kolunu cimdiklediğinin  farkında bile değildi.
" Aaaaaaa, hyung kolum.  "" İnsanlara yalan yanlış bilgi verme, hyungunu boşadım ben. Kiminle kahve içerse içsin banane. "

Toplantı odasına giderken çarptığı bedenle gerilirken kolunu acıyla tuttu.
" Bay Jung çok üzgünüm fark etmedim sizi. " " Önemli değil. "
Önemliydi çünkü şuan canı fazlasıyla yanıyordu.
" Buz koyalım, yoksa ağrısı şddetlenir. "
" Gerek yok ben hallederim teşekkür ederim. "
" Lütfen size yardımcı olmama izin verin,  yoksa size daha fazla sıkıntı yaşatır. "
Şuan buza gerçekten ihtiyacı vardı.
Usulca başını sallayınca asansöre  yöneldiler.

"  Abla, nereye böyle toplantıdan kaçmıyorsun değil mi? Babamı biliyorsun. "" Biliyorum Yikyun, bay Min ile kahve içeceğiz ona projemizi anlatacağım. Sen nereye? "" Bay Jung'a çarptım yanlışlıkla istemeden elini incittim buz almaya gidiyoruz. "" Min. "
" Efendim bay Min? "" Jung değil Min. "
" Oh  Bay Jung aslında bay Min ile evli yani Jung değil Min. "" Pardon bay Min'e buz almaya gidiyoruz. "
" Bayan Lee,   sonra anlatın. Sen gel benimle. "
Hoseok'un elini tutup peşinden sürükledi.
" Napıyorsun ? Bırak beni, herkes bize bakıyor. "" Kes sesini. "

Yoongi buz torbasını Hoseok'un eline verirken Hoseok gülmemek için kendini tutuyor ve sürekli kendine sinirli olduğunu hatırlatıyordu.
" Elin herifiyle bu kadar yakın olma sebebin ne? Çocuk gibi beni kıskanıyorsun diye beni kıskandıracağını mı sanıyorsun? "" Yoo, ben seni kıskanmıyorum. Ayrıca kimseyle yakın değilim elim yüzünden mecbur gitmem gerekti çocukluk yapan sensin kıskanmıyorsan niye böyle tepki veriyorsun?  Min diye düzeltmen gerçekten çok hoş, yavaş yavaş eşin  olduğumu kabulleniyorsun arkadaşım. " " Kes zırvalamayı, seni kıskandığım yada kabullendiğimden değil. Herkes bizi eş bilirken başkasıyla yüz göz olursan ailemize laf gelir. "" Hadi ama Yoongi sen elalemi asla umursamaz laf etmeye kalkışanların haddini bildirirsin. Neyse öyle olsun bakalım, başka çemkirecek birşey yoksa toplantıya gidelim, bayan Lee seni bekler. "

Yüzünden silinmeyen sırıtışıyla toplantı odasına giderken Yoongide peşinden gidiyordu.
Toplantı odasına geldiklerinde Hoseok keyifle yerine geçip oturdu.
" Bay Min, kusura bakmayın tekrardan. "
" Asıl  siz kusura bakmayın, sizide yüz üstü bırakmış gibi olduk, eşim elimi tekrar  incittiğimi duyunce endişelendi. "
" Sorun değil , sorun değil. "" İşe dönebilir miyiz? "
Yoongi'nin uyarısıyla  Hoseok tüm dikkatini Yoongiye verdi.

FOREVER WİTH YOU /SOPEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin