FOREVER WİTH YOU /SOPE

F. W. Y. 35🖤

Bir kaç gün içerisinde kendini iyice toparlamıştı Hoseok. Daha enerjik ve daha aktifti.
Üzerindeki depresyon modu yoktu.
Terapiye tekrar başlamıştı. Bu sefer iyileşeceğinden emindi.
Gündüzleri kendini yormadan çalışıyor, daha sonra eve giderken biraz yürüyordu.
" Sizcede çok tuaf değil mi?"" İyi mi gözüküyor yoksa iyiymiş gibi rol mü yapıyor? "" Hih, bir yerde görmüştüm. Depresyonun birden fazla çeşidi varmış, bir böyle mutlu enerjik tarafı birde geçen seferki gibi olan tarafı. Sonuçlarıda hiç iyi olmuyor. "
Hoseok konuşulanları duyduğu için odadan çıkıp çalışanlara ters ters baktı.
" Hem kapının önündesiniz hemde sessiz konuştuğunuzu mu sanıyorsunuz? "
" Özür dileriz efendim. Biz sadece sizin için endişeliyiz. "
" Endişeleneceğiniz bir durum yok artık, gönül rahatlığıyla işinize dönebilirsiniz. "
" Peki. "

Dikkatleri daha çok Hoseokta olduğu için servislerde yavaşlamışlardı.
Hoseok işlerin nasıl gittiğine bakmak için odasından çıktı.
" Siz bugün yavaşladınız mı bana mı öyle geliyor?"" Bugün çok fazla müşteri var, hepsine yetişmeye çalışıyoruz. "" Bugünü atlatında yarın bir bahaneyle kapalı tutarız, yarın izinlisiniz hepiniz. "
" Affedin efendim ama siz gerçekten iyi misiniz? "
Hoseok gülüp başını olumlu bir şekilde salladı.
" Gerçekten iyiyim. "
Başka bir çalışan elinde tepsilerle geldi.
" Bay Min geldiler. Sanırım toplantı olacakmış yine. "
" Ben bir içeri bakayım, sizde bana değil işinize odaklanın. "

Yoongilerin yanına giderken heyecandan çarpan kalbinin sesini duyabiliyordu.
Titreyen ellerini ovuşturup Yoongi'nin yanında durdu.
" Merhaba, toplantıdan yeni haberim oluyor. Ben Min Hoseok, iç mimarım. Benlik bir durum var mı ? "" Evet, işlerin vardır diye seni şirkete çağırmadım biz geldik. "
" Siparişlerinizi verdiniz mi? "" Verdik. "
" Soyadlarınız aynı, akraba mısınız? "
Hoseok soruyu soran kadına başını salladı.
" Eşim. " " Bay Min bekar olduğunu söylemişti. "
Hoseok ters ters Yoongiye baktı.
" Kafası gidik olduğu için şimdilik bekar sayılır . Ama alyanslarımız hâlâ parmağımızda. Onu demek istemiştir beyefendi. Sahi ne zaman söyledin bunu?"
" Bayağı oldu, henüz yaralarım tazeydi. Şimdi olsa öyle demezdim. Alyansım bile takılı değildi, bu aralar yeniden takmaya başladım. " " İyi bari. "
Yoongi'nin söyledikeri kalbini ve ruhunu okşamıştı resmen.
" Ben bir mutfağa bakayım, bugün işler yoğun olduğu için fazla yetişemiyorlar. "
Yüzündeki gülümseme ile mutfağa girmesiyle öğürmesi ve çıkması bir oldu.
" Bu ne böyle? "" Oh, dana kafası siz severdiniz ama.... Temizde. "
" Mutfağı havalandırın lütfen , içim dışıma çıktı resmen. "
" Mutfağın bu tarafını yeni temizledik buraya geçin. "
Hoseok gösterilen yere geçip derin nefesler aldı.
" Bay Jeon, özellikle bu tatlıdan istedi. Şuan olmadığını söyledim ama ısrar edince yapmak zorunda kaldık. "" Onun kusuruna bakmayın, ben ona sonra soracağım hesabını. Çok güzel kokuyor. "
Aklına gelen fikirle ellerini çırptı.
" Buldum, mandalinalar ne tarafta? "

Restoran iyice boşalmış sadece tek tük müşteriler ve toplantı için gelen Yoongiler vardı.
Hoseok yüzündeki gülümseme ile Yoongi'nin yanına oturdu.
" Gittin gelmedin, yemekleri sen mi yapıyordun? "" Ben nadiren restoranda yemek yaparım . "
Yemeğin ardından tatlılar gelmişti.
Yoongi'nin gözleri kendi tatlısındaydı.
Hoseok tatlıyı aldığında bile gözünü tabaktan çekmemişti.
" Bu senin."" Sen aldın. "" Sana yaptım. "
" Sözde toplantı yapacaktık, toplantı başında flörteşiyorsunuz. "" Ne münasebet. Sadece sevdiği tatlıyı getirdim. Belki birşeyler hatırlar diye. "
" Benimki neden başka? " " Diğer süslerin yerini bulamadım. "
Yoongi gülümseyip tatlıdan bir kaşık aldı.
" Bir an bana kızıp, acıyı dökmüşsündür sandım. "" Haketmiştin,birşeyler hatırlamaya başlaman güzel . "
" Doğrudur. "

Restoranda geriye sadece Yoongi, Jungkook, Hoseok ve personeller kalmıştı. Personeller zaten kendi işlerine geri dönmüşlerdi.
Her zamanki masaya geçtiler.
" Aslında toplantı bahaneydi, seni merak ettim? "
Hoseok buruk bir gülümseme ile sıcak çikolatasını yudumladı.
" Sadece herşeyi geride bırakıp, kendimize odaklanmak istiyorum. Duygularım karmaşık, kalbime yüklenen taraf ağır bassada beni ayakta tutan umutlu tarafım. "
" Senin için ne yapabilirim? "" Şuan varlığın bile benim için en iyi gelen şey. "
" Yarın işin var mı? ""  Neden soruyorsun? "" Sinemaya gidelim mi?"
" Gidelim. "