Bugün daha iyi ve toparlanmış bir şekilde çalışabiliyordu Yoongi.
Hoseok ise onu göz önünde durumunu takip ediyordu.
Kötü olmasından endişeliydi.
" Babamın yanına gideceğim, çok sürmez gelmem. "" Tamam. "
Yoongi gittikten bir süre sonra telefonunun titremesiyle bildirimlere göz ucu ile baktı, gelen mesaj Taehyungtandı ve acil aramasını söylemişti.
" Noldu, siz iyi misiniz? ? "" Konu biz değiliz, biz iyiyiz ama sizin durumların karışık olduğunu duydum. Jimin için endişelenme ikiside çok iyi şuan uyuyorlar. "
Hoseok rahatlamış bir şekilde yüzünü sıvazladı.
" Aklımı aldın aptal, evet burada durumlar karışık. "" Hoseok, pes edin. "
" Ne? Saçmalama kaç yıllık şirket Yoongi perişan oldu kaybetme korkusundan . "
" Biliyorum, bana güven şirketi kaybetmeyeceksiniz kaybettiğinizi sanacaklar o yüzden pes edin. "
" N.. Nasıl yani ama? "" Şirketteki tüm yetki sende , herkes yetkinin Yoongi de olduğunu sanıyor, sahte belgede Yoongiymiş gözüküyor ama asıl belgede sensin. "" B.. Bu nasıl olur? "" Şirketin kuruluşunun yıldönümünde imzaladığınız belgeleri hatırlıyor musun? Hepsi sahteydi, Young amca ve Joungun'a bir ara imzaladıkları kağıtta asıl yetkinin sana geçirileceğine dair belgeyi imzalatmıştım. Asıl yetkinin sende olduğunu belirten belge kasada güvende bırak Joungun pisliklerinin kurbanı olduğunuzu ve battığınızı görsün.
Şirketi Yoongiden aldığını sansın hiç bir sorun yaşamayacaksınız, bu planı kimseye söyleme Yoongiye bile. "" Ama Yoongi perişan olacak."" Üzgünüm, bundan başka çaremiz yok, Joungun'u ancak bu şekilde tuzağa düşürebiliriz. " Anlıyorum, peki. "" Kapatıyorum. "
" Görüşürüz. "" Görüşürüz. "
Hoseok sıkıntılı bir nefes bırakıp gözlerini kapattı.
Neyseki sorun olmaması ve hâlâ şirketin kendilerinde olması bir nebze de olsa omzundaki yükleri hafifletmişti.
Ama bu durumu Yoongiden ne kadar saklardı bilmiyordu.
En iyisi herkes şirketin battığını gözleriyle görüp inandıktan sonra bir ara usulca söyleyebilirdi.
Arkadaşlarını ve yeğenini çok özlemişti.
İçindeki buruk hisle karnında birleştirdiği ellerine baktı.
Bir ara dokunup okşadığı koca göbekli zamanlarını özlemişti.
" Sueaaa, seni böyle sevdiğim günleri özledim. Hayatımın en güzel günleriydi, şimdi Tanrı'nın yanında çok güzel büyüyorsun eminim kocaman kız olmuşsundur. "
" Kimle konuşuyorsun? "
Hoseok irkilerek oturduğu sandalyede doğruldu.
" Oh, ne ara geldin? "" Yeni geldim. "" Şey, daha demin çocuklarla konuşmuştum. Bir an aklıma koca göbekli hallerim geldi öyle dalmışım. "" Yine göreceğimiz günleri sabırsızlıkla bekliyorum."
" O zaman şimdiden masallar uydurmaya başla. "
" Ha!! "" Hiiii, henüz birşey yok olana kadar masal uydurmaya başla Yoongi. "
" Bu iki oluyor Hoseok. "
Hoseok şirince gülüp öpücük attı.
" Sende çabuk heyecanlanıyorsun. "
Yoongi kendi yerine geçerken somurtuyordu.
Hoseok yanına gidip kucağına oturdu ve kollarını boynuna sardı.
Yoongi anında kollarını beline sarmıştı.
" Sınavdan yüksek puan almak istiyorsan o sınava çoook çalışman gerekir, çalışmayana puan yok Min Yoongi. "
Kapı tıklanınca Hoseok kalkmak için yeltenmişti fakat Yoongi sıkı sıkı sarılıp kalkmasına engel olmuştu.
" Gelmeeeeeee, git buradan. "
" Yoongi. "" Eyvah babam. "
Hoseok Yoongi'nin eline vurup hızlıca Yoongi'nin kucağından kalktı ve uzaklaştı.
" Gel baba. "
" Bir sorun mu var? "" Hayır. " Yoongi Hoseok 'un aksine dürüstçe cevap verdi.
"Evet. "
Babası tedirginlikle masaya yaklaştığında Hoseok gergince gülümsedi.
" Noldu? "" Babacığım, annemle senin yalnız olduğunuz bir vakit odanıza gelsem hoş olur muydu? "
" Yoongii!! " Babası koca bir kahkaha patlattığında Hoseok utançtan renkten renge girmiş bir şekilde yüzünü sıvazladı.
" Oh pardon, önemli olmasaydı sizi asla rahatsız etmezdim, işiniz varsa gidebilirsiniz. "" Baba sen bari yapma ya."
" Oldu o zaman biz gidelim. "
Hoseok Yoongiye ters ters baktığı için Yoongi susmak zorunda kalmıştı.
" Seni dinliyoruz babacığım. "
" Ortaklığı bozduğumuz için Joungun'a belli bir tazminat ödememiz gerekiyor fakat miktarı denkleştiremiyoruz, elimizdeki parayı verirsek çalışanlara maaşlarını ödeyemeyeceğiz. O yüzden ne yapabiliriz diye sizede sormak istedim. "
" Parasını verip hesabı kapatın baba,
maaşını alamayacak gibi olan kaç çalışan varsa listesini yollayın bana ben yardımcı olurum. "" Yeter mi gerçekten?"" Yeteceğini düşünüyorum, gerekirse kredi çekerim. Kimse mağdur kalmayacaktır merak etmeyin. "
" Teşekkür ederim Hoseok. " Hoseok içten gülümsemeyle karşılık verdi.Şirketten biraz erken çıkıp beraber gittikleri tavukçuya gittiler.
Hoseok Yoongi'nin iyi hissetmesi için elinden gelen herşeyi yapıyordu.
İşin sonunda Yoongi yıkılacaktı ama bunu yapmazsa planlarını gerçekleştiremezlerdi.
İçten içe Yoongiden özür dilemekten başka elinden birşey gelmiyordu.Yoongi Hoseok'un saçlarını düzeltirken gözlerinin içine baktı.
" Ay bugün çok güzel parlıyor ay altında yürüyelim mi? " Hoseok önce gökyüzüne sonra Yoongiye baktı." Ama yağmur yağıyor , ıslanırsan çabuk hasta olursun sen. Bugünlük bitirelim. Yağmurun yağmadığı bir gün yürüyelim."
Yoongi gülüp Hoseok'u öptü.
" Saçmalama yazın ortasında yağmurda ıslandım diye hasta olmam, hadi ya. "
" Tanrım yemin ederim çocuk gibisin Yoongi, hasta olursan gösteririm ben sana. "" Güzel eşim bakar bana. " " Koca bebek seni. " Hoseok elini uzattığında Yoongi elini tuttu.
Hoseok , Yoongi'nin anlattığı herşeyi ilgiyle dinliyordu.
Yorgunluklarını, üzüntülerini bir nebzede olsa kafalarından atmışlardı.
Herşey çok iyiydi, taki o ana kadar....
Nereden geldiğini fark etmedikleri araba o an ki günlerini maffetmişti.
Hoseok dizinin üzerine düştüğünde bileğinde hissettiği kıtırtıdan çok yerde kanlar içinde yatan Yoongi canını daha çok yakmıştı." Y....... Yoongi. " Sürüklenerek yanı başına gittiğinde elini sıkıca tuttu.
" Yoongi, aç gözlerini korkuyorum lütfen." Başını göğsüne koydu ve yavaş atan kalbini korkuyla dinledi.
" Sende bırakma beni, sende gitme. "
Etrafında toplanan insanların bile farkında değildi. Yüreğindeki acının tarifi yoktu.Hareketsizce sadece Yoongi'nin göğsünde yatıyordu.
" Kalk Yoongi hasta olacaksın. "Ne ara ambulans geldi, ne ara Yoongiyi aldılar ve hastaneye gittiler bilmiyordu zaman kavramı yoktu.
Oturduğu ameliyathane önünde Yoongi'nin yüzüğünü tutuyordu." Hoseok, Hoseok oğlum nerede, ne oldu ona? "
Bayan Min yaşlı gözlerle Hoseok'un yakasından tutup sarstığında bile hareketsizdi.
" Konuşsana Yoongiye noldu? Birşey de, konuş. "
Hoseok annesine sarılıp yol boyunca tuttuğu haykırışlarını bıraktı.Saatler süren ameliyattan sonra Yoongiyi Yoğun bakıma almışlardı.
Hoseok ise babasının zoruyla muayeneye alınmış ve kontrol edilmişti.
Kırılan bileğinin ağrısını hissedemiyordu bile.
Sadece kapıya bakıyor ve elinin alçıya alınmasını izliyordu.
Ağrı kesici yapılmasına bile karşı çıkmıştı.Yoğun bakımın önünde doktor ile konuşan annesi ve Jungkook'un yanına gitti.
" Eşim nasıl? "" Hayati tehlikeyi atlattı, müşahede altında tutacağız uyanana kadar. Kafasına aldığı darbeden dolayı sarsılma yaşıyor iyice dinlenmesi gerek.
Endişeniz olmasın toparlandığı vakit düzelecektir. "" Ne zaman uyanır peki? "
" Orasını dinlenme sürecine bağlı, geçmiş olsun. "Doktor gittiğinde Hoseok kapının önüne oturdu.
"Güzelce dinlen, ben yanındayım duyuyorsun değil mi beni? Gerçekleştirmemiz gereken daha bir çok hayallerimiz ve anılarımız var çabuk iyileş Yoongi. Kendini özletme, sen beni özletmeyi sevmezsin sevgilim . "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FOREVER WİTH YOU /SOPE
Hayran KurguMutlu evlilikleri , bebeklerinin ölümü sebebiyle acı bir şekilde biten Yoongi ve Hoseok birkaç sene sonra tekrar karşılaşmışlardı.