𖤐 ~14~ 🧸

737 78 13
                                    


Gözlerim yaşlı, burnumdan akan sümüğü çekmeye çalıştığım için belli aralarla hıçkırarak, ellerimi önümde birbirine birleştirmiş ve yüzüm ıslanmış, hem de kızarmış, şişmiş bir halde oturuyordum beyaz masanın dış tarafındaki sandalyede. Gözüm ara sıra yanımda oturan oğlana da kayıyordu; bütün karizmasını yolduğum ve kızıllarını arap saçına çevirip kabarmalarını, birbirine karışmalarını sağladığım, kollarındaki mor yumruk izlerinin sebebi olduğum, ellerini önünde birleştiren ve sessiz bir şekilde bitkin bir ifadeyle yine de gülmeye çalışan oğlana.

Doktorsa elindeki kağıtları sıra sıra çeviriyor, çatık kaşlarıyla izliyordu yazıları.
"Kötü bir şey mi olduuğ!?"
Yine ağlayacakken Minho aniden açtığı gözleri ama bozmadığı gülümsemesiyle bana bakınca duygusallığımı kenara itip burnunu çektim sadece gözlerim yeri bulmuş, dudağım büzülmüşken.
"Hayır Han-shi, gereğinden fazla endişe etmişsiniz. Bebek kötü durumda değil."
Doktor yüzündeki gergin ifadeyi silip deminki tavrının aksine mutlu bir şekilde konuştuğunda ikimiz de yüzümüzü ona dönmüştük, fakat devamında söyleyeceği şeyin iyi olmadığı yüz ifadesinden belli oluyordu.

"Yalnız, Han-shi..Bebek ve sen fazla hassassınız, bu tür duyguları korkuyla fazla yaşamanı ve hormonlarını anlıyorum ama bu tehlikeli olabilir. Üstelik ne fiziksel açıdan ne de psikolojik açıdan taciz görmemen lazım, böyle bir şey geldi mi başına?.."
Gözlerime bakıp ciddileştiğinde ben de ciddiliğe bürünmüştüm sona doğru azalan sesiyle, derin derin yutkunurken Minho'nunsa bir boşlukta yüzdüğünü gördüm adeta.

Gülümsemeye çalıştım boğuk sesim ve gözümde dolmuş yaşı umursamayarak.
"Hayır doktor bey, iyiyim ben. Bu kanıya nereden vardınız ki?"
"Karnınıza sancı girmesini basit bir şekilde es geçemem, iyi olduğunu söylesem bile. Dikkatli olmaz ve size karşı bir korunma almazsak, bebek düşebilir bile, en küçük olayda. Ciddi bir şey yaşamış olmanız lazım bu kadar zarar görmesi için, üstelik önceden sağlıklı bir bebekken."
Yüzüme karşı tane tane konuşurken istemsizce elim karnıma gitmiş ve daha fazla bir şey saklamak istemeyip çekingen bir tavırla cevap vermiştim.

"Aslında..düştüm, ayağım takıldı yolda, yere düştüm."
Tamamen farklı şeyler söyleyip gerçeği açıklamaktan vazgeçtiğimde bütün planımı yanımdaki sesi benimkinden daha net, yüksek ve tok çıkan çocuk bozmuştu!
"Hayır doktor. Düşmedi, karnına tekme atıldı."
Dehşetle ona bakmama karşı saçları karışık ve yolunmuş olsa da sert bakıyordu gözleri, eli elimi bulduğunda hafifçe sıktığını farkettim avucumu.
"Saklamayacaksın, saklatmayacağım. Yanında ben varım, ve beni kimse alt edemez, özellikle senin gibi bir omega benden hamileyken, asla."

Diyecek bir söz bulamazken ve sadece yüzüne bakakalmışken sıcak eliyle elimi daha çok sıkıp bu sefer tek kolunu beyaz masaya dayamış, kararlı bir ifadeyle bakmıştı doktora.
"Ne gerekiyorsa yapalım, zarar gelmeyecek çocuğuma."
Doktorun bakışları yumuşamış ve o da dayanmıştı masasına.
"Bu minik, narin ve zayıf omeganın yanında sizin gibi güçlü bir alfa olduğu sürece, yeterince korunmuş bile görünüyor."
Minho'ysa yan yan sırıtıp sırtını geri yaslamıştı sandalyeye, doktor bile sinsi bir şekilde gülümsüyordu.

"Doktor, ben alfa olduğum için değil, çocuğunun babası ve alt komşusu olduğum için ona yarım ediyorum. Ben ona Minho olduğum için yardım ediyorum, inan ne sikim olduğum umurumda bile değil."

"Anlıyorum Minho-shi, nefret ediyorsunuz türlerin ayrılmasından.."
Adam hem masasının üzerindeki kağıtları düzenliyor, hem de derin nefesler vererek konuşuyordu rahat rahat.
"Ancak ağır bir travma insanı böyle nefret dolu bir hale getirebilir."

"Merak ediyorum hikayenizi."

"Kendin için endişe et doktor, sana bile güvenmiyorum."

"Biliyorum, tek güvendiğiniz kişi omeganız, artık size ait hale gelmiş olan omeganız.."

Suffer With Me ~ Minsung Omegaverse Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin