"Hamilesiniz.""Tebrik ederim!" Gözlerim ardına kadar açılıyor, elimle ağzımı kapatma gereği bile duymuyordum. Gözlerim sadece beyaz önlük giymiş, genç ve sıska, gözlüklü doktoru görüyordu. Daha sonra göz ucumla yanımdaki oğlana baktığımda ağzı hafif açılmış ve titremişti bir şey diyecekmiş gibi ama hiç bir şey demeyip oturuyordu sakince, nasıl sakin olabiliyordu!?
İki metal çok da rahat olmayan sandalyeye oturmuş etrafla bakışırken doktorun yüzü gülüyordu ama ben çoktan içimden küfürler yağdırmaya başlamıştım bile.
"Ohaa! Nee!?"
Ellerimi başımda birleştirip sandalyeden gürültüyle fırladığımda dizlerim titriyor ve bedenimi ayakta tutmak için zorlanmaya çalışıyor gibilerdi, ağzım hala iki metre açık bağırırken Kızıl başını yavaşça bana dönmüştü mahcup bir ifadeyle.
Bense duyduklarıma inanmayı reddedip dört döndüm odada.Duvarları bembeyaz olan, çeşitli anatomi resimleriyle dolu kokusu boğucu odada, şimdi tertemiz beyaz mermerle bakışıyordum.
Beynimin içinde iç sesimden gelen türlü sorular dönüyor ve beni daha da dehşete düşürüyordu, daha yerime oturamadan doktor net bir tonla konuşmasını devam ettirdiğinde sesi hem hafif yankı yaparak odayı hem de kulaklarımı doldurmuştu.
"Bir Alfayla yakın zamanda iletişim kurduğunuz için kızgınlıkta olduğunuzu ve ilk ilişkinizden sonra hamile kaldığınızı söyleyebilirim. Şanslısınız, ilk defadan hem de etkili bir omega değilken hamile kalabilmeniz.. olağanüstü cidden."
Lafını bitirdiğinde gözüme hafif karaltılar vuruyordu ve kaşlarım yukarı kalkıyordu Minho artık yüzünü bana dönmüşken duygusuz gibi gözüken bir ifadeyle.Tek elimle saçlarımı yolmaya devam ederken diğer elimin işaret parmağıyla karnımı gösterdiğimde ve bağırdığımda doktor göz kırparak kıkırdamıştı.
"Burda bebek mi var şimdii!?"
"Evet Han-shi"
"Ay bayılacağım.." Feriha gibi yerlere bayılmak üzereyken elimi karnımdan çekip alnıma dayadığımda ve içimdeki ateşin yanmasına izin verip vücudumu serbest bıraktığımda büyük bir gürültü kopmuştu önümden. Kapattığım gözümün tekini açıp bakmaya çalıştığımda Minho'nun oturduğu sandalye yere düşmüş, sanki can veriyormuşum gibi buraya koşuyordu, sırtım sert zemine değil onun kollarına çarpmıştı yarı baygınken."Hocam çocuk bayıldı aq alıştıra alıştıra söyleseydiniz!"
"Bu tür durumlarla çok karşılıyorum."
O doktora sitem ederken ben de role girip söyleyeceğim kelimelerin arasını mesafeli olarak ve acıtasyon yaparak söylemiştim gözlerim yarı kapalıyken.
"Benden...nasıl...çocuk...yaparsın...lan orospu çocuğu..."
"Oha küfür ederken hiç duraksamıyor, ayrıca yardım etmek içindi ya.."
Cümlesinin sonuna gelirken emin olmayan boğuk sesini duyduğum gibi düzgün konuşmaya başlamış ve gözlerim kapalı, kaşlarım çatık, yüzümde kırışıklıklar oluşmuş olsa bile gürledim ona.
"Yardım mı bu lan! Yardım edeceğim diye hamile mi bırakmak gerekiyor illa?!"
"Aslında ilk başta istemedim ama zorladın, ne yapabilirim? Sonrasında kapılmışım yani ben de.."
"Boku yedim ben ya, aileme ne diyeceğim? Nasıl doğacak bu çocuk? Oy anam oy.."
"Bende kalsana?"
"..."
Masumca teklif sunmaya çalışan mutlu yüzüne ters bakışlar atarak bir süre sessiz kaldım, aniden bağırmamla ifadesi değişerek korkmuş ve gözlerini kapatmıştı.
"Bir de sende kalayım sonra da ikizler yap benden ha!?"Devamında ise tansiyonum düşmüş olmalıydı ki elimi yanıma atıp, başımı hızlı bir hareketle sağa düşürüp gözlerimi kapatmış ve bayılmıştım.
Yok, cidden bayılmıştım.
Burnuma limonlu yıllanmış kolonya kokusu geliyordu ve bileğimin içi ıslanıp ovalanıyordu. Başımın hafif ağrımasıyla kaşlarımı çatmıştım ve açmıştım gözlerimi yavaşça, ne olduğunu anlamak için etrafı incelediğimde iki tarafımı da bembeyaz perdeler sarmıştı ve yattığım yer de tamamen beyaz örtülerden oluşuyordu. Soluma tekrar döndüğümde bu sefer orada bir sandalyeye oturan, üstüne siyah bir hırka geçiren, Cennet'ten çıkmış gibi bembeyaz teniyle ve Cehennem'den gelmiş gibi kızıl saçlarıyla dikkatlice bileğimi ovan genç bir oğlan. Bir de ek olarak damarıma bağlanmış ve borusu uzanıp giden bir serum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suffer With Me ~ Minsung Omegaverse
Fanfiction'𝓓𝓮𝓪𝓭 𝓞𝓻 𝓐𝓵𝓲𝓿𝓮' Babası Ceo ve Annesi Şaman olan, bir Omega olarak doğduğu için eziyet, işkence çekmek zorunda kalan Han Jisung. Onların alt katına taşınan sıradan gözüken ama Kumarhane işleten ve aslında kişilikleri olan Güçlü Alfa Lee...