𖤐 ~38~ 🧸

370 36 5
                                    


Sabahın erken saatleriydi, güneş Kumarhane'nin içine girmese de sokaklara sızan altın renkli ışıklar havanın aydınlandığını, kuşların cıvıldayarak uykularından uyandığını belli ediyordu. insanların bazıları dışarıda gezinip yürüyüş yaparken, bazıları evlerinde uyuyorlardı, aynı yorgunluktan bitkin düşmüş ve uzun bir geceden sonra Minho'nun kollarında uyuyakalmış Jisung gibi.

Kumarhane ise karanlıkla kutsanmış gibi bir hal sergilerken Hyunjin'in gözlerinin altı geçmişti, kucağında ise sanki sabaha kadar hiç bakılmak zorunda kalmamış gibi gözüken küçük bebek duruyordu. Derin bir nefes vererek kucağında bebekle misafirlerin girmesinin yasak olduğu köşeye çekilerek yürümüştü koridor boyu kırmızı saçlı genç, eline minik sayılacak bir silah geçirdiğinde onu kılıfa sokarak cebine yerleştirmişti.

"Eğleneceğiz Minseo, ama kahrolası anne ve babanla.."
Sesi yorgun çıkıyordu, gözlerinin feri neredeyse gitmişti ve arkadaşlarına bile haber vermeden çıktı karanlığın ininden. Yüzüne güneş ışığı vurması onu rahatsız etmişti ve kırpıştırmıştı gözlerini, Minseo ise bu canlılıktan hoşlanmış gibi gözüküyordu, gece boyu zavallı çocuk karanlık duvarların arasında bakılmıştı.

"Hem yapıyor, sonra bize veriyor, bir de Jisung ile keyfi sefa sürüyor.."
Hyunjin dışından söve söve en sonunda gelmişti tanıdık bulduğu apartmanın önüne. Burun büzerek demir kapıyı aralayarak girmişti içeriye, ilk katı gezerken daire numaralarına da bakıyordu. İlk katın merdivenlerini çıktığında ikinci kattaydı sıra, beyaz duvarları olan dar ama samimi koridorda yürürken Daire 5'in önünde durdu oğlan.

Kapıyı çalma gereği bile duymadan hızla belindeki silahı çıkartarak diğer cebinden ucuna susturucu takmış, kapının kilidini ateşlemişti. Silahı geri yerine koyduğunda kapıyı ayağıyla tekmeleyerek açmış ve tam kapanmış olmasa bile arkasından geri itmişti, dikkatlice inceliyordu Minho'nun dairesini. Odaları birleşik olan evi gözleriyle incelemeyi bitirdiğinde yatak odası olduğunu düşündüğü kapıyı açmış ve girmişti utanmadan içeriye.

Yumuşacık gözüken yatakta Jisung yorgan boynuna kadar çekilmiş halde mışıl mışıl tombul yanakları ile uyuyordu, Minho ise yorganı sadece altına örtüp sarılmıştı beline siyah saçlı oğlanın, büyük ihtimalle sadece bir şort geçirmişti altına, ayrıca nefesi ensesine vuruyordu. Hyunjin ise gördüğü manzaraya karşı yüzünü ekşiterek gözleri kapanmakta olan bebeği beşiğe yerleştirmiş, ayrılmıştı evlerinden...

...Gözlerim beyazlığa açılıyordu, duvarların simsiyah ettiği odada pencereden sızan ışıkla gözlerimi ovuşturarak sildim göz pınarlarıma dolan çapakları, yavaş yavaş aklıma geliyordu o sırada herşey yatakta doğrulmaya çalışıp kalçamın ağrıdığını hissederken. Derin bir nefes vererek döndüm yüzümü yanıma, kızıl saçlı oğlan gayet rahat bir şekilde, teni tamamen gözüme çarparken uyuyordu yanımda ve tek eli hala belime tutunmaya çalışıyordu.

Gülümseyerek geri koydum başımı yastığa ve onun yüzüne yaklaşarak parmaklarımla nazik dokunuşlar ile çektim saçlarını gözü önünden.
"Çok seviyorum seni Kızıl.."
Kendi kendime mırıldanırken nefeslerini duyacak kadar yüzüne yaklaştım ve dudaklarına bir öpücük bırakarak geri çekildim ondan, insanların kanını bulaştırdığı elini belimden çekerek götürdüm dudaklarıma ve üstünü öperek bıraktım yatağa.

"Katil.."
Hala dışımdan söylenirken çoktan çıkmıştım yataktan, adımlarım beşiği buluyordu. Uyuyan bebeği uykulu gözlerle kucaklayarak kokusunu hissettim ve pışpışladım bir süre, annesi onu çok özlemişti bir gece de olsa, o da annesini özlemiş olmalıydı.
Tam ona uyusa bile şirinlik yapacakken odanın sessizliği içinde gereksiz bir telefonun bildirim sesleri yankılanmaya başlayınca göz devirerek onunla birlikte gitmiştim komidine.

Suffer With Me ~ Minsung Omegaverse Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin