𖤐 ~23~ 🧸

504 64 3
                                    


"Ailemi kaybettikten ve delirdikten sonra her akşam o sanrıları çektim, her zaman üç kişi içimde konuşup beni rahatsız etti. O iğrenç hisle gittikçe daha çok yüzleştim ve omuzlarıma her şirket işi bir daha yüklendiğinde, o koltuktan inmem için atılan hakaretleri duyduğumda daha da kötüleştim. 18 yaşıma bastığımda ve iki yıl boyunca ailesiz, neşesiz ve ruhsuz yaşadığımda siktir çekip indim koltuktan, ve amcama bıraktım o yeri. Rahat bir nefes aldığımı hissettim, amcam şirketi aldığındaysa adını Gungwon yaptı işte. 2017 yılından 2019 yılına kadar yani yirmi yaşına basana kadar da, Seul'de o yalnız evde geçirdim tek başıma yaşamımı, evi yakmayı denedim.."

"Ohaa..."

"Chris durdurdu beni, zaten şirketi bıraktıktan sonra üstümdeki fazlalıklardan kurtulmak ve Minho olmaktan vazgeçmek istediğim için tamamen Kızıl oldum, bu saçlar, olması gerektiği gibi Kızıl oldu. Elimdeki çakmağı yere atmamı engelleyen şey onun bileğimi sıkıca tutmasıydı, ben 2019'un ilk günlerinde 20 yaşıma basmışken o 25 yaşındaydı. Yine sert bir duruşu vardı, yine vazgeçmiyordu. Daha sonra kaybetmemem gerektiğini söyleyip çekildi arkamdan, bir gün sonra ise Amanda'nın ölüm haberini duyup terketmek istedim orayı. Valizimi toparladım, ve olduğum gibi taşındım Dangjin'e, Chris de benimle birlikte geldi destek olmak için. Sonra biraz da ondan yardım alarak düşe kalka kumara verdim kendimi işte.."

"Oha.."

"Demiştim, bir Alfa olmam lanetti, sana Omega olarak doğmak istediğimi söylediğimde inanmamıştın. Seul benim için gerçekten berbat bir yerdi Jisung, annemin, babamın, en yakın arkadaşımın ve bitmiş tükenmiş ruhumun yattığı bir mezarlıktı sadece, bir şehir değil."

"Tek dayandığım dayım ve siz varsınız şu an, eskiden benimle ilişkisi olan herkes ya öldü ya öldürüldü. Güvenebildiğim ve bir tek o zamandan beri beni arayıp soran dayım var, özellikle, seninle de bir aile kurdum kısa sürede.."

Parmakları ile uğraşıyor, dolduğunu farketmediği gözlerini yere dikiyordu Kızıl, bense onun hikayesini baştan sona hiç kesmeden dinlemiştim. En sonunda açmıştı bana kendini, söylemişti neden bu hale geldiğini, dışarıdan çok mutlu bir adam gibi görünse de hala döküntüleri kalmış bir yıkıntı yatıyordu içinde. Onu böyle görmek kalbimi kırmıştı, bu derece üzgün ve mahcup, fakat ağlamamıştı hiç, ailesinin ölümünden bahsederken ve karnındaki yaranın nasıl oluştuğunu anlatırken bile, kaybetmişti sanki o zamandan beri ağlama duygusunu.

Verecek cevap bulamayıp koltukta yanına yanaşarak ellerini kavradım ve yüzüne baktım, bana doğru dönmüştü yüzünü ama kaşlarım çatıldı. Sırıtıyordu, mutlu olmuş gibi, gözlerinde bir deli yatar gibi koyu bakışlarla sırıtıyordu bana.
"Minho?.."
"Hayır, Know ben.."
Gülüşü daha da büyümüş ve ürkütmüştü beni.
"Anlatmadım mı? Minho ailesini kaybeden zavallı bir çocuk, genç birisi. Şu halime bak! 25 yaşına gelmiş yetişkin bir adamım ben?"
"Ama.."
Fakat anında gözlerini kapatmış ve çatmıştı kaşlarını, bu sayede kırışmıştı alnı.

"Ah, özür dilerim Jisung." Bunların benim yüzümden olduğunu, kişiliklerinin tekrar kendini ortaya çıkarmasının benim suçum olduğunu düşünerek dudaklarımı büzmüştüm ve istemsizce gözlerim dolmuştu. Fazla duygusallık yüzünden de anında hiç istemediğim halde ağlamaya başlamıştım karışsında sessizce burnumu çekerek, o ise şaşırmıştı bu halime karşı ve tek kaşı havada bakmıştı bana.

"Noldu? Bir şey mi oldu? Bebeğe mi bir şey oldu!?"
"Özür dileriiğgmm"
Artık hıçkırıklarımı tutamadığımda ve giydiğim hırkada kaybolan ellerimle yüzümü kapatmaya çalıştığımda bu ağlamam üzgünden çok, aptalmışım gibi gösteriyor olabilirdi beni. Minho da gülmüştü bu ani duygu değişimime ve üzüntüden kızgınlığa geçmişti bu hissiyat.

Suffer With Me ~ Minsung Omegaverse Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin