'𝓓𝓮𝓪𝓭 𝓞𝓻 𝓐𝓵𝓲𝓿𝓮'
Babası Ceo ve Annesi Şaman olan, bir Omega olarak doğduğu için eziyet, işkence çekmek zorunda kalan Han Jisung.
Onların alt katına taşınan sıradan gözüken ama Kumarhane işleten ve aslında kişilikleri olan Güçlü Alfa Lee...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Asko yan cikmis yaa telefonu yan cevirip bakin landlzn.
Bir de biliyorum bölüm uzun oldu ve bir de burda iki saat bos yapiyorum ama bunu söylemem lazum. Evet medyadaki gibi bir suru aı cover sarki bulmuske, onlari koyucam canlarim okurlarim 👌🏻👌🏻🥰
Bir de ek olarak isterseniz gidip sunu da dinleyebilirsiniz bu bolumun sonkisminda; Çok Yazık - Bang Chan (Ai cover)
Ve evet harbiden boyle bir sey var gidin dinleyun.
Son bir sey daha, bunu okuyun. Omegaverse bir hayal dunyasidir ve Jisung'un bu kadar cabuk hamile kalmasi da hayal gucume gore olasi bir sey, biliyorsunuz zaten her yazar kendisine göre bazi seyleri degistirerek yaziyor vb. Zaten araya bir suru bolum atip sıkıcı olmasini istememistim ne guzel direkt hamile kaliyor iste lajdlzj. Evet bu ciddi bir duyuruydu öhm. ~
Boy aynasından kendimi inceliyordum, gözlerimde net bir bakış vardı ve kaşlarım hafif çatıkken sırıtıyordum. Yüzüme biraz makyaj yapmayı denesem de beceremeyip bir dudak parlatıcısı sürmüştüm sadece. Bir de göz kapaklarım ve göz altlarım hafif siyaha boyalıydı, saçlarımı jöleyle sabitlemiştim ve düzgün durmalarını sağlamıştım. Üzerimde beyaz kısa kollu bir tişört vardı ve altına da siyah bol bir pantolon giymiştim, diz kapağındaki kısımları kesikti. Tişörtün üzerine ise siyah ütülenmiş bir ceket geçirmiştim, boynumda ise uzun gümüş bir kolye vardı. Minho'nun odasındaydım, yatak odasında. Yeni bir ev alabilirdim, şirket sayesinde buradan taşınabilir ve kendimi tanıtabilir, git gide ünlenebilirdim ama Minho'nun evi bana yeterince samimi geliyordu.
Burada onunla biriktirdiğim tonlarca anı vardı, sayısız yaşanmışlığımız vardı ve üstelik Minho'nun yatağı kesinlikle en rahatıydı.
Kendi dairemizi boşaltmıştık ve anne babamın eşyalarının bazılarını yakmış, bazılarını karakola götürmüştüm. Kendi eşyalarım ise artık Minho'nun evindeydi, hatta onları almaya bile lüzum yoktu ama getirmiştim bir kaçını bu daireye, alt komşumun dairesine. Evli çiftler ne zamandan beri ayrı yaşardı ki? Bu sayede bir üst kattaki Daire 7 şimdi oraya yeni taşınacak olan taliplerini bekliyordu.
Üstüme tekrar göz atarken karnım çarpmıştı gözüme, eskiden olsa yana döndüğümde oldukça şiş gözükürdü ama şimdi tekrar incelmişti belim, düştüğüm ve en son geldiğim konuma gülerek arkamı döndüm ve bıraktım kendimle ilgilenmeyi. Evde işkenceye maruz bırakılıp ölüme terkedilen ve kendi canını bile koruyamayan Han Jisung, kısa sürede alt komşusundan hamile kalıp şimdi iki cana birden bakabilecek kapasiteye sahip olmuştu.
Sanırım görmüştüm geleceği, telefonumda kayıtlı olan oğlan ismi gibi yardımcı olmuştu bana. 'Kurtarıcı Lee'
Siyah çarşafları olan yatağa adımladığımda anında yüzümde güller açmıştı, sürekli etrafına bakıp kollarını havada şuursuzca sallayan minik bebeğe yaklaşarak dikkatlice aldım onu kucağıma. "Oğlum, çok mu heyecanlısın sen bakayım?" Kocaman parlak açık kahveleriyle benim yüzüme bakıyordu sadece ve elini kendisi gibi minik burnuna götürmüştü. Üzerinde yumuşak bir tulum vardı, kahverengi ve sincap kulakları olan tatlı bir bebek tulumu. Annesi bendim, tabii ki de oğlumu güzel giyindirecektim.
