𖤐 ~25~ 🧸

492 59 10
                                    


Baska bir sarki da oneriyorum (Türkçesine bakmak isteyebilirsiniz)
Thousand Foot Krutch - Courtesy Call

~

Hayalet gibi anında karşıma çıkan iki adamın şokunu atlatamadan Changbin'in de sürekli bağırarak benim arkama geçmesi ve ürkmesiyle korkuyla etrafta gezindirdim gözlerimi, onlardan daha fazla vardı ama göremiyordum, büyük ihtimalle de eğlenceyi seven bu adamlar bana bir tür bulmaca oyunu oynuyor olmalıydı.

"Oynamayı çok seviyorsunuz Minho."
Ağzımın içinde bir şeyler gevelerken onun da sırıtarak ellerini belinde kenetlediğini farkettim, tehlikeli gözüküyordu. Sonunda birisini daha farketmiştim, uzakta yukarıdan gelen beyaz bir ışıkla aydınlanan ve sırtını duvara dayayıp ellerini belinde birleştiren, yeri izleyen kısa kahverengi saçlı adamla. Minho'nun baştan beri dayanağı ve yalancısı olan, onu kötü yola sürükleyen ciddi ve ürkünç bakışlı adam; Chris.

Daha sonra arkamdaki kısa adamın birden avaz avaz bağırmasıyla korkarak o tarafa döndüm, sesinin yüksekliği ve tam kulağımın dibinde olması beni rahatsız etmişti. Changbin kalçasını masaya dayamış ve vücudunu sanki karşısında duran, ona doğru eğilip parmaklarıyla yüzünü incelemek isteyen sarı saçlı, çilli çocuktan kaçmak ister gibi geriye atmıştı. Sarı saçlı çocuğunun, Lee Felix'in, o günden kalma serçe parmağı sargıya alınmıştı, kırılmıştı parmağı gerçekten.

Onların ilişkisini bir kenara bırakıp Minho'ya döndüğümde bana samimi bir gülücük sunarak dönmüştü tekrar yüzünü karanlığa, ellerini birbirine çırpmış ve yüksek sesle bağırmıştı aniden.
"Haydi çocuklar! Misafirimizi daha fazla korkutmayın. Gelin buraya."
Gözükmeyenler de karanlığın içinden çıkarak masanın etrafının sarmışlardı teker teker, gözlerim onları izlerken Changbin de Felix'i başından atmayı başarmış ve arkama gelip sıkı sıkıya sarılmıştı koluma.

Minho yanıma yanaşarak eliyle en başından beri masanın karşısında olan uzun kırmızı saçlı adamı işaret etmişti.
"Hwang Hyunjin, gruptaki tek Delta ve bu yüzden saçma sapan üstünlükler kurar, alaylı bir ifadeyle.."
Kaşları yukarı kalkıyor ve tehdit eder gibi koyu, net gözlerle bakıyordu gevrek gevrek sırıtan adama.
"Özellikle her nefes alana yavşıyor, dikkat et seni de kendine bulaştırmasın. Genelde Jeongin zayıf noktası, ve Jeongin sürekli anasına küfreder."

Bu sefer eliyle o yarı sarışın, yarı esmer çocuğu göstermişti gülerek. Sıranın onda olduğunu gören genç oğlansa yalancı bir gülümseme takınarak parmaklarıyla bana merhaba deyip geri somurtmuştu.
"Yang Jeongin, şansa bak ki, gruptaki tek Gamma, oldukça özel, severiz onu. Şu ana kadar bir sürü insanın başında şarap şişesi kırdı, yeteneği bu."
Minho ve arkadaşları bunu normal karşılıyor, ben hafif dehşete düşüyordum, Changbin ise ağzını bile kapatamıyordu şaşkınlıktan.

Daha sonra parmağı Hyunjin ve Jeongin'in arasında duran sarı saçlı, çilli çocuğa gitmişti, hep uykusu olup somurtan o çocuğa.
"Lee Felix, alfa, etrafa toprak kokusu falan yayıyor. En az 10 kişiyi yaraladı."
Sevimli falan duruyordu ama yüzündeki o mutsuz ifade bile onun birilerine zarar verdiğini anlamaya yetiyordu, potansiyeli vardı.

İlk üç sıradaki kişi bittiğinde sırada herkesin arasından en az gördüğüm, adlarını bile duymadığım kardeşler vardı. Birisi uzun kahverengi saçlı ve araya belirgin sarılar atan bir çocuktu, diğeri ise kısa siyah saçlıydı.
"Onlar, baş belası kardeşler. Siyah saçlı Choi Yeonjun ve uzun kahve saçlı olan da Choi Boemgyu. Yeonjun baskın bir alfa, Boemgyu ise beta. Ya birbirleriyle kavga ediyorlar, ya da birlik olup abi kardeş mekanı falan basıyor gerizekalılar."
Minho onlardan bahsederken gerçekten yaptıklarından bıkmış gibi duruyordu.

Suffer With Me ~ Minsung Omegaverse Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin