CC | 3

222 21 2
                                    

"Ben bu yarım akıllılarla daha fazla uğraşmak istemiyorum. Gelmeyeceğim okula amına koyayım."

Hyunjin yarım saatten fazla süredir dert yakınma seansımdan çıkmamış, üstelik dersi ekmişti. "Dersi de ektim lan." farkındalıkla susmuştum. "İyilik sözüm olsun, o kadar dert yakındım sana."

"Bir lahmacun, ayran..."

"Nerden getirteyim oğlum?". Güldü, "Şaka yaptım ya..."

"Hyunjin..." yorulmuştum fazlasıyla, ellerimi başımın iki yanına sabitleyip derin bir nefes aldım. Her şey çok hızlı gelişiyordu sanki son zamanlarda.
"Annem ağzıma sıçacak adam gibi bir yer kazanamazsam."

"Ne yapmayı düşünüyorsun peki?"
Kollarımı birbirine kenetleyip düşünmeye başladım. Sahi, ne yapacaktım? Hiçbir işte çalışma deneyimim de olmamıştı zaten. Ana kuzusu gibi büyümüştüm bu zamana kadar. Hangi işe girecektim de o işte master yapacaktım? Hah, külahım olsa o bile gülerdi halime ama ben gülemiyordum. İmam olmasam dahi...

"Genele-"
"Seungmin gerizekalı demekte haklıymış."
Kolunu tutup ayağa kalktığı gibi son gücümle aşağı doğru çektim. Bu hareketim geri oturmasını sağlarken yanaklarını tutup mıncırmaya başladım. "Şaka yapıyordum Hyunjinnie~"

Ellerimi çekti hızla."Neyse." etrafı izlemeye başlamıştı bu sefer. Kafası belli bir noktada sabitlenip bakışlarını kilitleyince Jeongin'i gördüğünü varsaymıştım. Kafamı çevirip baktığı yöne baktım ben de. Jeongin olmadığını görmem şaşırmamın nedeni değildi. Parlak sarı saçlarıyla Felix, üst sınıflardan Boemgyu'ya bir şeyler anlatıyordu.

"Şaka yapıyorsun!?" Göz göze geldiğimizde şaşkınlıkla bakışlarını büyütüp ellerini panik yaparcasına havaya savurdu. "Ne, kim, ne zaman?!"
Kıkırdamamla ifadesi değişirken gerginlikle enseme vurdu. "Ödümü kopardın." Ellerini kalbinin üstüne koymuş, hızla nefes alıp veriyordu.
"Sen de benim."

"Siktir git. " sinirlenmişti bu sefer. Gülümseyerek baştan aşağı süzmeye başladım. "Sinirlenince ayrı bi hot oluyorsun."
"Çek bakışlarını." yutkundu. "Lix geliyor."

"Ne var bunda?" anlamaz şekilde bakarken konuşma, gelen Felix'le birlikte sonlanmıştı. "Chan'ı gördünüz mü, bulamıyorum?"

"Ebesinin a-" ağzımı kapattığı gibi beni Felix'ten uzaklaştıran Hyunjin, okul kapısından girmeden önce seslenmişti: "Kantinde gördüm en son!" Ben, ellerini ağzımdan çekmek için uğraşırken o, bir şeyi söyleyip söylememe konusunda kararsız kalmış gibiydi. Tekrar arkaya, Felix'in bizi izlediği yöne döndü.

"Beomgyu'ya sorsaydın keşke!"
Mırıldanışı beni şoka sokarken kimsenin duymadığına emin olduğum bir şekilde cümlesine devam etti.

"Ne de olsa sevgilin."

Circus | MinchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin