CC | 31

97 9 27
                                    

"Han, çekil önümden!"

"Kafayı mı yedin, çıksana odadan?!"

Bağırış sesleriyle birlikte kalp atışım hızlanmıştı. Küçükken anne ve babamın tartışmalarını duyup korkuyla uyanırdım. O günden beridir tramva olarak kalmıştı üstümde. Ani bir gürültü olduğunda korkarak uyanıyordum.

Gözlerimi açtım hemen. Han Jisung önümde duruyordu, poposu resmen burnumun dibindeydi. Sesi gelen Seungmin'i ise şu anlık göremiyordum.

"Çekil dedim sana, hesap soracağım!"

Kaşlarımı sinirle çatıp uzandığım yatakta oturur pozisyona geçtim. Gözlerim hızlıca Chan ve Hyunjin'i bulurken ikisinin de hala uyuduğunu görmüştüm.

Asıl hesap sorması gereken bendim. Ne hakla hesap sormayı düşünüyordu bu şahıs?

"Ne hesabıymış bu?" İfadesizce sormuştum.

Han önümden çekildiğinde Seungmin'i bulmuştu bakışlarım."Okuldaki herkes..." gozleri dolduğunda şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırdım. "...dalga geçiyor. Hem de senin yüzünden!"

"Ne yapmışım ki?" Aslında dalga geçilecek bir konu yoktu. Tabii bizim okuldakiler ota boka gülen tiplerdi maalesef.

"Bir de soruyor musun?!" Sinirle Han'ı kenara itip karşıma geçti. "Chan'ın günlüğünü herkesin önünde okuyan sen değil misin?!"

Suratım birden düşerken Chan'ın uyanıp uyanmadigini görmek için kısa bi' bakış attım. "Evet benim ama günlüğü yazanın Chan olduğunu kimse bilmiyor."

"Sorun da bu!" Elini başına koyup gözlerini kapatmıştı. "Neden rezil olan tek kişi ben oluyorum?!"

"Kafayı yeme istersen?" sinirlenmeye basliyordum. "Dalga geçilecek bir durum yok. Bizim okul her boka gülüyor zaten. Sakın Chan'ı bu işe karıştırma."

"Neden Lee Know?.." adım atıp eğilerek yüzünü yüzüme yaklaştırmıştı. "Korkuyor musun?.."

Sinir bozukluğuyla gülümsemiştim. Tek elimle yüzünün iki tarafından tutup çenesini sıktım. "Korku, benim..."

Gözleri istemsizce büyürken sıktığım çenesini bırakmıştım hemen. "O yüzden kaşınma Kim Seungmin."

"Tartışmayı keser misiniz?" Jisung'a dönüp güldüm bu sefer. "Al sevgilini götür de bitsin bu tartışma."

Seungmin alayla doğrulup öğretmen edasıyla kollarını birleştirmişti. "Neden öyle diyorsun, Han Jisung'un biricik sevgilisi Lee Minho değil mi?"

"Değil!" Sesimin yüksek çıkmasına engel olamıyordum. "Arkadaşımdı o benim."
Burukça gülümsedim, gözlerim Han'ı bulmuştu. "Arkadaşlığımızın içine etmeden önce tabi..."

Han mahcubiyetle kafasını eğmişti. "Seungmin, yeterince rezil olduk. Çık artık odadan."

"Ona aşık değil misin işte! Sarıl Lee Know'cuğuna... Hatta bu sefer sen öp onu! Ben göremedim o muazzam anı nasıl olsa!"

"Kes sesini." Chan'ın sesini duymamla kafamı ona doğru çevirdim. Doğrulup ayağa kalkmıştı. Bu gürültüye karşı uyanmaması mümkün değildi zaten.

"Lee Know'dan da benden de uzak duracaksınız..." Elini tehdit eder gibi Han'ın omzuna yerleştirdi.
"Sevgilini de al, çık buradan."

"Sevgilim değil..." Jisung gözlerini mahcubiyetle bana çevirmişti.

"Neyse ne..." diyip Han'ı kendisine bakması için hafifçe sarstı Chan. "Benimle konuşuyorken bana bakacaksın, sevgilime değil."

Han gözlerini benden ayırıp sinirle Chan'a döndü. Omzundaki eli ittirip Seungmin'i kolundan yakalamıştı. "Gidelim."

"Zahmet olacak."  Chan'ın  dedigi şeyle dudağımın kenarı yukarı doğru kıvrılmıştı.

Odadan çıktıklarında kollarını birbirine dolayıp odanın içinde ileri geri yürümeye başlayan Chan'ı izliyordum.

"Ne hakla buraya gelebiliyorlar aklım almıyor!" Dudağını ısırıp duruyordu şu an. Onun bu tavırları beni de gererken ayağa kalktım.

Bakışları beni bulurken olduğu yerde durdu bu sefer. Yavaşça yanına gelip yanağına öpücük kondurdum. "Sakin ol biraz, gerilme boş yere."

Bakışları yumuşamış, kolunu omzuma atmıştı. "Haklısın güzelim de bazen engel olamıyor insan..."

"Chan..." elimi kulağını yaklastirmasi için hareket ettirdim. "Kıyamet kopsa uyanmayacak olan Hyunjin'i, birlikte uyandırmaya ne dersin?" Kafası dağılsın ve bir an için stresten uzaklaşsın istiyordum.

"Nasıl olacak o?" diyip güldü hemen. "Rock müzikle..."

"Jeongin'e yaptığını mı yapacaksın?!" Sesi hayret eder gibi ama bir yandan da heyecanlı çıkmıştı.

"Aynen öyle."

Komodinin üstündeki telefonumu alıp sesini sonuna kadar açmıştım. Rock müziği de hazirladigima göre geriye kalan tek şey Hyunjin'e Rock Müzik Festivali sergilemekti. "Chan, gel hadi!"

Elimle Hyunjin'in diğer tarafını işaret ettim. "Oraya geçip kayda al, anı kalsın." Chan gülerek başını sallayıp diğer tarafa geçmişti hemen. "Başlatayım mı?"

"Olur."

Rock müziği açtığım an yerinden sıçrayan Hyunjinle kahkahayı basmıştık. Chan gülmekten nefessiz kalırken aniden dogrulan Hyunjin'le telefonu yere fırlatmıştım.

"Ödümü kopardın!" panikle yere fırlattığım telefonu aramaya başladım. "Nerde bu telefon?!"

"Asıl sen benim ödümü kopardın!" Hyunjin sersemlemiş gibi kendini yeniden yatağa bırakmıştı. "Selamı okuyorlar sandım."

Chan'ın gülüşleri hoşuma giderken telefonu aramaya devam ediyordum. "Yardım eder misiniz biraz?"

"Ben etmem." Hyunjin kollarını birleştirip yatağın diğer tarafına dönmüştü. "Chan etsin."

Chan gülmeyi bırakıp yanıma geldiğinde gülümsedim. "Harikaydık."

"Harikaydın..." Gözlerinin içi parlıyordu sevinçten. "Sudan çıkmış balık gibi gözüküyordu! Telefondaki tipini görmen lazım!" Tekrar güldüğünde ben de gülmüştüm. "Tahmin edebiliyorum..."

"Bak!" Eliyle kapının yanını gösteriyordu. "Oraya nasıl gitmiş ya?"
Kafamı çevirip gösterdiği yöne baktım. Telefonum kapının yanında, 3 metre uzağımızda duruyordu.

"Samsung Galaxy..." havalı bir şekilde saçlarımı geriye attım. "Kırılmayan Telefon."

"Cidden öyle..." diyip yanağımdan makas almıştı.

Telefonu kaptigim gibi ayağa kalktım hemen. "Hyunjin, kalk da okula gidelim."

"Siz gidin..." sesi çok mutsuz çıkıyordu. "Rock müzik çalıyor beynimde, onu dinleyeceğim ben."

"Sen bilirsin." Bazanın kenarından hem Chan'ın çantasını hem de kendi çantamı kapmıştım. Chan'ı da kolundan tutup kapıya sürükledim hemen.

"Biz gidiyoruz!" Kapıyı açıp çıktığımızda üç parmağımı kaldırıp Chan'a baktım.

"Üç..." Bir parmağımı indirmiştim çoktan.  "İki..." Chan gülümseyip diğer parmağımı kendi indirdiğinde tahmin ettiğimiz sesi duymuştuk.

"Beni de bekleyiiin!!"

***

Bölümler yavaş ve kısa gibi gelebilir.

Çünkü öyle KWIDOQQLQLQOSQLQ

Circus | MinchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin