CC | 13

157 11 1
                                    


Birkaç gün önce (*^▽^)/★*☆♪

"Merhaba Bayan Bang, nasılsınız?" gerginlikle yutkunup vereceği tepkiye baktım. "İyiyim Lee Know. Sen nasılsın bakalım, ailen nasıl?" Zoraki bir şekilde gülümsedim. "İyiler Bayan Bang, teşekkür ederim. Kusura bakmayın sabah sabah rahatsız ediyorum ama ben bir şey alamaya gelmiştim..." Lafı fazla uzatmadan gitmek istiyordum. Kardeşi evdeyse sıkıntı çıkabilirdi. Onu henüz görmemiştim.

"Tabii, bir sorun yok değil mi canım?"

Ellerimi ceplerime koyup saklama gereği duymuştum nedense. "Hayır yok..." gülümsemek zor gelse de deniyordum işte. "Bang Chan'a bir defter lazımmış, hazır buralardayken gelip alayım dedim. Malum, yurttan gelmek istemedi. Ders çalışacakmış."

"Ah, öyle mi?" dedi sevecen bir şekilde. "Ben hangi defter olduğunu bilmiyorum, istersen içeri girip bakabilirsin canım."
Kafamı onaylarcasına salladım.
Kenara çekildiğinde ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim hemen. Hava hafif rüzgarlı olduğundan ellerim buz tutmuş haldeydi. Kansızlık falan mı vardı acaba bende?

"Chan'ın odası soldan 2. Kapı. Defterleri de dolapların içinde, bakarsın sen Lee Knowcuğum. Ben de sana kahve yapayım olur mu?"

"Sağ olun Bayan Bang. Birazdan gelirim."

Hızla gösterdiği odaya girip dolapları aceleyle açtım. Aradığım şey tam olarak Chan'ın benden hoşlanıp hoşlanmadığını öğrenebilecegim günlük tarzı bir defterdi. Felix ile konuşurken günlüğü olduğundan falan bahsediyordu. Kulak misafiri olmuştum. Oldukça merak ediyordum, nasıl ulaşabileceğimi düşündüğümde aklıma bayram tatili gelmişti. Chan genelde evine gitmezdi çünkü evde rahat bir şekilde calisamadigindan yakınıp dururdu sınıfta. Eh, bu da işime gelmiyor değildi şu an.

Hazır, annesi de beni onla yakın arkadaş sanıyorken rahatça evlerine girebilecektim. Ufak bir yalandan bir şey olmazdı değil mi?

Kahverengi, üstünde 2017 yazan bir defter bulduğumda heyecanla ceketimin içine yerleştirip fermuarı çektim. Annesi gormemeliydi, mutlaka anlardı Chan'ın günlüğü olduğunu.

Dolap kapaklarını kapatıp mutfağa doğru ilerledim. Bayan Bang muhtemelen oturma odasına geçeceğimi düşünüyordu. Beni gördüğüne şaşırsa da belli etmemeye çalışarak gülümsedi. "Bulabildin mi canım?"

"Üzgünüm Bayan Bang, defter Chan'ın yanındaymış. Boşu boşuna zahmete soktum sizi de..."

"Ne zahmeti canım! Kahve içmeden bir yere bırakmam seni. Oturup sohbet ederiz hem..."

"Yetişmem gereken bir otobüs var ama söz veriyorum bir dahaki gelişimde kendi ellerimle kahve yapıp size ikram edeceğim Bayan Bang."

"Açıkçası üzüldüm ama yapacak bir şey yok canım, kendine de Chan'a da dikkat et olur mu?" güldükten sonra nefeslendiginde konuşmasına devam etti : "Yuna'yı katmıyorum, ne de olsa kızımı tanıyorum, hırçındır biraz..."

Circus | MinchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin