"Şerefsizsin." Kaçıncı kez demişti bilmiyordum. Kaç dakikadır Hyunjin'e sarılı bir halde duruyordum ve Felix, bana sarılmayı sabırsızca bekliyor gibiydi. Heyecanı azalsın diye göz kirptim hemen. Gerginlikle gülümsedi. "Çok özlettin."
"Özür dilerim." Çok fazla özür diler olmuştuk. Birinden ne kadar çok özür dilersen özür dilemenin anlamı o derece basitleşiyordu sanki...
"Affedilmedin." Kollarını küsmüş gibi birleştirmişti. "Hyunjin, çekil artık da ben de sarılayım!"
"Haklı." Hyunjin kulağına değen nefesimle gıdıklanmış gibi olduğunda geri çekildi. "Şerefsiz..."
"Adımı şerefsiz olarak değiştirmeye gideceğim şimdi." Dudağımı büzüp Felix'e baktım. "Gel, sarı civcivim."
Felix gözleri dolu dolu bir şekilde yaklaştığında duygulanmaya engel olamadım. 4 yıldır; en yakınım dediklerim, en uzağımdaki insanlara dönüşmüşlerdi.
"Engelledim seni..." hıçkırarak konuştuğunda gözümden yaşlar akmaya başlamıştı. "Biliyorum..."
"Hyunjin yüzünden!.." kendisini benden çekip parmağıyla Hyunjin'i işaret etti. "Sana çok kızdığı için beni de zorladı engelle diye!"
"Hak etmişti şerefsiz!" Kaşlarını çatıp kızgınca baktığında surat astım. "Çok özlemişim sizi..."
Yanıma yaklaşıp gözlerimi sildi giydiği sweatin koluyla. "Ağlayınca çok çirkin oluyorsun."
"Yalancı..." hıçkırmıştım.
"Lee Know..." Kollarımı tutup kendisine bakmamı sağladı. "Chan, çok üzüldü biliyor musun?"
Kafamı salladım. Konuşamayacak kadar çok ağlamıştım. Başım ağrıyordu şu an.
"Çağırmamızı istersen çağırabiliriz."
Yavaş yavaş sakinleştiğimi düşünürken söylediği cümleyle daha çok ağlamaya başlamıştım. Hıçkırıklarım benden izinsiz bir şekilde çıkıp gidiyorlardı.
Onca şeye rağmen hala beni düşünüyor...
Derin bir nefes alıp boynuna sarıldım. "Teşekkür ederim... Çok teşekkür ederim..."
Kafama takılan bir şey vardı. Sormadan edememiştim. Kendimi geri çekip gözlerine baktım.
"Chan burada ne arıyor?" Lise çoktan bitmişti. Chan üniversiteyi de mi burada tutturmuştu yoksa?
"Seul'de okuyor ama senin buraya geleceğini öğrendiğinde daha dün, Suwon'a geldi."
"Seul mü?" Gözlerim hayretle açıldı. "Hangi üniversite?"
Çok geçmeden korktuğum yanıtı vermişti. "Yonsei." Gerginlikten dudaklarını ısırıyordu.
Ellerimi inanamaz şekilde yanaklarıma bastırdım. Bu yaşadıklarım hiç normal gelmiyordu artık.
"Dalga mı geçiyorsun sen?!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Circus | Minchan
Fanfiction"Yani baş düşmanımla aynı odada kalacağım öyle mi? Hayatta olmaz." [1.] [Acemilik unsuru]