CC | 6

182 15 0
                                    

"Fe-Felix?" Herkes olayın olduğu yere toplanmış, Felix'in vereceği tepkiyi merak ederken Felix'in elindeki telefonu yere düşürüp şaşkınlıkla Hyunjin'e bakması içten içe gülmeme neden olmuştu. Böyle ciddi ortamlar bana göre değildi kesinlikle.

"Bence..." dedim boğazımı temizleyerek; "...bunu okul dışında konuşsanız daha iyi olur."

Felix hala heykel gibi kıpırdamadan dururken yanına gelip koluna dokunan Hyunjinle irkildi. "Sen, beni seviyor musun?"

Herkesi gözlemledim o an; kimisi bakışlarını kaçırıp yere eğmiş, kimisi gülmüş, kimisi ise bir film sahnesini pür dikkat izler gibi izliyordu ikiliyi. Tabii benim gözüm aptal köpekçik ve yaşlı kurttaydı. Seungmin sırıtmıştı Felix'in sözüyle. Kaşlarım çatılır çatılmaz Chan'a bakmak istediğim anda, göz göze gelmemiz yutkunmama neden olmuştu. Bakışlarımı ondan ayırıp arkamı döndüm ve ilerlemeye koyuldum. "Benden bu kadar. Gerisini sen hallet Hwang."

Adım seslerim koridorda yankılanırken bu seslere karışan başka adım sesleri de peşimden geliyor gibiydi. Tahminlerim arasında Jeongin bile vardı ama Chan'ın kolumu tutup beni kendisine çevirmesi her şeyi alt üst etmişti.

"Ne var?" dedim sakince. Oldukça alaycı bir tonlamayla sormuştum. Onu ciddiye alıp üzüldüğümü düşünmesini istemiyordum.

"Okul dışında konuşun diyen sen değil miydin? Arkadaşının yanında olmalısın Lee Know. Aynı benim de olacağım gibi."

"Sen birini önemser miydin ya?" güldüm. "Ben insanları oyuncak yerine kullanıp kenara attığını falan düşünüyordum."

"Senin aksine var olan duygularımın peşinden gidiyorum ben Lee Know. Olmayanların da peşinden gitmem zaten. Sen önemseme duygunu çoktan kaybetmişsin bakıyorum. Ne bu haller, vaz mı geçtin hemen?"

"Ben vazgeçmem Chan. Vazgeçirtilirim. Öyle de oldu. Kına yakarsın artık. Git şimdi Seungmin'ine."

Kolumu tutup duvara çekti anında. "Sessiz konuş, duyacaklar." Kahkaha atmamak için zor duruyordum. "Korktun mu sen sevgiline bir şey olacak diye? Yoksa gay olduğun ortaya çıkacak diye mi bu göt korkusu?"

"Seungmin sevgilim değil."

"Henüz."

İç çekip gözlerime baktı. Bakışları dudaklarımı bulurken en son başını yere eğdi ve bir süre sessiz kaldık o an. Tepki de veremiyordum, yan tarafta her an kavga çıkabilirdi; herkes Felix ve Hyunjin'e kitlendiği için gözlerden uzaktık şu an. Tek tesellim buydu.

"Seungmin'e çocukluktan beri aşığım Lee Know. İnkar da etmiyorum. Sana da açık açık anlattım. Birini severken sana gelmem ne kadar doğru söyle bana?"

"Karşılık vermiyor. Hatta farkında bile değil! Neden karşılık alamadığın birini beklemekte ısrarcısın?!" Sesimi yüksek tutmamaya çalışsam da bağırmama engel olamıyordum.

"Sen neden ısrar ediyordun o zaman Lee Know?!"

"KARŞILIK ALACAĞIMI BİLİYORDUM ÇÜNKÜ!"

Sustu, sustum. Hyunjinle Felixin olduğu taraftan ses gelmiyordu artık. Bakışlar bize dönmüştü işte.  "Alamayacaksın." Gülüp kafamı salladım onaylarcasına. "Alamadım." gözlerinde bir anlığına olsa da mahcubiyet izi gördüm ama aldırmadan arkamı dönüp hızla okul kapısından dışarı çıktım.

Giderken son söz bana aitti, assolistler en son çıkardı sahneye. En son inen de ben olmuştum: "YİYİN BİRBİRİNİZİ!"

Circus | MinchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin