"Sınav nasıl geçti?" Chan'ın sorduğu soruyla bakışlarımı yan taraftaki bankta oturan Hyunjin ve Felix'ten çektim. "Fena değildi."
"Nereye bakıyorsun sen?" diyip kafasını çevirdiğinde elimle çenesini tutup bana dönmesini sağladım tekrar. "Öylesine baktım."
"Öyle mi?" dedi Chan şımarık bir şekilde. "Benim Lee Know'um sadece bana baksa olmuyor mu?" Sinirlerim bozulsa da tepkisiz kalamazdım. "Olmuyor." dedim dalga geçer gibi.
Elimi tutup kalbine koyduğunda etrafımızı kontrol ettim hemen. Sınavdan sonra herkes evlere dağılmıştı. Yine de tedbirli olmakta fayda vardı. Kimsenin bizi bu şekilde görmesini istemiyordum.
"Sorun ne?" Hayal kırıklığına uğramış gibiydi. "Hiiiç..." dedim gerginlikle. "Öyle olsun madem." diyip tuttuğu elimi kalbine daha sıkı bir şekilde bastırdı. "Kalp atışlarımı duyuyor musun?"
Gerçekten de fırlayacak gibi atan kalbi bir anlığına vicdan azabı duymama neden olmuştu. Sonra kendi kendime kalbin bile oyuncu diyerek geçiştirdim kulağıma fısıldayan vicdanımın sesini.
"Evet..." dedim. Tek diyebileceğim buydu.
"Hayatımda kimse için bu kadar hızlı atmadı bu kalp." Sanki gözlerinin içine yıldızlar yerleştirmişlerdi, galaksiler barındırıyordu da o galaksileri keşfe çıkma isteği geliyordu insanın içinde.
Galaksiler...
Onlar da oyuna dahil.
İç sesime hak verip gözlerimi gözlerinden ayırdım. Ne kadar bakarsam o kadar pişman olacakmış gibi hissediyordum. Pişman olması gereken oydu, ben olamazdım.
"Eve gidelim artık." Konuyu değiştiriyordum. "Baya uykum var."
"Halanlara mı gideceksin yine?" Kafamı onaylarcasina salladım. "Eğer sorun olmazsa..."
"...ben de gelebilir miyim?"
Başlamıştık yine. Gelirsen özlerdim, gelirsen severdim. Gelmeseydin. Gelmemeliydin. Bana biraz olsun acıyıp rolünü devam ettirmemeliydin."Olur. " O rolünü oynamak istiyorsa ben de rolümü oynayacaktım. "Hem vakit geçirmemiz güzel olurdu."
Hyunjin ve Felix'e işaret edip okul bahçesinin kapısına doğru yola koyulduk. Otobüs durağına vardığımızda her şey yolunda gibiydi. Chan ben istemeyip diretsem de zorla el ele tutuşmamızı sağlamıştı. Utangaçlığımı yenmemi istiyormuş. Komik.
"Ee?" Sessizligi bozan Chan ile üçümüz de ona döndük. "Nasıl gidiyor?"
"Sohbet edesim yok Chan." dedim bıkkınlıkla. Otobüsün gelmesini ve bir an önce eve gitmeyi bekliyordum. "Aynı şekil." dedi Felix, sanki sabah tartışan onlar değilmişçesine umursamaz çıktı sesi.
Hyunjin'e döndüğümde hala bir şeyler düşünüyordu.
Umursamayarak banka oturdum, otobüsün gelmesi uzun sürecekti anlaşılan. Yanıma oturan Chan ile gözlerimi devirdim hemen. Elini dizime yerleştirip kafasını omzuma yaslamıştı. "Yanında olan birini özlemek böyle bir şey mi?" mırıldandığında cevap vermedim. Gözlerim istemsizce dolarken tek dileğim bir an önce oynadığımız oyunun son bulmasıydı.
Jennie çoktan yurda dönmüş olmalıydı. Changilin de benle geleceğini söylediğimde sorun etmemiş ve evlerinde kalabilecegimizi söylemişti. Gerçekten Jennie ile bu derece yakın olabileceğimiz aklımın ucundan bile geçmezdi. Şu hayatta, imkansız diye bir şey olmadığını öğretmişti bana kısa sürede.
Gözlerimden ne ara aktığını anlamadığım yaşları silerken çaktırmadan Felix'e Chan'ı işaret ettim. Benden uzaklaşması lazımdı. Şansa bak ki otobüs de gelmek üzereydi. Felix "Kalkın, otobüs geldi." dediğinde kafasını kaldırıp bana bakan Chan'a gülümsedim. "Gidelim mi?"
Cevap vermeden ayağa kalktı ve sırayla otobüse bindik. Ön taraf o kadar doluydu ki arka kapıdan binmek zorunda kalmıştık.
Kendimi kenara yasladigimda önüme geçip bir eliyle düşmemek adına demire tutunurken diğer elini belime sarmıştı Chan. Şaşkınlıkla bizi izleyen Hyunlix'e döndüm. Felix burukça gülümserken Hyunjin tepkisiz kalmayı seçmişti.
"Chan, etrafta insanlar var?!" Sessizce bağırmak mı denirdi buna bilmiyorum ama sesim tam olarak böyle çıkmıştı.
"Ben de senin etrafındayım? Küçücuksün zaten. Görünmüyorsun merak etme..." Güldüğü sırada gerginlikle kafamı yere eğdim. Beni daha da germek ister gibi üstüme doğru eğiliyordu. "Çek şu kafanı." dayanamamıştım.
"Sevgilim utanıyor mu acaba?" dedi haylaz çocuklar gibi. "Eve gidelim, göstereceğim ben sana utanmayı..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Circus | Minchan
Fanfiction"Yani baş düşmanımla aynı odada kalacağım öyle mi? Hayatta olmaz." [1.] [Acemilik unsuru]