Bana şaşkınlıkla bakan anneme " Merhaba Dilan hanım kusura bakmayın önemli bir konu hakkında Boran beyle görüşmem lazım dı da"
Onunla resmi bir dille konuşacaktım bundan sonra sadece onunla değil bütün Arslanlarla. Batunun bana olan bakışlarına baktım çünki yaptığım doğru mu yanlış mı bilmiyorum.
Bana bakıp uzunca gözlerini kapatdı bu yaptığımı desteklemesi anlamına geliyordu. Yani bence öyle.
Dilan hanım ona olan tavrıma afalladı ama açıkcası üzüleceklerini sanmıyordum. Çünki ben onların gözünde sadece bir Yılmazoğluydum.
Açıkcası buraya gelirken böyle bir şeyi asla beklemiyordum.Onlarırtdışında sanıyordum çünki.
Salona geçince koltuklarda Baran abim ve Mira ,Boran bey sohbet ediyordular gerçi daha çok tartışıyordular. Beni görünce bakışlar bize döndü.
Baran abim ve Mira hemen ayağa kalkıp bana doğru geldiler. Baran abim bana sarılmak için kollarını açınca bir adım geri çekilip elimi uzatdım. Bu tavrıma şaşırdı ve omuzları düştü.Elimi sıkıp geri çekildi
Ama yapacak bir şeyim yoktu beni en ihtiyacım olduğu zaman yalnız bırakıp neredeyse 3 haftadır yok olmuştular. Onlara olan güvenim bir kez sarsılmıştı dahada nasıl düzelir yada düzelecek mi hiç bir fikrim yoktu.
" Merhaba Baran bey sizinle önemli bir şey konuşmak için ailenizi gece gece rahatsız etdik kusura bakmayın"
Abime hem Baran bey demem hem de aileniz demem ile gözlerindeki yıkıma şahit oldum. Ama ben daha çok acı çekmiştim.
İlk kendini Boran bey yani babam toparladı. " Tabi kızım buyur geç otur.Öyle konuşalım"
Onu başımla onaylayıp aynı zamanda " Naz hanım " dedim.
Bana anlamazca bakınca açıklama gereği duydum" Boran bey aramızda savcı müvekkil ilişkisi var ve ben işimde resmiyyete önem veririm o yüzden üslubunuza dikkat edin."
Hepsi bana hem kırgın hem de şaşkın bakıyordu. Bekledikleri tepki bağırıp çağırmamdı çünki eskiden olsa bu konuyu çok önemser kavga ederdim lakin kalbim aşırı kırgın olduğu için onları kalbimde bitirdim.
Onlar bana kırgın bakarken onlara sadece soğuk bakışlar atıyordum. Ama içmde bir fırtına vardı sakladığım gizlediğim kos koca bir fırtına.
Bıraksam dünyaları yakacak yangınlar vardı içimde ama susdum her şeye rağmen sustum. Onları kalbimde bitirmem en büyük ceza olacak onlara.
Oturalı bir kaç dakika olduğunda konuya girme kararı aldım ama aklım Miran abimdeydi çünki burda değildi ama soramazdım da . Batu anlamış olacak ki yine beni kurtardı .
" Şey Miran abi nerede acaba oda olsa iyi olurdu.Duyması gereken konular bunlar" Batunun sözlerinden sonra Baran abimin bakışlarını üstümde hiss etdim galiba bu soruyu Batunun değil benim sormamı bekliyordu.
Onlarla arama mesafe koymak en çok benim canımı yaksada kırgınlığım ağır basıyor.
Boran bey Batuya cevap verdi. "Yukarıda üstünü değiştirecekti gelir bir azdan."
Onu başıyla onayladıktan sonra Batu bana döndü galiba gözlerimden neler hiss etdiğimi anlamaya çalışıyordu ama o kadar soğuk ve mesafeli bakıyordum ki, anlaması imkansızdı.
Bir beş dakika sonra Miran abim salona girdi beni görünce yüzünde bir gülümseme yayıldı ama benim ona bakışlarımı görünce gülümsemesi yüzünde dondu. Bana doğru bir adım atınca söze girdim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savcının ailesi (Gerçek ailem)
Phiêu lưu(Tamamlandı) 26 yıl önce karışan hayatlar. Ailesinin göz bebeği Naz ve ailesini kabul etmeyen Almiranın hikayesi. Arslanların prenses kızı Naz aslında Biolojik kızları değilse neler olur? Peki güçlü savcı Naz Arslan bu gerçeği kabul edecek mi? Al...