Medya :bölüm şarkısıNazdan:
Abim bana bakmadıkca daha fazla tedirgin oluyordum bu yüzden ona bakıp " abi?" dedim sorarcasına.
Abim nihayet bakışlarını bana çevirince gözlerim gözleri ile buluştu.
Gözlerinde aynı anda bir kaç duygu görüyordum endişe, çaresizlik,korku hüzün ve daha nicesi.
Abim ağzını bir kaç kez açıp kapatdıktan sonra nihayet " korkma abim henüz haber yok" dedi.
Ama yalan olduğu her halinden belliydi. Daha fazla dayanamadığım için " abi ya şu an söylersin yada kalkıp gider kendim öğrenirim"
Abim hemen bana doğru yaklaşıp " abim daha kesin bir şey belli değil " dedi.
Ama ben daha çok üstüne gidince" şehitler var ama adları henüz açıklanmadı" dedi.
Gözlerimdeki yaşlar daha da mümkünmüş gibi hızlandı. Sahi gitmiş ola bilir mi?
Bizi öylece bırakıp gitdin mi Enes?
Hayır yapmaz ki Enes söz verdi. Olmaz bırakmaz beni gitmez hayır.Gözlerimden yaşlar süzülürken üst üste başımı sağa sola sallamaya başladım aynı zamanda da " olmaz,olmaz gitmez ki o" diyordum bilinçsizce.
Abim yanıma gelip kollarımı tutdu ona kadar saçlarımı çektiğimi bile fark etmemiştim.
Sonra bir şey oldu kapı açılınca içeri başka insanlar girdi. Ama ben hala sayıklayıp abimden kurtulmaya çalışıyordum.
En sonunda büyük bir çığlık atıp Enes'in adını sayıklamaya başlamıştım. Kolumdaki sızı ile bakışlarımı oraya çevirdim .
Galiba sakinleştirici iğne yapmıştılar. Göz kapaklarım yavaş-yavaş ağırlaşınca uykuya daldım.
Ertesi gün yazardan :
Nihayet bütün şehitler ve yaralılar bulunup Türkiyeye gütirilmişti.
O gün orada üç şehit verilmişti. Dört asker ağır yaralı kurtulmuştu.İki asker ise hafif yaralarla kurtulmuştu.Lakin bir sorun vardı. İçlerinden bir asker ne yaralı nede ölü bulunamamıştı.
Enes Kara. Asker hiç bir şekilde bulunamamıştı. Timler çevreyi tamamen arasa da Yüzbaşın'dan hiç bir iz bulunamamıştı.
Ama askerlerden biri emin bir şekilde komutanının şehit olduğunu söyüyordu.
Hatda nabzını bizzat kendisi kontrol etmişti. Komutanı şehadete ulaşmıtı.
Bu gün haber Naz'a verilecekti. Çünki Enes'in ondan başka kimsesi yoktu.
Naz hastaneden sabah saatlerinde çıkmış ailesinin ısrarlarına rağmen kendi evine gideceğini söylemişti.
Abileri ilk başta itiraz etse de Almira ve Mira onunla kalıp yalnız bıramayacaklarını söylemişti.
Şu an Naz'ı yatak odasında dinlenmesi için yalnız bırakan iki kadın salonda sessizce oturmuştu.
Aslında söylenecek çok şey vardı ama ikisi de ağzını açıp da konuşmuyordu.
Onlar Nazı uyuyor sanarken Naz yatakta Enesin kıyafetlerine sarılıp ağlıyordu. Bir yandan da eli karnının üstündüydi.
Kimse cesaret edipte bebeklerden birini kaybetdiğini ona söyleyememişti. Gerçi böyle bir şeyi nasıl söyleyebilirdiler ki.
Aradan geçen on dakikanın sonunda kapı zili çalınınınca Naz aceleyle yatdığı yerden kalkıp odadan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savcının ailesi (Gerçek ailem)
Adventure(Tamamlandı) 26 yıl önce karışan hayatlar. Ailesinin göz bebeği Naz ve ailesini kabul etmeyen Almiranın hikayesi. Arslanların prenses kızı Naz aslında Biolojik kızları değilse neler olur? Peki güçlü savcı Naz Arslan bu gerçeği kabul edecek mi? Al...