Savcının ailesi (Gerçek ailem)

Bölüm 19

Medya: Murathan

Murathan'dan:

Daha yeni görevden gelmiştik timle beraber dinlenme odasında oturuyorduk. Her zamanki gibi Uğur ve Ege bir birlerine sataşıyordu. Uğur bir kızdan hoşlanıyormuş ama nasıl yaklaşması gerektiğine bir türlü karar veremiyordu.

Tecrübeli olduğu için Yiğit abi ve Oğuz abiden yardım istiyordu. Ama onların dediklerini de beğenemiyordu.

Ben düşünürken Uğur Egeye yastık fırlatdı.Sonra da" Ya bu durumlar için kız kanka şart o bilirdi ne yapmam gerektiğini" deyince tim onun bu hallerine anlam veremedi.

Ege söze girdi" Ben kendime buldum kız kanka tabi o daha bilmiyor ama alışır" biz ona ne diyor bu salak bakışı atarken telefonu çaldı. Telefonu orta sehpada tam önümde olduğu için arayanı da gördüm Naz Arslan

Naz Ege'yi niye arıyor ki ? İçime yine o saçma kıskançlık doldu bana ne oluyorsa artık. Ege bir az konuştuktan sonra karargahta olmadığını söyledi. Kıza niye yalan söyledi ki.

Sonra benim adımı verince ona ne diyor bu mal şeklinde baktım. Telefonu kapatıp bana döndü " Komutanım ben olmasam ne yapacaksınız acaba? Bi icraat yok anlamıyorum ki çöpçatanlık yapmayı severim ha orası ayrı "

Tim gülmeye başladı daha az önce neredeyse cinayet işleyecek Uğur bile güldü. Ben nasıl baktıysam artık hepsi gülmeği kesti.

Yiğit abi "komutanım Ege haklı Naza nasıl baktığınızın hepimiz farkındayız. Ama böyle olmaz bir şeyler yapın"

" Nasıl bakıyormuşum? Hem kızın sevdiği vardır" yani nasıl bakıyordum ki?

Ege kahkahayı bastı " komutanım merak etme biz ağzını aradık yok kimse. " E yuh ama gidip kıza komutanım sizden hoşlanıyor mu dedi bu mal. Dur ne dedim hoşlanıyormuyum Nazdan.

Galiba evet . Of daha önce hiç böyle olmamıştım. Telefonum titreyince ekrana baktım Egeden mesaj vardı. Bu salak yanımdayken bana ne yazmış ola bilir ki. Mesajı açınca Nazın numarasını atdığını anladım.

Ona bakınca "Ee komutanım arayın da numaranızı kayd etsin Naz kankam yengem"

" Ege salakmısın kızı durup dururken niye arayayaım?"

Ege bana gülüp " komutanım siz nasıl Kıdemli üstteğmen oldunuz anlamıyorum ki?"

" Ege sinirimi bozma ne saçmalıyorsun oğlum "

" ya komutanım arayıp ne zaman geleceğini nerede bekleyeceğinizi söyleyin. O zaten anlayışla karşılar"

Bir şey demeden yanlarından ayrıldım. Kolidorda ilerlerken parmaklarım sürekli numaraya gidiyordu. Ani bir kararla aradım " Merhaba buyrun " sesi çok naifti.

" Merhaba Naz nasılsın ben Murathan "

" evet "

" şey ne zaman geleceğini soracaktım da "

" yarım saat sonra ordayım "

"Tamam görüşürüz "

"Görüşürüz "

Telefonu kapatdı. Bende bahçeye adımladım benimle böyle konuşması normal sonuçta yakın değiliz. Banklardan birinde yarım saat oturduktan sonra geldiğine dair kısa bir mesaj atmıştı.

Kapıya ilerleyince onu gördüm arabadan inip bana doğru geliyordu. Gözlerim üzerinde dolaştı hızlıca çok güzel olmuştu. Ama askeriyeye de bu kadar kısa etek giymezsin be kızım.

Neyse benim yanımda bir şey olmaz. Gelince kısaca selamlaşıp içeri yürüdük. Albaya gelmiş acaba konu ne ki sabah erkenden gelmiş.

Yol boyu ona bakan askerlere ters ters bakmakla yetindim. Tam kolidorun sonuna gelmiştik Fırat binbaşıyla karşılaştık. Nazla kuzen olduklarını biliyordum ama Naz ona bakmadan geçip gitdi. Bende tekmil verdim ve Naza yetiştim.Bu çok garip acaba ne olmuş ola bilir ki.