Medya: Emir Yıldırım
Nazdan:
Gözlerimi açtığımda yine aynı odadaydım. Hava kararmıştı saate baktığımda 8 e geliyordu.
Bir az olduğum odaya baktım sıradan bir hastane odasıydı .
Aklıma uyumadan öncesi gelince gözlerim kocaman açıldı.Bu adam kim beni niye kaçırmıştı ki?
Artık hiç bir şey bilmiyordum bildğim tek şey burdan kaçmam gerektiği.Ama yürüyemeden nasıl gidicektim peki?
Kapı açılınca o tarafa baktım gelen beni ameliyat eden doktordu.Uyanık olduğumu görünce gülümsedi.
"Evet Naz hanım uyanmışsınız bende değerlerinizi kontrol etdim . Bir az toparlandığınız zaman fizioterapiye başlaya bilirsiniz. Zaten bu konularla Emir bey ilgilenecektir. Serumunuz da bitmiş çıkarta bilirim"
Deyip serumu çıkartdı." Acaba telefonunuzu kullana bilirmiyim?" Eğer Batu yada Murat abimi ararsam kurtula bilirim buradan.
Doktor bana bakıp başını Olumsuz anlamda salladı" Üzgünüm Naz hanım Emir beyden izinsiz böyle bir şey yapamam" deyip odadan çıktı.
Bu Emir denen adam kim ki benden ne istiyor? Tamam amacım Yıldırım aşiretini bitirmek ama bunu kimse bilmiyor ki. Hem yaşamam için niye çabalasın ki ? Sonuçta düşmanlarıyım ben .
Bir kaç dakika sonra kapı yine açıldı bu sefer gelen bir hemşireydi.Bana gülümseyerek bakıyordu. Elinde bir tepsi vardı " Naz hanım bu yemekleri yemeniz lazım sonra da ilaçlarınızı içmenizi istedi Emir bey"
Kim ya bu Emir beni niye bu kadar düşünüyor kafayı yiyicem . Gelmiyor da konuşalım.
" Emir bey kendisi neden gelmiyor" Bu dediğime şaşırmış olacak ki afalladı ilk bir kaç saniye sonra kendini toparlayıp cevap verdi
" Siz geldiğiniz günden beri her gün yanınıza geldi saatlerce oturup sizle konuştu sonra da gitdi . Şimdi de işleri olduğunu yarın taburcu olucağınız zaman geleceğini söyledi."
Onu başımla onaylayıp yemeğimi yedim sonra ilaçlarımı içtim yapacak bir şeyim olmadığı için yine uyudum.
Gece uykumun arasında saçımda hiss etdiğim ellerle hafif uyanır gibi olsam da uykum ağır basmıştı.
Sabah saat 7 gibi uyandım odada tektim. Banyoya gitmem lazımdı ama odada kimse yoktu.
Seslensem de kimse duymadı bende kendim kalkmaya karar verdim. Yatağın kenarına tutunup ayağa kalkmayı denedim ama ayaklarımı oynatamıyordum.
Ayaklarımı ellerimle yataktan sarkıtdım belki duvarlara tutunarak kalka bilirdim.
Yavaşca duvara tutunup ayağa kalkmaya çalışmıştımki sert bir şekilde yere düştüm. O esnada küçük bir çığlık ta atmıştım ama yinede duyan olmamıştı. Yerde öylece birinin gelmesini beklemeye başladım.
Yarım saat sonra kapı açıldı içeri bana yemek getiren Hemşire girdi.
Beni yerde görünce şok oldu " Naz hanım iyimisiniz?" Ben cevap veremeden kapıdan birilerine seslendi.İçeri hasta bakıcılardan biri girip beni kucağına alıp yatağa yatırdı. Hemşire de bedenimi kontrol ediyordu yaralanmışmıyım diye.
" İyiyim merak etmeyin sadece banyoya gitmek istedim ama olmadı" göz yaşlarımı tutamadım.
Ömür boyu birlerine muhtaç olucaktım ve ben bu şekilde yaşayamam ki. Şimdiye kadar ayağa kalkmayı denemediyim için bu kadar buna üzülmemiştim ama şimdi canım değil ruhum acıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savcının ailesi (Gerçek ailem)
Adventure(Tamamlandı) 26 yıl önce karışan hayatlar. Ailesinin göz bebeği Naz ve ailesini kabul etmeyen Almiranın hikayesi. Arslanların prenses kızı Naz aslında Biolojik kızları değilse neler olur? Peki güçlü savcı Naz Arslan bu gerçeği kabul edecek mi? Al...