Bölüm 27 ( çok yazık)

8.6K 395 31
                                    


Medya: bölüm şarkısı

Nazdan:

Arkamı döndüğümde bana gülümseyerek bakan Sultan hanım yaşlarında bir kadın vardı.

Kadın bana doğru yaklaşıp önümde durdu. Sıkmam için elini uzatıp
" Merhaba Ben Zerda Yıldırım " dedi.

Elini sıkıp " Naz Arslan " demiştim ki Emir bey " Yıldırım " dedi. Ben ne diyorsun bakışları atarken devam etdi" Bundan sonra sen ne bir Arslansın nede bir Yılmazoğlu " dedi

" Yok artık bu kadar saçmalık yeter ben aileme dönmek istiyorum hemen beni geri götür!" dedim.

" Üzgünüm Naz bunu yapamam orası senin için güvenli değil artık ve ayrıca bu gün senin ölümünün 40-cı günü . Naz Arslan öldü biliniyor Türkiyede. Anlayacağın Naz Yıldırım olarak yeniden hayatına devam ediceksin"

Nasıl? Beni ölmüş olarak mı gösterdi aileme? Artık kimsenin beni aramadığına emin oldum.

" Ne saçmalıyorsun sen ne demek öldü beni evime götür hemde hemen!" Diye bağırdım . O ise sadece gülümseyip arkama doğru seslendi

" Ali kardeşim hadi Nazı odasına götür dinlensin"sonra bana dönüp devam etdi "akşam detaylı konuşuruz şimdi çıkmam lazım "

Deyip çıktı Ali denen adam beni kucağına alıp merdivenlere yöneldi. İkinci katda bir odaya getirip yatağa bıraktı ve odadan çıktı.

Sonra Zerda hanım yanıma geldi
"İkimizin de kaderi aynı be kızım yakınlarımız boş mezarımıza gidip ağlıyor" dedi gözünden akan yaşı sildi ve gülümseyip dolaba doğru ilerledi.

Elinde pijama takımıyla yanıma geldi üstümü giydirip beni yatağa yatırdı yorganı örtüp" güzel kızım dinlen şimdi ve abin seni hep koruyucak güven ona sadece " saçımı okşayıp odadan çıktı.

Elinde pijama takımıyla yanıma geldi üstümü giydirip beni yatağa yatırdı yorganı örtüp" güzel kızım dinlen şimdi ve abin seni hep koruyucak güven ona sadece " saçımı okşayıp odadan çıktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Düşünmeye başladım buradan tek başıma kaçamazdım değil kaçmak tek başıma yataktan dahi çıkamıyordum.

İlk fırsatda abimlerden birini araya bilirdim. Bu adama neden güveneyim ki tanımıyorum bile ve beni kaçırdı .

Ama bunu yapacağımı tahmin ediyor olmalı ki doktorun bile bana telefon vermesini yasaklamış.
Offff derince bir of çektin nasıl kurtulucaktım burdan.

Bir saat kadar kaçma planları kurdum ama hepsi yürüyemememin verdiyi yenilgiyle sonlandı.

Acaba çok üzülmüşmüydüler , Mirza ,Ömer ve Mirhan kesin üzülmemiştir. Aynı şekilde Arslan ailesi de sonuçta onların gözünde bir Yılmazoğluyum ya ben.

Bence bir tek Batuhan ve Murat abim üzülmüştür. Belki Mert abide üzülmüştür aramızı düzeltmiştik sonuçta.

Ama Murathan konusu beni en çok üzen oldu bayılmadan önce seni seviyorum demişti. Keşke ona cevap vere bilseydim. Bende seni seviyorum diye bilseydim.

Savcının ailesi (Gerçek ailem)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin