Bölüm 52 :)

4.6K 199 45
                                    

Nazdan:

Ben devam etmesini bekledim o ise derin bir nefes aldı " Naz ben seni aldatmadım hepsi görev içindi özür dilerim "

İşte o an sanki kalbime hançer saplandı görev ha? Benim aylardır çektiğim acılarımın ,geçirdiğim sinir krizlerinin, uykusuz gecelerimin hepsinin açıklaması bu mu?

Devam etdi " yapmak zorundaydım o kadınla evlenmeliydim lütfen güzelim affet" histerik bir gülüş kaçtı dudaklarımdan .

Ona doğru döndüm " bu kadar mı?" Dedim. Bana anlamazca bakınca Devam etdim " bir özür mü benim acılarımın kefareti?"

" özür dilerim Naz bak ben telafi edicem her şeyi lütfen bir şans ver bize " onun bu halleri artık bana hiç samimi gelmiyordu.

Yüzüne bakmak bile aylardır çektiğim acılarımın tekrar-tekrar gözlerimin önüne gelmesini sağlıyordu.

" Bak Murathan tek bir sefer konuşacağız iyi dinle. Ben senin düşündüğün gibi kollarına atlayacak bir kadın değilim. Bir kez gitdin. Ben seni o kadınla kaç defa gördüm. Bir yıla yakındır oyun bile olsa ilişkiniz vardı.

Üzgünüm ama yapamam. Ben seni aylar önce kalbimde ve aklımda bitirdim. Sana tavsiyem hayatına bakman ,bir daha da yolun yoluma düşmesin."

O an bana öyle bir baktı ki, aptal kalbime hançer saplanmışcasına acıdı. Gözlerindeki yıkımı gördüm. Aynısını aylar öne bende yaşamıştım ve daha yeni toparlandım derken onu hayatıma geri alamam. Ne zaman yakınlaşsak aramıza o kadın girecek. Ben gördüklerimi ne hazm ede bilirim nede unuta bilirim.

Bu yüzden daha fazla acı çekmemek için tam da şu anda bitmesi en uygun olanı.

Ona baktım son kez ve bir kez daha ama bu sefer son kez arkamı dönüp gitdim. Arkamda bıraktığım yıkılmış adama rağmen.

Aradan günler geçmişti görev yüzünden olduğunu öğrenince Tahir abi, Feyzullah amca ve Dilek teyze onu aff etmişti.

Benimle konuşmak istediğini biliyordum ama bu bize acıdan başka bir şey getirmeyecekti. Tahir abi beni ikna etmeğe çalışmıştı.

Dilek teyze benimle konuşmuştu ama onada cevabım" teyze çektiğimin hepsine şahit olanlardan biri sendin. O senin oğlun sen affede bilirsin. Ama ben yapamam"

Bundan sonra kimse aramızda olanlara karışmıyordu. Murathan Toprak bundan aylar önce kendi bende olan aşkı,sevgiyi ve saygıyı bitirmişti.

Artık benim için bir yabancıdan hiç bir farkı yoktu. Aylarca peşimden koştu. Ama hiç bir sonuç elde edememişti.

En son Ömer abimle konuşmuştu ama kesin bir dille her kesi uyarmıştım bu yüzden de oda bir fayda etmemişti.

Onunla olan konuşmamızdan sonra uzun bir süre daha pes etmeden benimle barışmaya çalışmıştı ama gördüklerimden sonra asla aff edemedim onu.

Aradan bir yıl geçmişti adliyeden çıkıp eve gidiyordum . Artık beş aydır Yılmazoğlu konağında yaşamıyordum kendi evime geçmiştim.

Bazen insan kalabalıkta bile yalnız kalır . Ben bu yüzden kendi kabuğuma çekilmeyi tercih etmiştim.

Trafikte ilerlerken önümde siyah üç araba durdu. Aynı şekilde arkamda da iki araba durdu. Ben bunların kim olduğunu anlamaya çalışıyordum.

Kapılar açılınca arabalardan siyah takım elbiseli adamlar indi. Sonra hepsi aynı anda silahlarını benim aracıma doğrultdu. Ne yapacağımı bilmez bir şekilde onlara bakıyordum. Karşımda yirmiye yakın adam vardı.

Savcının ailesi (Gerçek ailem)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin