Min Yoongi | KS2

-48-

Cora Chiotis

Vera'nın yardımıyla arabaya bindiğimde kemerimi takmama yardım etmiş kapımı kapatmıştı.

Min Yoongi o çok lazım olan inadıyla beni kendi götüreceğini söylemişti.

Jungkook dünden razıydı zaten.

Yoongi ikisiyle vedalaşmasının ardından arabaya bindiğinde bakışları anlık olarak bana değmişti. Kemerini takıp arabayı çalıştırmasının ardından seri bir şekilde hastaneden ayrılmıştık.

Bakışlarım camın ardındaki yolda gezinirken yoldaki çizgileri saymakla meşguldüm.

Yoksa bu yol ebedi bitmezdi.

Yoongi'nin bana baktığını hissettiğimde çizgileri saymayı unutmuştum tabi, o ayrı mevzu.

"Cora, bana tavır yapma."

İyi, en azından doktor kısmını atlatabilmiştik...

"Sana ne diye tavır yapayım pardon?"

Göz devirerek aynaları kontrol etmiş, sol şeride geçmişti.

"Cevap vermedim diye mesela?"

Bıkkınca nefez verip bakışlarımı yola çevirmiştim.

"Ayrıca, hesabıma geliyorum."

Kaşlarını çatıp anlık olarak bana baktığında gerilmiştim. Babama neden gittiğimi soracaktı. Ne diyecektim? Senin için mi?
Bence makul cevap.

"Sen hangi akla hizmet babanın yanına gidiyorsun? Sessiz sedasız, kimseye haber vermiyorsun."

Sesi sakindi ama keşke bağırsaydı. O kadar iğneleyici konuşuyordu ki daha kötü hissediyordum. Ama haklıydı kendince işte..

"Ulan beş dakika geç kalsak, ölüyordun. Sırf bir itiraf için canından oluyordun. 'Babam hapise ben mezara' diyerek mi gittin, Cora?"

Sessiz kaldığımda gözlerini bir anlığına yoldan çekip bende gezdirdi. Ardından tekrar yola dönmüştü.

"Ya Jungkook görmeseydi mesajı? Ya daha geç fark etseydi? O zaman bunun telafisini canınla mı verecektin?"

"Abartma, kes şunu."

Kaşları hızla çatıldığında ben bile kendime kızmıştım o an. Salak mısın Cora? Adam korkusundan gebermiş, sen abartma diyorsun.

"Sana ne kadar kolay geliyor ya? Abartma dediğin şey, ameliyatına girmesem ölüyordun Cora?! Yapay borularla damarına müdahale etselerdi, ölecektin! Bunu bildikleri için beni soktular ameliyatına. Senin abartma dediğin şey, ölümden döndüğün bir ameliyat!"

Şu kısmı 'atla' tuşu ile geçebiliyor muyduk?

"Ben sana diyecek bir söz bulamıyorum gerçekten."