-59-

92 11 88
                                    


Cora Chiotis

Önümdeki dosyayı kenara doğru itip arkama yaslandığımda karşımdaki Yoongi bana göz devirmişti.

"Sen nasıl psikolog oldun, çok merak ediyorum."

Oflayarak kafamı geri attığımda göz hizamdaki beyaz tavanla bakışmaya başlamıştım.

Bana çalışmamı söylemişti ve bende dosyalarımı alıp onun yanına geri dönmüştüm. Ama biraz olsun çalışmak istemiyordum. Üşengeçliğe alışmıştım sanırım.

"Hadi! Çalışsana."

Yoongi'nin zorlama çabasıyla oflayarak başımı doğrultmuş kollarımı göğüs hizamda bağlamıştım.

"Bana ne ya! İstemiyorum çalışmak!"

Yoongi göz devirerek arkasına yaslanıp benim gibi kollarını göğüsünde bağladığında bakışları üzerimde gezinmişti.

"Desene evlenince tüm yük bana kalacak."

Kendi kendine konuşur edasıyla dediği şey, kalbimin durmasına ve nefesimin kesilmesine neden olmuştu.

"Neyse. Kahve yapıyorum. Ve sen de çalışmaya başlıyorsun."

O salondan çıktığında oflayarak işlenmiş raporların olduğu dosyayı açmıştım. Ben çoktan işime başlamışken önüme koyulan bardakla irkilerek başımı kaldırıp Yoongi'ye bakmıştım. Kendi kahvesini de koyup sandalyeye oturduğunda çıkardığı telefona karşı göz devirmiştim.

"Basket maçı izleye izleye öleceksin cidden."

Bana sırıtarak açtığı maçı izlemeye başladığında oflayarak dosyalara geri dönmüştüm.

Aradan kaç saat geçmişti, bilmiyordum.
Ama işimi sonunda bitirmiştim. Derin bir nefes vererek dosyayı kapattığımda Yoongi oturduğundan beri ilk kez bana bakmıştı.

"Bitti mi Sayın Chiotis?"

Başımı salladığımda telefonunu kapatıp cebine sıkıştırmıştı.

"O zaman film izleyelim."

Yüzümde geniş bir gülümseme oluştuğunda o çoktan ayaklanmıştı.

"Sen ayarla istediğini. Ben bir şeyler hazırlayayım."

Mutfağa gittiğinde hızlıca ayaklanıp ünitedeki kasetlerin olduğu yere çömelmiştim. Aradığım tarzda bir şeyler bulduğumda kasedi takıp filmi durdurmuş hızlıca mutfağa Yoongi'nin yanına ilerlemiştim.

Tezgahta, bir yandan paketteki ıvır zıvırları tabaklara koyuyor diğer yandan patlayan mısırları kontrol ediyordu.

Yavaşça yanına yaklaştığımda bakışları anlık olarak bana dönmüştü.

"Seninle konuşmak istiyorum."

Dediğim şeyle kaşlarını kaldırarak sırıtmıştı.

"Bak sen... Konuşmuyor muyduk?"

Min Yoongi | KS2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin