33.BÖLÜM
YILDIZLARI YAKALAMAK
Kimi küser hayatına, kimi yakalar yıldızları...
*
"Farkında mısın?" diye sordum elinin üzerindeki damarlarda parmağımı dolaştırırken. "Seninle her güzel günümüz benim odamda sonlanıyor."
"Seninle biten bir gün... Bundan daha güzeli var mı Umut Işığım?" dediğinde mutluluk dolu gülümsemeyle göğsünde duran başımı kıpırdattım hafifçe.
"Düne kadar bu yatak mezarımdı sanki," diye itiraf ettim üzüntü dolu bir sesle. "Berbat günler geçirdim."
"Sen bir de bana sor," diye mırıldandığında şaşkınlıkla çenesinin altından yüzüne bakmaya çalıştım.
"Bana kızgın mısın hâlâ?" diye sordum bir türlü içimdeki meraktan kurtulamadığım için.
"Kızgındım," dedi gözlerimin içine bakarak. "Ama geçti," dediğinde gülüşünü görmek içimi rahatlatmıştı.
"Emin misin?" diye sordum yine de kendime hâkim olamayıp.
"Evet Umut," diye karşılık verdi sabırsız bir tavırla. "Karşılıklı saçmaladık biraz, hepsi o kadar."
"Saçmaladık," diye mırıldandım. "Büyük saçmaladık hem de!"
"Bırak şimdi onları. Hepsi geçmişte kaldı," derken kollarını daha sıkı sardı ve ona iyice sokulup elimi karnının üzerine yerleştirdim.
"Hâlâ büyülenmiş gibiyim," dedim derin bir nefes alırken. "Odanın güzelliği gözlerimin önünden gitmiyor."
"Orası bizim ikinci mabedimiz artık," dedi gülümseyerek.
Göbeğine dokunurken gülmeye başladım.
"Ne oldu? Neden gülüyorsun?" diye sorduğunda benimle birlikte gülmeye başladı.
"Bensizlik yaramış Keremsu!" dedim imalı bir şekilde. "Göbek yapmışız!"
"Saçmalama Umut!" dedi dehşetle gözlerini açıp bana bakarken. "Ne göbeği?"
Vücut konusundaki takıntısını bildiğim için vereceği tepkiyi tahmin edebiliyordum. Beklediğim tepkiyi vermesi de fazlasıyla eğlenmemi sağlamıştı.
"Bak burada işte, göbek!" derken parmaklarımı karnına bastırdım ve söylediğim yalanı yüzüme vururcasına kasları elimin altında kasılıverdi.
"İstersen soyunabilirim!" dedi pis pis sırıtarak. "Gözlerinle görürsen ikna olursun belki."
"Ay şımarma hemen Keremsu!" dedim göz devirerek. "Ne bu sendeki soyunma aşkı?"
"Sen söylemeden ben söyleyeyim. Koç burcuyum ya ondandır," derken kıkırdadı ve hayranlıkla yüzünü inceleyip istemsizce gülümserken buldum kendimi.
Normalde burcunun özelliklerini soruyormuş gibi yaparak yüzlerce hakareti saydırırdım fakat onu öyle bir özlemiştim ki... Onunla çatışmak yerine hasret gidermeyi tercih ettim.
"Kerem ya..." diye mırıldandım harfleri uzata uzata.
"Söyle Umut Işığım."
"Ne ara sana bu kadar düştüm ben? En son kedi köpek gibi birbirimizi yemiyor muyduk biz?" diye sorduğumda yeniden parmaklarıyla oynamaya başladım.
"İnan ben de anlayamadım ne ara bu kadar değişti her şey," dedi omuz silkerek. "Ama iyi ki değişmiş."
"İyi ki," diye mırıldandıktan sonra mutlulukla dudaklarımı birbirine bastırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneşi Söndürmem Gerek (FİLM OLUYOR)
Teen FictionUmut'un hayatında her şey yolunda giderken, yaşadığı bir kaza sonrasında her şey değişir. İç dünyasında kendiyle hesaplaşmaya çalışırken hiç beklemediği bir gerçekle karşı karşıya kalır. Artık önünde iki yol vardır. Ya bu gerçeği kabul edip hayatın...
