2.Bölüm: İpin Ucuna Asılmış Vedalar

161K 5.3K 5.8K
                                    

İşte geeeeeeeldim, burdayım! Burdayız 🤩

İlk bölüme karşı tepkileriniz, ilginiz... Beklediğimin kat ve kat fazlasıydı. Beni gerçekten bir kez daha iyi ki dedirttiniz ya valla ne kadar teşekkür etsem az :')

Bölüm sonu açıklamasında görüşmek üzere.

Keyifli okumalar ❤️

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayalım lütfen ⭐️

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayalım lütfen ⭐️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Anıl 😭😭😭😭😭😭


2.BÖLÜM

İPİN UCUNA ASILMIŞ VEDALAR

Uçurumun kenarında yürüyorduk seninle el ele. Sen düştün, ben öldüm.

*

Hislerinden kaçma derler çoğu zaman. Acılarından korkma, üzerine git. Ben çareyi onları yazmakta buldum, kaçtığımı sandılar. Yazmak benim için bir kaçış yolu değildi halbuki. Aksine kaçmam gerekenlere karşı dik duruşumdu. Sözcüklere sarılıştı benimkisi. Korkularıma cesurca dur deyişti.

Yaşanılan her acı kalbin kapılarını biraz daha kapatır derler. Kalbime damla damla düşen acılarım günden güne etkisini gösteren güçlü bir zehirdi. Az kalmıştı... Biliyordum bu zehrin er ya da geç vücudumu yok edeceğini.

Hazırdım her şeye.

Günlerdir susmak bilmeyen vicdanımı yenik düşürmeye.

Olan her şeyin suçlusunun ben olduğumu haykıran içimdeki sesin ağzının payını vermeye.

Zihnimi tırmalayan düşüncelerden sonsuza dek kurtulmaya.

Her an gözümün önünde can bulan geçmişimizi silip atmaya.

Ölümün getireceği huzuru tatmaya ve hatta sevdiğim adamla kavuşmaya hazırdım. Ölüm nasıl bir şey bilmiyordum. Nereye bırakıyordu Azrail yaka paça götürdüğü zavallı ruhları? Neresiydi son durak?

Bizim durağımızın bulutlar olacağına hiç şüphem yoktu. Anıl'la bulutların üzerinde kavuşmaya hazırdım.

Ta ki o geceye kadar...

Ağlayarak uyanıp sabaha kadar Anıl'la oturduğum o gece her şey değişmişti. Bir rüyanın içinde miydim, hayal mi görmüştüm yoksa yaşananlar yüzünden aklımı mı kaçırıyordum? Hiçbir fikrim yoktu. Kafamın içinde o geceye dair net olan bir şey varsa o da Anıl'ın söyledikleriydi.

Yaşamamı söylemişti. "Yaşa," demişti.

Yaşanan her acının ardından gelen günlerin, insanın yaşayacağı en güzel günleri olduğunu söylemişti. Ben ise özür dilemek, ağlamak dışında hiçbir şey yapamamıştım. Ne yapacaktım ki hem? Ölümüne neden olduğum bir insana ne söyleyecektim?

Güneşi Söndürmem Gerek (FİLM OLUYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin