8.Bölüm: Sarayını Terk Eden Prenses

124K 2.9K 8K
                                    

Selam!

Bölüm şarkılarını bırakıp kaçıyorum.

Pinhani - Ne Güzel Güldün

Deniz Tekin - Kendine İyi Bak

Sia - I'm Still Here

Keyifli Okumalar!

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayalım lütfen ⭐️

***

8.BÖLÜM

SARAYINI TERK EDEN PRENSES

Sarayında ölmeyi her soylu becerebilir, asıl maharet altın kafesinin dışına çıktığında hayatta kalabilmektedir.

*

Kristal bardağın dibinde kalan alkolü de kafaya dikip yoğun bir baş dönmesiyle derin bir nefes almaya çalıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kristal bardağın dibinde kalan alkolü de kafaya dikip yoğun bir baş dönmesiyle derin bir nefes almaya çalıştım. Burada temiz havaya dair bir şey bulmak mümkün değildi.

Hani derler ya, o son kadehi içmeyecektin diye. Sahiden doğruymuş, o son kadehi içmemeliymişim. Beynim alkolün etkisiyle öyle bulanmıştı ki... Hiç susmak bilmeyen düşüncelerimin tümü zincire vurulmuştu sanki. Ağzımın içi tümüyle uyuşmuştu, iki kelimeyi bir araya getiremeyeceğimden emindim. Başım da epey dönüyordu. İçimden sadece gülmek geliyordu. Bir yandan da ağlamak... Kahkahalar atarken aynı zamanda da çığlık atarak ağlamak...

İnsanların sorunlardan kaçmak istediğinde alkole sığınmasının sebebini şimdi daha iyi anlayabiliyordum. Alkol almak; unutmak istediğin anılarını, bastırmak istediğin düşünceleri geçici bir süre sessize almak için en kolay yolmuş meğer.

Tezgâhın üzerine saçtığım tüm eşyalarımı hızlıca çantamın içine tıkıştırdıktan sonra ödemem gereken tutarı barmene uzattım ve her ne kadar kendime güvenmesem de güç bela bar taburesinden kalkıp yalpalayarak yürümeye başladım. Sırıtıp duruyor, ilk geldiğimde çarpmamaya özen gösterdiğim insanlara sanki bilinçli yaparmış gibi omuz atarak ilerliyordum. En az benim kadar onlar da kendilerinde olmadığından arkamdan sayıp söven çok az kişi olmuştu.

Dans eden kalabalığın arasına karışmadan hemen önce buğulu bakışlarımın hedefine takılan kişiye durup dikkatle bakmaya başladım. Alkolün etkisiyle görüşüm bulandığından doğru kişi olup olmadığını anlamaya çalışıyordum.

O kadar fazla insan vardı ki terlediğimi hissediyordum. Açık bıraktığım saçlarım ıslanıp yüzüme yapışmıştı. Hemen karşımda oturan gruba doğru yürürken saçlarımı geriye attım ve sakince üzerimdeki deri ceketi çıkarmaya başladım.

Tam karşısında duruyordum artık. O dahil etrafındaki herkes şaşkınlıkla yüzüme bakarken ben sırıtmakla meşguldüm. Muhtemelen yarın sabah bu yaptıklarım yüzünden kendimi tavana asıp nefesim kesilene kadar sallanacak, kendimi bıçaklamak ve aynı zamanda işimi riske atmamak için onlarca hap yutmak isteyecektim ama olsun, şu an sarhoş olduğumu biliyordum ve bir sarhoşun yaptığı şeyleri kimse sorgulayacak değildi. İntihar girişimlerimi de yarın düşünürdüm nasılsa.

Güneşi Söndürmem Gerek (FİLM OLUYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin