13.Bölüm: Fotoğraftaki Katil

8.5K 1K 47
                                    




Selam bebeksular!

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayalım lütfen ⭐️

***

13.BÖLÜM

FOTOĞRAFTAKİ KATİL

Her mutlu ânın bir fotoğraf karesine hapsolduğunu; bir gün onlara ağlayarak bakıp kendini gülerken gördüğünde anlayacaksın.

*

Göktuğ hamburgerinden büyük bir lokma daha ısırdıktan sonra yutmayı beklemeden konuşmaya başladı. "Hâlâ aklım almıyor. Çok korkunç değil mi?" dedikten sonra ağzındaki lokmayı hızlıca çiğnemeye devam etti.

"Takip edilmek mi?" diye sordum.

"Evet... Umut biz ciddiye almıyoruz ama manyak bunlar," dedi korkuyla gözlerini açarken. "Ya gerçekleri öğrendiğimizi biliyorsa?" dedi ve korkuyla sos bulaşmış alt dudağını dişledi. "Ben korkmaya başladım Umut."

"Saçmalama Göktuğ," diyerek sakinleştirmeye çalışsam da artık işlerin daha da içinden çıkılmaz bir hale geliyor oluşu, beni de korkutuyordu. "Bizi öldürecek değiller ya."

"Neden olmasın?" derken söylediğine inandığı yüz ifadesinden belli oluyordu.

Yasaklara uyması için ebeveyninin canavarlı hikâyeler anlattığı bir çocuk kadar korkmuş görünüyordu. Şapşal...

"Kız nereden bilecek Akın'ı Kerem'i... Garip bir tesadüftür, belki de arabanın bizimle alakası bile yoktur," dedim sakinleşmesi için.

"Biz baktıktan sonra camı kapandı ve kaçtılar Umut!" diyerek karşı çıktı söylediğime.

"İyi de Akın'ın arabası yok," dedikten sonra idrak edebilmiştim bu gerçeği.

Sahi Akın'ın arabası yoktu, Kerem de değildi. O zaman bu kişi kim olabilirdi?

"Koskoca katil adamın arabasının olup olmamasına mı şaşıracağız?" dedi ve mutsuz bir ifadeyle hamburgerinden bir ısırık daha alıp koltuğun kenarına koyduğu kolasından içti. "Kesin Akın katil... Keremsu aklandı artık."

"Boş ver Göktuğ, düşünme bunları. Sadece yemeğimizi yiyelim olur mu?" diyerek önümdeki patates kızartmalarından bir tanesini sosa batırıp ağzıma attım. Göktuğ korkudan dışarıda yemeyi reddetmiş, koşarak eve gelmiş ve yemekleri de eve söylemişti.

"Dizi açmıyor musun?" diye sordum sırıtarak. Kafası dağılsın diye konuyu değiştirmeye çalışıyordum.

"Of... Kafa mı kaldı ya!" diye hayıflandı.

"Aç bir Hürrem de izleyelim," dediğimde gözleri mutlulukla parlasa da ağzı tıka basa dolu olduğu için bir şey söyleyemedi.

Hamburgerini dikkatlice paketin üzerine koyup ağzındaki lokmayı çiğneyerek yerinden kalktı ve sehpanın üzerinde duran kumandayı alarak dizi açmaya koyuldu.

"Of aşkım ya..." dedi Hürrem'i görünce harfleri uzata uzata. "Nasıl bu kadar harika olabilirsin?"

Dizi eşliğinde sessizce yemeklerimizi yemeye devam ettik.

İki saat uzunluğundaki bir bölümü daha bitirdiğimizde kendimizi battaniyenin altında, etrafımız yemek çöpleriyle dolu halde bulsak da umursamadık. Alışıktık bu duruma çünkü. Çoğu gecemiz böyle bitiyor, sabahsa tüm bu dağınıklığı toplamakla uğraşıyorduk.

Güneşi Söndürmem Gerek (FİLM OLUYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin